Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4720 E. 2023/131 K. 16.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4720 E.  ,  2023/131 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4720
Karar No:2023/131

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1. … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …
2. … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce (MAPEG) 20/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen Bingöl ili hudutlarında bulunan ER:… sayılı II. Grup maden sahası arama ruhsatı ihalesinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu’nun (Taşınmaz Komisyonu) … tarih ve … sayılı uygun bulmama kararına dayalı olarak iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı MAPEG işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 07/11/2022 tarihli ara kararı ile davalı idarelere dava konusu ihalenin uygun bulunmamasının gerekçelerinin sorulduğu, maden sahalarına yönelik arama ruhsat ihalelerini sonuçlandıran ihale komisyonu kararlarının hukukîliğini ve yerindeliğini denetlemek üzere yetkilendirilen Taşınmaz Komisyonu’nun cevabi yazıda belirtilen “katılımcı sayısı ve rekabet koşulları” gerekçesinin dava konusu ihaleye sadece 1 (bir) isteklinin katılması olgusunu açıklayan bir gerekçe niteliğinde olduğu, bu tür bir rekabet eksikliğinin ihale kararının uygunluğunu denetleyen makam tarafından fiyatın ekonomik olmaması nedeniyle ihale kararının uygun bulunmaması için yeterli bir sebep olarak değerlendirilebileceği, ihalede katılımcı sayısının 1 (bir) olması nedeniyle yeterli rekabetin gerçekleşmemesinin yanı sıra, ara kararı cevabında belirtilen “sahanın mahiyeti, teklif miktarı ve teklifin kamu yararına uygun olmaması” olguları da göz önünde bulundurularak bir karara varılmasının idarenin bu konuda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında olduğu dikkate alındığında, ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyonu kararının aktarılan gerekçelerle uygun bulunmamasına ilişkin Taşınmaz Komisyonu kararında ve ihalenin bu karara dayalı olarak iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihalenin sonuçlandırılmasının ardından ihale bedelinin verilen süre içerisinde yatırıldığı, bu şekilde ihale sürecinin usulüne uygun olarak tamamlandığı, ihalenin uygun bulunmamasının hukuka uygun bir gerekçesinin bulunmadığı, hukuki güvenlik ilkesinin ihlâl edildiği, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, dava konusu maden sahasına yönelik ihalenin Bakanlık bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi çerçevesinde Taşınmaz Komisyonu’na verilen görev ve yetkiler dikkate alınarak değerlendirildiği, ihalenin kamu yararı gözetilerek uygun bulunmadığı; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca oluşturulan Taşınmaz Komisyonu’nca dava konusu maden sahasının arama ruhsat ihalesinin uygun bulunmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki maden sahalarının ruhsatlandırılmasına yönelik ihalelerin kamu yararı dikkate alınarak değerlendirildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : İdari vesayete ilişkin usul ve esasların kanunla düzenlenmesi gerektiğine yönelik Anayasa’nın 127. maddesi dikkate alındığında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olan kamu tüzel kişiliğini haiz MAPEG tarafından sonuçlandırılan ihalenin uygun bulunmamasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne dayalı olarak tesis edilen dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararında yetki unsuru bakımından hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabulüne, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.