Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4703 E. 2023/132 K. 16.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4703 E.  ,  2023/132 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4703
Karar No:2023/132

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Çimento Fabrikaları A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce (MAPEG) 17/05/2022 tarihinde gerçekleştirilen Hatay ili hudutlarında bulunan ER: … sayılı II. Grup maden sahası arama ruhsatı ihalesinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu’nun (Taşınmaz Komisyonu) … tarih ve … sayılı kararına dayalı olarak iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı MAPEG işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın savunma dilekçesi ekinde yer alan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısında, “… Maden Sahaları İhale Yönetmeliği’nde taban ihale bedelinin işletme ruhsat taban bedelinden az olmamak kaydıyla, sahanın ruhsat safhası, konumu, rezerv bilgileri ve piyasa şartları dikkate alınarak belirleneceğinin belirtildiği, maden sahaları zaman zaman taban ihale bedelleri üzerinden ruhsatlandırılmakla birlikte zaman zaman da taban ihale bedelinin onlarca kat fazlasına ruhsatlandırılabildiği, bu hususun büyük ölçüde sahanın konumu ve rezerv bilgileri de dikkate alındığında piyasa şartları ile ilişkili olduğu piyasa şartlarının, ihale taban bedelinin belirlendiği dönem ile ihale işlemlerinin nihayete ereceği dönem arasında geçen sürede dahi ciddi farklılıklar gösterebildiği, öte yandan, ihaleler akabinde sahaların ruhsatlandırılmasına yönelik Komisyon kararlarının bir kısmının iptal davasına konu edildiği, dava konusu edilen kararlar tesis edilirken; sahanın mahiyeti, teklif miktarı, katılımcı sayısı, piyasa şartları ve rekabet koşullarının dikkate alındığı …” yönünde değerlendirmeler yapılarak dava konusu ihalede verilen tekliflerin kamu yararına uygun bulunmadığının belirtildiği, 2 (iki) isteklinin katıldığı dava konusu ihalede, isteklilerden birinin birinci açık artırmada ihaleden çekilmesi üzerine ihalenin davacı şirket uhdesinde bırakılması durumunun, ihalede yeterli rekabet koşullarının oluşmadığı olgusunu açıklayan bir gerekçe niteliğinde olduğu ve bu tür bir rekabet eksikliğinin ihale kararının uygunluğunu denetleyen makam tarafından fiyatın ekonomik olmaması nedeniyle ihale kararının uygun bulunmaması için yeterli bir sebep olarak değerlendirilebileceği, bunun yanı sıra “sahanın mahiyeti, teklif miktarı ve teklifin kamu yararına uygun olmaması” olguları da göz önünde bulundurularak bir karara varılmasının idarenin bu konuda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında olduğu dikkate alındığında, ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyonu kararının Taşınmaz Komisyonu’nca uygun bulunmaması üzerine ihalenin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, taban ihale bedeli göz önünde bulundurulduğunda ihale sonucu oluşan bedelin ekonomik, elverişli ve kamu yararına uygun olduğu, ihalede birden fazla istekli bulunduğu, dava konusu ihalenin rekabet koşullarına uygun olarak yapıldığı, ihalenin sonuçlandırılmasının ardından ihale bedelinin verilen süre içerisinde yatırıldığı, bu şekilde ihale sürecinin usulüne uygun olarak tamamlandığı, Taşınmaz Komisyonu’nun ihalenin uygun bulunmaması bakımından yetkisinin olmadığı, yetkinin Kanunla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle MAPEG’e verildiği, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin normlar hiyerarşisinde kanunun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin altında yer aldığı, ihalenin uygun bulunmamasının hukuka uygun bir gerekçesinin bulunmadığı, hukuki güvenlik ilkesinin ihlâl edildiği, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca oluşturulan Taşınmaz Komisyonu’nca dava konusu maden sahasının arama ruhsat ihalesinin uygun bulunmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki maden sahalarının ruhsatlandırılmasına yönelik ihalelerin kamu yararı dikkate alınarak değerlendirildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : İdari vesayete ilişkin usul ve esasların kanunla düzenlenmesi gerektiğine yönelik Anayasa’nın 127. maddesi dikkate alındığında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olan kamu tüzel kişiliğini haiz MAPEG tarafından sonuçlandırılan ihalenin uygun bulunmamasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne dayalı olarak tesis edilen dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararında yetki unsuru bakımından hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabulüne, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.