Danıştay Kararı 13. Daire 2022/470 E. 2023/1309 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/470 E.  ,  2023/1309 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/470
Karar No:2023/1309

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Televizyon ve Radyo A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; “…” logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun, 30/08/2020 tarihinde saat 13,00 sıralarında yayınlanan ”…” programında 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri nedeniyle haberleştirdiği yayın sırasında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin ihlâl ettiğinden bahisle anılan Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 34.733,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … numaralı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu yayın sırasında KJ’de (karakter jeneratörü) ”Devletin Zirvesi Anırkabir’de” yazısının 1 dakika 43 saniye boyunca ekranda kaldığı, Türk Milleti’nin milli değeri olan Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’in bu yönüyle Türk Milleti ve Devleti için ayrı bir öneminin olduğu, kamuoyunu bilgilendirme görevini üstlenmiş milyonlara hitap eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşların, toplumun hassas olduğu bu tür konularda yayın hizmet ilkelerine riayet konusunda daha titiz ve hassas davranması gerektiği hususunun tartışmasız olduğu, söz konusu yayında KJ’de yer alan ifadede, kelimenin küçük düşürücü ve aşağılayıcı bir anlama gelecek şekilde kullanıldığı, belirtilen hassasiyet ve özene uygun bir yayın gerçekleştirildiğinden bahsedilemeyeceği, nitekim yayınla ilgili RTÜK iletişim merkezine çok sayıda şikâyette bulunulduğu gerekçeleriyle davacı şirketin sahibi olduğu “…” logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri nedeniyle haberleştirdiği yayında 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin ihlâl edildiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın gerekçeli olmadığı, toplumsal hassasiyetlerin kişileri aşağılamayla ilgili olmadığı, çok açık bir hatanın varlığına rağmen kasıt değerlendirilmesinin yapıldığı, “Anıtkabir” yerine ”Anırkabir” yazılmasının yaygın bir hata olduğu, takipsizlik kararına rağmen cezanın kaldırılmamasının hukuk güvenliği ilkesini ihlâl ettiği gibi masumiyet karinesini de zedelediği, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilme yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, Üst Kurulun herhangi bir kasıt değerlendirilmesinde bulunmadığı, kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen ifade ve basın hürriyetinin sınırsız olmadığı, davacı vekilinin ifade ve basın özgürlüğüne aykırı hareket edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.