Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4695 E. 2023/38 K. 10.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4695 E.  ,  2023/38 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4695
Karar No:2023/38

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ DKMP İl Müdürlüğünce 24/09/2021 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen …numaralı “Sırt Dayamalı Ahşap Piknik Masası İşi” ihalesine sunduğu geçici teminatın Tarım ve Orman Bakanlığı I. Bölge Müdürlüğü Tekirdağ Şube Müdürlüğünce gelir olarak kaydedilmesi üzerine geçici teminat bedeli olarak yatırdığı 19.850,00-TL’nin iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; aşırı düşük teklif açıklamasının isteneceği ihalelerde, aşırı düşük teklif açıklaması sunmayan veya açıklamaları yeterli görülmeyen isteklilerin tekliflerinin reddedileceği, aşırı düşük teklif açıklaması yapan isteklilerden yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilen bilgi ve belgeleri doğrulayan belgeleri sunmayan isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılarak geçici teminatlarının gelir kaydedileceğinin açık olduğu, Mahkemelerinin 06/07/2022 tarihli ara kararı ile davalı idareden, “Tekirdağ DKMP İl Müdürlüğünce …tarihinde gerçekleştirilen …numaralı ‘Sırt Dayamalı Ahşap Piknik Masası İşi’ ihalesinde sınır değerin ne kadar olduğu, davacının teklif fiyatının sınır değerin altında kalıp kalmadığı, sınır değerin altındaysa; aşırı düşük teklif açıklamasının istenip istenmediği ve tevsik edici belgelerin davacıdan istenip istenmediği” hususları ve ihale işlem dosyasının istenildiği, davalı idare tarafından anılan ara kararına cevaben 26/07/2022 tarihinde Mahkemelerine sunulan bilgi ve belgeler ile dosyada bulunan belgelerden Tekirdağ DKMP İl Müdürlüğü tarafından 24/09/2021 tarihinde gerçekleştirilen ‘Sırt Dayamalı Ahşap Piknik Masası İşi’ ihalesine 12 istekli tarafından teklif sunulduğu, davacı istekli tarafından sunulan 2.449,00-TL teklif tutarının idarece belirlenen 328.500,00-TL tutarındaki sınır değerin altında kalması üzerine, 24/09/2021 tarihinde davacıdan EKAP üzerinden 28/09/2021 tarihine kadar beyan edilen bilgileri tevsik eden belgeleri idareye sunmasının istenildiği, davacının beyan edilen bilgileri tevsik eden belgeleri sunmayarak ihaleden elenmesi ve devre dışı bırakılmasını talep ettiğinin anlaşıldığı, sınır değerin 328.500,00-TL olduğu, anılan ihale ile 270 adet piknik masasının yapılmasının öngörüldüğü, ihaleye katılan 12 istekliden davacı hariç tüm isteklilerin 337.500,00-TL ile 604.000,00-TL arasında bedel teklif ettiği, sadece davacının teklifinin ihale sınır değerinin çok altında 2.499,00-TL olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından 28/09/2021 tarihinde idareye gönderilen mail yazısında, EKAP sisteminin görsel görünümünden kaynaklı olarak toplam fiyat yerine sehven adet birim fiyatının girildiği ve bu fiyatın 270 adete değil tek bir adet parçaya verildiği şeklindeki beyanın makul ve anlaşılabilir olduğu, davalı idarece davacıdan aşırı düşük teklif açıklaması istenmeyip beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin istenildiği ve davacının da beyan edilen bilgileri tevsik eden belgeleri sunmadığından, davacının sadece teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerekirken geçici teminat bedeli olarak yatırdığı 19.850,00-TL’nin gelir kaydedilmesi yönünde karar alınmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, söz konusu ihalenin mal alım ihalesi olduğu, bu kapsamda idari şartnamenin 35. maddesinde ihale tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata uygun şekilde, “Bu ihalede ekonomik olarak açıdan en avantajlı teklif, teklif edilen fiyatların en düşük olanıdır.” şeklinde düzenleme yapıldığı, bu nedenle sınır değer de hesaplanmadığı, Mahkemece bu hususların dikkate alınmadığı, ayrıca ihalenin götürü bedel üzerinden yapıldığının da idari şartnamede belirtildiği ve davacının sunmuş olduğu teklif mektubunun da götürü bedel teklif mektubu olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kapsam ve nitelik” başlıklı 1. maddesinin ilk fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usûllere tâbidir.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanuna 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; 2. fıkrasının (d) bendinde, “Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır.” kuralları yer almaktadır.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; 8. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kuralları yer almıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları ile, ihale sürecinde sözleşme öncesi işlemlerin ihale işlemi, dolayısıyla idari işlem olmaları nedeniyle idari yargının görev alanına girdiği kabul edilmiş ve bu yöndeki kararlar istikrar kazanmış bulunmaktadır.
Öte yandan, ihale işlemlerine ilişkin idari usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 4. maddesinde, ihalenin, “Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri”; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ise, “Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri” ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanunî tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte idarece tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
6545 sayılı Kanun’un 18. maddesinin gerekçesinde, “İdari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idari davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkânsız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması hâlinde, hukukî belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırılmaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
Dosyasının incelenmesinden, Tekirdağ DKMP İl Müdürlüğünce 24/09/2021 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen 2021/… numaralı “Sırt Dayamalı Ahşap Piknik Masası İşi” ihalesinde en avantajlı teklif sahibi olarak değerlendirilen davacıdan ihalede beyan edilen evrakları doğrulayıcı bilgi ve belgeleri 28/09/2021 tarihine kadar sunmasının istenildiği, söz konusu yazının davacıya EKAP üzerinden 24/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebliğ edilen yazı üzerine mail yoluyla yanlışlıkla toplam fiyat yerine ihale konusu olan ahşap sırt dayamalı piknik masasının adet fiyatının girildiği ve bu nedenle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği yönünde 28/09/2021 tarihinde cevap verildiği, 29/09/2021 tarihli komisyon kararı ile süresi içerisinde yeterlik bilgileri tablosunda beyan edilen bilgi ve belgeleri doğrulayan belgelerin sunulmadığı gerekçesi ile davacının teklifi değerlendirme dışı bırakılarak sunmuş olduğu geçici teminatın irat kaydedilmesine karar verildiği, bu kararın ilgililere tebliğ edildiği, bu işleme karşı 01/10/2021 idare şikayet başvurusu yapıldığı, başvuru üzerine 10 günlük cevap verme süresi içinde herhangi bir karar alınmadığı, bunun üzerine 01/11/2021 tarihinde itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, anılan başvurunun, Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul)11/11/2021 tarih ve 2021/UM.IV-2016 sayılı kararı ile süre ve şekil yönünden reddedildiği, bu kez davacı tarafından, irat kaydedilen geçici teminatın iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, …İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararıyla, davanın kabulüne ve kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, bu karara karşı davalı idare tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bakılan davanın, irat kaydedilen geçici teminatın iadesi istemiyle açılan tam yargı davası olduğu dikkate alındığında, öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşıyan bir uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine imkân bulunmayan dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usûlü kapsamında yer almadığı, bu itibarla, Mahkemece genel yargılama usûlü yerine ivedi yargılama usûlü uygulanarak karar verilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 10/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.