Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4663 E. 2022/5414 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4663 E.  ,  2022/5414 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/4663
Karar No : 2022/5414

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Kurulu

DAVANIN KONUSU :
Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunacak Gayrimenkul Değerleme Kuruluşları Hakkında Tebliğ (III-62.3)’in (Tebliğ) 11. maddesinin dördüncü fikrası ile Geçici 1. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarının iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dosyası incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
18/07/2020 tarih ve 31189 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunacak Gayrimenkul Değerleme Kuruluşları Hakkında Tebliğ (III-62.3)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (III-62.3.a)” ile Tebliğ’in 11. maddesinin dördüncü fıkrası ile Geçici 1. maddesinde değişiklikler yapılmıştır.
Davacı tarafından 09/10/2022 tarihli dilekçeyle, Tebliğ’in 11. maddesinin dördüncü fikrası ile Geçici 1. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarının yürürlükten kaldırılması istemiyle idareye başvuruda bulunulmuş; idarenin … tarih ve … sayılı yazısıyla anılan başvuruya verilen cevapta, davacının görüşlerinin mevzuat çalışması kapsamında değerlendirilmek üzere kaydedildiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından dava konusu Tebliğ kurallarının hukuka aykırı olduğu iddialarıyla 30/11/2022 tarihinde bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay’da altmış gün olduğu; dördüncü fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri; 11. maddesinin birinci fıkrasında ise, ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce, idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği kurala bağlanmıştır.
Aktarılan mevzuat kuralları değerlendirildiğinde, (i) düzenleyici işlemin ilanından sonra dava açma süresi içerisinde bu işlemin iptali istemiyle dava açılabileceği veya 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında idareye başvuru yapılabileceği gibi, (ii) dava açma süresinin geçmiş olması hâlinde, düzenleyici işlemin uygulanmasına ilişkin yeni bir işlem tesis edildiğinde ilgililerin uygulama işlemini veya dayanağı olan düzenleyici işlemi ayrı ayrı veya birlikte yine dava açma süresi içinde dava konusu edebilecekleri anlaşılmaktadır.
Bakılan davanın, dava konusu Tebliğ’in Resmî Gazete’de yayımlandığı 18/07/2020 tarihinden itibaren altmış gün içinde açılmadığı; 09/10/2022 tarihli idarî başvurunun da dava açma süresi içinde yapılmadığı açıktır.
İlan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idarî davaya veya başvuruya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için ikinci yol, ilgili hakkında dava konusu düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bir bireysel işlem tesis edilmiş olmasıdır.
Dairemizin 05/12/2022 tarih ve E:2022/4663 sayılı ara kararı ile davacıdan, “2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında, dava konusu Tebliğ kurallarının uygulanmasına yönelik olarak davacı hakkında tesis edilmiş bir işlem bulunup bulunmadığının sorulmasına; tesis edilmiş herhangi bir işlem varsa, bu işlemin bir örneği ile hangi tarihte ve ne suretle öğrenildiğinin bildirilmesinin istenilmesine” karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından ara kararına verilen cevapta, davalı idare tarafından tesis edilen işlemin, Tebliğ’in 11. maddesinin dördüncü fikrası ile Geçici 1. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarının yürürlükten kaldırılması istemiyle davalı idareye yapılan başvuruya verilen ve kesin olmayan cevap niteliğinde olduğu için istemin reddi olarak kabul edildiği belirtilen … tarih ve … sayılı işlem olduğu açıklamasına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca, ilgililerin, altmış günlük dava açma süresi içerisinde doğrudan dava açmak yerine işlemi tesis eden idarenin hiyerarşik olarak üstü olan makama veya üst makam yoksa işlemi tesis eden makama başvurarak işlemin kaldırılmasını, geri alınmasını, değiştirilmesini veya yeni bir işlem yapılmasını isteyebilecekleri açıktır.
Düzenleyici işlemlerin değiştirilmesi, düzeltilmesi, kapsamının genişletilmesi gibi istemlerle yapılan başvurular 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında olup, altmış günlük dava açma süresi geçtikten sonra bu gibi istemlerle yapılan başvuruların 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Davacı tarafından davalı idareye yapılan 09/10/2022 tarihli başvuru, dava konusu Tebliğ’in 11. maddesinin dördüncü fıkrası ile Geçici 1. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarının yürürlükten kaldırılması istemiyle yapılmış bir başvurudur. Bu başvurunun reddine ilişkin işlemin, davacı yönünden bir uygulama işlemi kabul edilmesine imkân bulunmamaktadır. Çünkü, 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde sözü edilen “uygulama işlemi” kavramı, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlâl edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında değişiklik doğuran bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir. Dolayısıyla davacının, dava konusu ettiği Tebliğ kurallarının yürürlükten kaldırılması amacıyla 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında yaptığı başvurunun reddi sonrasında, anılan düzenleyici işlemleri iptal davasına konu edebileceğinin kabulü, kamu düzeninden sayılan dava açma süresinin göz ardı edilmesi sonucunu doğuracaktır (Benzer yöndeki hukukî değerlendirme için bkz: Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, E:2008/1199, K:2009/1816, 22/10/2009).
Bu itibarla, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebliğ’e karşı dava açma süresi içinde dava açılmadığı, dava açma süresi geçirildikten çok sonra Tebliğ’in dava konusu maddelerinin yürürlükten kaldırılması istemiyle 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında idareye yapılan başvurunun dava açma süresini yeniden başlatmayacağı ve aynı Kanun’un 7. maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında dava konusu edilen düzenleyici işlemlerin uygulanmasına yönelik olarak davacı hakkında tesis edilmiş herhangi bir uygulama işleminin de bulunmadığı anlaşıldığından, işbu davanın süre aşımı nedeniyle incelenemeyeceği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 15/1-b maddesi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.