Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4536 E. 2022/4850 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4536 E.  ,  2022/4850 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4536
Karar No:2022/4850

TEMYİZ EDENLER 1. (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

2. MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … Turizm Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Manavgat ilçesi, …Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde bulunan …, …, …, ve …(protokol dışında kalan kısımları) Mahalleleri kıyı kesiminde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki günübirlik kıyı kullanım alanlarının Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 55. maddesinin dördüncü fıkrasına göre pazarlık usulü ile …Turizm Tic. Ltd. Şti.’ye 10 yıl süreli kiralama izni verilmesi için ihale edilebilmesi yönünde gerekli teknik şartnamelerin hazırlanması ve ihaleye ilişkin iş ve işlemlerin yapılması hususlarına ilişkin Bakanlık Makamı’nın … tarih ve …sayılı Olurunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu işlem üzerine davalı idarece söz konusu alanlar için pazarlık usulü ile 10/08/2020 tarihinde ihaleler yapılarak anılan ihalelerin müdahil şirket üzerinde bırakıldığı ve söz konusu ihale işlemlerine karşı davacı Belediye tarafından her bir mahallenin kıyı kesimi için ayrı olmak üzere …İdare Mahkemelerinde dava açıldığı, ihale işlemlerine karşı açılan davalarda Mahkemelerce verilen kararlar incelendiğinde, pazarlık usulü ile ihale kararı alınmadan önce kapalı veya açık teklif usulleriyle ihale yapılmadığı, dava konusu işlem ile söz konusu alanların doğrudan pazarlık usulü ile ihalesi için Olur alındığı;
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “kullanışlarının idarelere yararlı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesinin uygun görülmemesi” şartının ve Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 31. maddesinde yer alan “Yönetmeliğe göre yapılacak ihalelerde kapalı teklif, açık teklif ve pazarlık usulünün uygulanacağı, kapalı teklif usulü ile yapılan ihalelerde istekli çıkmadığı veya teklif olunan bedel komisyonca uygun görülmediği takdirde yeniden aynı usulle ihale açılacağı veya idare yararı görüldüğü takdirde ihalenin 15 gün içinde pazarlıkla yapılabileceği, açık teklif usulü ile yapılan ihalelerde ise istekli çıkmadığı, isteklilerin belgelerinin veya son tekliflerinin uygun görülmediği takdirde yeniden aynı usulle ihale açılacağı veya idare yararı görüldüğü takdirde ihalenin 15 gün içinde pazarlıkla yapılabileceği” şartının ve de taşınmazların kiraya verilmesine ilişkin 55. maddesinde yer alan “kullanışlarının özelliği veya idareye yararlı olması nedeniyle kapalı veya açık teklif usulleriyle ihalesi uygun görülmeyen taşınmazların Kanun’un 51. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre pazarlıkla kiraya verilebilir” şartının sağlanmadığı, başka bir anlatımla uyuşmazlığa konu ihalenin diğer ihale usulleriyle gerçekleştirilemeyeceğinin açıkça ortaya konulamadığının anlaşıldığı;
Bu durumda, mevzuat gereğince kapalı teklif ve açık teklif usulünün uygulanmasının asıl olduğu, açık teklif usulünde yapılan ihalede istekli çıkmadığı, isteklilerin belgeleri veya son teklifleri uygun görülmediği takdirde yeniden aynı usulle ihale açılacağı veya idare yararı görüldüğü takdirde ihalenin 15 gün içinde pazarlıkla yapılabileceği kurala bağlanmış olup, açık ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda söz konusu alanların kiraya verilmiş ve kiracının yükümlülüklere uymaması neticesinde kira sözleşmesinin feshedilmiş olması durumunun söz konusu ihalenin pazarlık usulü ile yapılabileceğine ilişkin geçerli bir neden olmaması ve bu yönde bir düzenleme olmaması aynı zamanda kamu yararı oluştuğuna ilişkin somut bir belge ve bilgi sunulmaması karşısında davalı idarenin doğrudan bu ihale usulleri denenmeksizin pazarlık usulü ile Muçev Turizm Tic. Ltd. Şti.’ye 10 yıl süreyle kiralama izni verilmesi için ihale edilebilmesi yönünde gerekli teknik şartnamelerin hazırlanması ve ihaleye ilişkin iş ve işlemlerin yapılması hususlarına ilişkin Bakanlık Makam Olurunda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Aynı gerekçe ile yapılan ihalelerin …İdare … İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…; E:…, K:…; E:…, K:…; E:…, K:…sayılı kararları ile iptal edildiği ve söz konusu kararların Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 08/02/2022 tarih ve E:2021/5354, K:2022/315; E:2021/5360, K:2022/316; E:2021/5357, K:2022/317; E:2021/5365, K:2022/318 sayılı kararları ile kesin olmak üzere onandığı belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kiralama talebinin Muçev tarafından 03/06/2020 tarihinde verildiği, bu bölgelerde bulunan alanlarla ilgili tasarrufta bulunma görev ve yetkisinin 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kendilerine verildiği, Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) ile de bu alanlardaki işlemlere ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, Yönetmelik’in 65. maddesi Danıştay tarafından iptal edildiğinden protokol ve ihalesiz devir yönteminin terkedildiği, pazarlık usulü ile kiralama işlemi yapılabilmesi için 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca öncelikle Bakanlık Müşavirliğinden 07/07/2020 tarihli yazı ile izin talep edildiği, Müşavirlikçe 04/07/2020 tarihli yazı ile alanın pazarlık usulü ile 10 yıl kiralanmasının uygun görüldüğü, 27/07/2020 tarihli Bakanlık Olur’u ile ihale için izin alındığı, Yönetmelik’in 55/4-c maddesi kapsamında Devlet İhale Kanunu’nun 51/1-g maddesine göre pazarlık usulü ile ihale yapılarak Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TUÇEV) iştiraki şirkete kiralandığı, Mahkeme kararında Yönetmelikteki özel hükümler belirtilmesine rağmen değerlendirme yapılırken sadece Devlet İhale Kanunu’nun dikkate alındığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nce kullanılan bu alanların özel olduğu, Devlet İhale Kanunu’nun 55. maddesinde yer alan “idareye yararlı olma” hükmünce ihalenin pazarlık usulü ile yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil tarafından, davacının, ihale usulüyle kiraladıkları alanların kendileri tarafından işletilmesini talep ederken hukuki ve haklı hiçbir sebebe dayanamadığı, Muçev’in sıradan bir kurum olmadığı, bilimsel, verimli ve etkin çalışma yöntemlerini kullanarak, çevre kalitesini arttırmak amacıyla “Kamu Vakfı” niteliği bulunan Türkiye Çevre Koruma Vakfı ve Muğla’ya Hizmet Vakfı ortaklığıyla kurulduğu, gelecek nesillere, tertemiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarını sürdürdüğü, Türkiye Çevre Koruma Vakfı’nın 2001 yılında davalı idare bünyesinde kurulan, Bakanlığın desteklenmesi ve güçlendirilmesi faaliyetleri yanında, ülkemiz çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalara katkı ve destek sağlayan bir sivil toplum kuruluşu olduğu, davacı tarafından Muğla’da bulunan ve Muçev’e kiralanan bazı alanların kendilerine tahsisi talebiyle açılan davada …İdare Mahkemesi’nin ret kararı bulunduğu, bu kararın emsal teşkil etmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının ve müdahilin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya ve müdahile iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 20/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dosyasının incelenmesinden; Antalya ili, Manavgat ilçesi, …Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde bulunan …, …, …ve …(protokol dışında kalan kısımları) Mahalleleri kıyı kesiminde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki günübirlik kıyı kullanım alanlarının Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 55. maddesinin dördüncü fıkrasına göre pazarlık usulü ile …Turizm Tic. Ltd. Şti.’ye kiralama izni verilmesi için ihale edilebilmesi yönünde gerekli teknik şartnamelerin hazırlanması ve ihaleye ilişkin iş ve işlemlerin yapılması hususlarına ilişkin Bakanlık Makamı’nın 27/07/2020 tarih ve 159653 sayılı Olur’unun iptali istemiyle açılan davada, Mahkemece ihalenin pazarlık usulüyle yapılması koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmelik’in “İhale esasları” başlıklı 55. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Aşağıda belirtilen kurum ve kuruluşlara Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre pazarlıkla kiraya verilebilir: …
c) En az on yıl süreli, çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin en uygun şekilde korunması, kullanması, izlenmesi, proje geliştirilmesi, iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesi amacı ile faaliyet gösteren vakıflara veya bu vakıfların kuruluşlarına kiraya verme.” kuralına yer verilmiştir.
Aktarılan Yönetmelik kuralı uyarınca, özel çevre koruma bölgeleri sınırları içerisinde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin, en az on yıl süreli ve çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin en uygun şekilde korunması, kullanması, izlenmesi, proje geliştirilmesi, iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesi amacı ile faaliyet gösteren vakıflara veya bu vakıfların kuruluşlarına pazarlık usulü ile kiraya verilebileceği açık olup, somut olayda da kiraya verilecek yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlardan olduğu ve davalı yanında müdahil şirketin %50 hissesinin 2001 yılında kurulan ve çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarda bulunan Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TUÇEV)’e ait olduğu anlaşıldığından, pazarlık usulü ile …Turizm Tic. Ltd. Şti.’ye kiralama izni verilmesi için ihale edilebilmesi yönünde gerekli teknik şartnamelerin hazırlanması ve ihaleye ilişkin iş ve işlemlerin yapılması hususlarına ilişkin Bakanlık Makamı’nın …tarih ve …sayılı Olurunun iptali istemiyle açılan davada ihalenin pazarlık usulü ile yapılabilmesi için gerekli şartların bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemde belirtilen alanların pazarlık usulüyle ihaleye çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.