Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4518 E. 2023/11 K. 09.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4518 E.  ,  2023/11 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4518
Karar No:2023/11

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Enerji A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Elektrik üretim lisansına sahip olan davacı şirket tarafından, 2013, 2014, 2015 ve 2016 Ocak-Temmuz dönemlerine ait ilerleme raporlarının süresinde davalı idareye teslim edilmediğinden bahisle 6446 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca 572.186,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile davacıdan, 2013, 2014 ve 2015 Ocak-Temmuz dönemlerine ilişkin ilerleme raporlarının 15 (on beş) gün içerisinde Kurum’a sunulmasının istenilmesi üzerine davacı şirket tarafından söz konusu dönemlere ilişkin ilerleme raporlarının 09/03/2016 tarihli yazı ekinde Kurum’a sunulduğu, nitekim Denetim Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısının tetkikinden, davalı idarece de söz konusu raporların sunulduğunun kabul edildiğinin anlaşıldığı, ayrıca anılan yazıda, davacı şirket tarafından üç ayrı ilerleme raporu sunulduğunun, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin tek bir rapor sunulması nedeniyle hangi döneme ilişkin ilerleme raporu sunulduğunun belli olmadığı ve davacı şirketçe her yıla ilişkin ilerleme raporları Ocak ve Temmuz dönemlerinde ayrı ayrı Kurum’a sunulması gerekirken, davacı şirketçe soruşturmaya konu dönemlere ilişkin sunulan ilerleme raporlarının istenilen şekle uygun olmadığının belirtildiği, bu kapsamda dava konusu olayda, soruşturmaya konu dönemlere ilişkin ilerleme raporlarının sunulup sunulmadığı ile ilgili bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ihtilafın istenilen şekle uygun ilerleme raporlarının sunulup sunulmadığı ile ilgili olduğu;
Bu itibarla, 2013, 2014 ve 2015 Ocak-Temmuz dönemlerine ilişkin ilerleme raporları, davacı şirketçe 09/03/2016 tarihli yazı ekinde Kurum’a tek bir rapor hâlinde sunulmuş ise de, söz konusu raporda, ilgili dönemlerin ayrı sütunlarda gösterildiği, bir başka deyişle anılan raporun dönemsel karmaşaya yol açacak biçimde tanzim edilmediği, Kurum’a sunulan raporun, ilerleme raporunun ibrazını gerekli kılan yasal düzenlemelerle ulaşılmak istenen amacı karşıladığının kabulü gerektiği, ayrıca dava konusu işlemde 2016 dönemine ilişkin ilerleme raporu sunulmadığı belirtilmekte ise de, davacı şirkete ait üretim tesisinin 21/10/2015 tarihinde işletmeye geçtiği, dolayısıyla davacı şirketin 2016 dönemine ilişkin ilerleme raporu sunma yükümlülüğünün bulunmadığı, kaldı ki soruşturma raporunda da davacı şirketin 2016 yılına ilişkin ilerleme raporu sunup sunmadığına ilişkin herhangi belirleme de yapılmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirketçe, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin ilerleme raporlarının, tek bir rapor hâlinde sunulduğu, bu rapordan hangi dönemlere ilişkin sunulduğunun anlaşılamadığı, davacı şirketçe her bir döneme ilişkin ayrı ayrı ilerleme raporu sunulması gerektiği, Kurum’ca belirlenen şekle uygun olmayan rapor sunulması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, soruşturmaya konu dönemlere ilişkin ilerleme raporlarının Kurum’a sunulduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 09/01/2023 tarihinde kesin olarak esasta oybirliğiyle gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

(X) GEREKÇEDE KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, 2012 yılı Temmuz dönemine ilişkin ilerleme raporunun süresi içerisinde sunulmadığından bahisle davacının ihtar edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının … tarih ve E… sayılı yazı ile 08/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları Ocak-Temmuz dönemlerine ait ilerleme raporlarını süresinde Kurum’a sunmadığının tespit edilmesi üzerine yürütülen soruşturma sonucunda daha önce bu konuda 31/03/2014 tarihli Kurul kararı ile ihtar edilmesine rağmen söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmediği gerekçesiyle yaklaşık 5 yıl sonra dava konusu … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla davacı şirkete 572.186,00-TL idarî para cezası verilmesi üzerine anılan Kurul kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, davacı şirketin 2012 yılı Temmuz dönemine ilişkin ilerleme raporunu sunmadığı için daha önce ihtar edilmesine rağmen 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları Ocak-Temmuz dönemlerinde de aynı yükümlülüğü yerine getirmediği tespitinden hareketle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, söz konusu dönemlere ilişkin ilerleme raporunun sunulmadığının sonraki dönem gelmeden davalı idare tarafından davacı şirkete bildirilmesi ve sunulmamasının etki ve sonuçlarının davacı şirkete ihtar edilmesi, böylece davacı şirketin ihtara neden olan yükümlülüğü yerine getirmemesinin olası sonuçlarını bilmesi ve bu bildirime rağmen ilerleme raporunun verilmemesi hâlinde gerekli yaptırım işleminin tesis edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davalı idare tarafından süresi içinde böyle bir bildirim yapılmaksızın, davacının 2012 yılındaki bir fiili nedeniyle 2014 yılında yapılan ihtar esas alınarak 2019 yılında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği oyu ile, çoğunluk kararına katılmıyorum.