Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4510 E. 2023/202 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4510 E.  ,  2023/202 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4510
Karar No:2023/202

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Deniz Nakliyat Kimyevi Maddeler Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Rekabet Kurumu (Kurum) tarafından su arıtma tesislerinde kimyasal arıtma ve dezenfeksiyon işlemleri için kullanılan kimyasal ürünlerin satışı alanında faaliyet gösteren teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlâl ettikleri iddiasıyla yürütülen soruşturma neticesinde, davacıya “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı ihalesinde danışıklı hareket etmek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlâl ettiğinden” bahisle 2019 mali yılı sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirinin takdiren % 2’si oranında olmak üzere 11.214.051,26-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının iptali ve peşin ödenen 8.410.538,44-TL idarî para cezasının faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davalı idareye yapılan … tarih ve … sayılı şikâyet başvurusunda, arıtma tesislerinde kimyasal arıtma ve dezenfeksiyon işlemleri için kullanılan kimyasal ürünler alanında faaliyet gösteren davacı şirketin de aralarında bulunduğu teşebbüslerin, arıtma kimyasalları (alüminyum sülfat, demir III klorür ve mayi klor) tedarikinde yalnızca iki-üç firmanın olması sebebiyle satın alma ihalelerinde verilen fiyatlarda piyasa şartları ile açıklanamayacak şekilde artışlar görüldüğü ve oluşan fiyat dalgalanmalarının kamu idarelerindeki maliyetlerde de değişkenlik göstermesine sebep olduğu, bu fiyat artışlarının maliyet artışları ile açıklanamayacağının iddia edilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında davacı şirket ile … Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (…) Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2018 yılı ihalesinde danışıklı hareket etmek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlâl ettiklerinden bahisle davacı şirketin anılan Kanunun 16. maddesinin 3. fıkrası ve Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Hâlinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, ikinci fıkrası ve 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2019 malı yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirinin takdiren % 2’si oranında olmak üzere 11.214.051,26-TL idari para cezası ile cezalandırılması üzerine, anılan cezanın iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen 8.410.538,44-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı;
Davacının da aralarında bulunduğu yedi teşebbüs hakkında yapılan soruşturma sonucu düzenlenen ve işleme dayanak alınan … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda; temizlik, kimya, tekstil, kâğıt, su arıtma, gıda, metal, zirai ilaç, enerji, yapı, maden, deri, plastik ve inşaat sektörüne ürün tedarik eden davacı şirket ve … Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’e ait iş yerinde yapılan incelemede iki adet bulgunun tespit edildiği, Bulgu-1’de, Performans Kimyasalları Satış ve Pazarlama Direktörü ile İnorganik Koagülantlar Satış Yöneticisi arasında gerçekleşen 04/07/2018 tarih ve “İzmit İçme Suyu Arıtma Tesisinde Koagülasyon Prosesinde Kullanılmak Üzere Alüminyum Sülfat Temini Yaklaşık Maliyet Tespit Çalışması Fiyat Teklif İsteği/… Su A.Ş.” konulu e-postada: “Merhaba, … Su A.Ş. 3050 ton Alüminyum Sülfat alımı için yaklaşık maliyet talebi var. ASKİ gibi yüksek fiyat verelim derim. Nasıl bir aksiyon almamı uygun bulursunuz”
Kaç ayda alacaklar ?
… Bey, yıllık bir alım. Sözleşme tarihinden itibaren geçerlidir. TL bazında teklif vereceğiz.
1290 iyidir o zaman herhalde…
Bence de rakam ideal. Çünkü yaklaşık maliyet olduğu için … daha düşük yani güncel piyasa fiyatını paylaşırsa yaklaşık maliyet ortalamasını yukarı çekmek iyi olacaktır. Aksi hâlde ihale döneminde fiyatlar yükselirse hammadde ve kur değişkenliğiyle yaklaşık maliyetin altında kalmayın” ifadelerinin yer aldığı, Bulgu 2’de, … Genel Müdürü ile … Tedarik Zinciri Müdürü’nün 05/12/2018, 06//01/2015, 20/01/2015 tarihlerinde … ile toplantı yapmak üzere ve 24/03/2016 tarihinde … Genel Müdürü ile e-posta üzerinden görüştükleri ve toplantı tarihi belirlediklerinin tespit edildiği, yine soruşturma kapsamında taraf teşebbüslerden alüminyum sülfat, demir III klorür ve mayi/gaz klor ürünlerine yönelik maliyet ve satış fiyatları ile belediyelerden söz konusu ürünlerin alım fiyatlarına ilişkin bilgi talep edildiği, Türkiye’de AKKİM, … (davacı), … ASİT VE SULFERT KİMYA tarafından üretilen alüminyum sülfatın girdisi olarak kullanılan sülfirik asitin büyük bir çoğunluğunun yurt dışından ithal edildiği, bu firmaların satış yaptığı müşteri grupları incelendiğinde, büyük montanlı alım yapan alıcıların çoğunlukla belediyeler olduğu, söz konusu alımlarda Ankara ve İstanbul belediyelerinin öne çıktığı, alüminyum sülfat ürününün pazarda en büyük üreticisi ve satıcısı olan davacı şirketin 2014-2018 yıllarında toplam satışları içerisinde belediyelere satışlarının % 70’in üzerinde olduğu, diğer büyük üretici olan … ‘in ise 2018 yılındaki satışlarının yarısından fazlasının yine belediyelere yapıldığının tespit edildiği, 2016-2018 yıllarına ilişkin alüminyum sülfat alımlarına ilişkin tablolar incelendiğinde, 2017 ve 2018 yıllarında davacı şirketten alım yapan belediyelerin alım fiyatlarında kayda değer artışlar yaşandığı, 2017 yılı alış fiyatlarına oranla 2018 yılı alış fiyatlarının Aksaray Belediyesi’nin % 124, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin % 228, Uşak Belediyesi’nin ise % 136 oranında artış gösterdiği, en yüksek fiyat farkının oluştuğu Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin alım fiyatındaki ya da davacının Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne olan satış fiyatındaki bahse konu artış oranının maliyetlerdeki artış ile açıklanıp açıklanamayacağı hususunun irdelendiği, buna göre Ankara Büyükşehir Belediyesinin karşılaştırılan ihalelerinin, ihale düzenleniş tarihleri baz alındığında maliyet artış oranının %76, sözleşmenin/ürün alım döneminin başlangıç tarihleri baz alındığında ise maliyet artış oranının % 80 olduğu, davacının 2014-2018 dönemindeki alüminyum sülfat ürününe ilişkin tüm satış ve maliyet karşılaştırması yapıldığında fiyat artış oranının % 162, maliyet artış oranlarının ise yaklaşık % 80 olduğu, ilgili dönemlerde alüminyum sülfat ürününün maliyet kalemlerinin (sülfirik asit, alüminyum, hidroksit, su, işçilik ve elektrikten oluşuyor.) özelindeki artış oranlarına bakıldığında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ihaleyi düzenlediği dönemler (2017 Nisan-2018 Ekim) esas alındığında elektrik fiyatlarının karşılaştırılan aynı dönemlerde yaklaşık % 72, işçilik maliyetlerinin % 14, motorin fiyatlarının % 36,5, kimyasallar ve kimyasal ürünlere ilişkin üretici fiyat endeksinin (ÜFE) % 66 oranında arttığı, yine Nisan ayı itibarıyla yükselişe geçen dolar kurunun Eylül ayında en yüksek değere ulaştığı, dolar kuru yükseliş dönemi açısından belediye ihalelerine bakıldığında, davacının 14/05/2018 tarihli Mersin Belediyesi’nin ihalesinde ton başına 785 TL, 27/07/2018 tarihli Siirt Belediyesi’nin ihalesinde 1.150 TL, … ‘in 1.200 TL, Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesinde … ‘in 1.427 TL, davacının ise 1.325 TL teklif verdiğinin anlaşıldığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin dışında kalan ve 2017 fiyatları ile 2018 yılı alım fiyatları hakkında bilgi edinilen 12 belediyenin bu yıllardaki ihalelerinde ortaya çıkan alüminyum sülfat alım fiyatlarındaki artışın Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin alım fiyatında ortaya çıkan % 228 artış oranının çok gerisinde kaldığı, maliyetlerde yaşanan artışlar ve ABD doları kurundaki artışlar ele alındığında, her ne kadar aynı dönemde diğer belediyeler açısından teklif edilen fiyatlarda artış görülse de, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ihale açısından verilen teklifteki % 228’lik artışın oldukça yüksek bir oranı ifade ettiği, yerinde yapılan incelemelerde tespit edilen Bulgu-1’deki e-postada, 04/07/2018 tarihinde İzmit İçme Suyu Arıtma Tesisinde Koagülasyon Prosesinde Kullanılmak Üzere Alüminyum Sülfat Temini Yaklaşık Maliyet Tespit Çalışması Fiyat Teklif İsteğine ilişkin … ‘in fiyat belirlemesine yönelik olarak kendi personelleri arasında geçen görüşmede daha önce (03/07/2018 tarihinde) ASKİ’ye yönelik olarak oluşturdukları teklif gibi yüksek bir teklif verilmesi gerektiği hususunun belirtildiği dikkate alındığında, 2018 yılının Ağustos ayının ortasından itibaren ABD dolar kurunda aşırı artış ve değişimlerin ilgili dönemde alüminyum sülfat ürününün maliyetlerinde ciddi oranda bir artışa neden olduğu şeklindeki açıklamanın ASKİ’ye yönelik fiyat teklifinin 04/07/2018 tarihinden önce oluşturulmasının ve bu tarih itibarıyla ihale tarihinde ABD doları kurunun aşırı yükseleceğinin öngörülmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve diğer belediyelere sunulan tekliflerdeki fiyat artış oranlarının daha düşük tutulmuş olması nedeniyle kabul edilebilir bulunmadığı, ayrıca Bulgu-2 incelendiğinde, … Genel Müdürü ve Tedarik Zinciri Müdürü’nün 05/12/2018, 06//01/2015, 20/01/2015 tarihlerinde ve 24/03/2016 tarihinde … Genel Müdürü ile toplantı yapmak üzere sözleştikleri, bu durumun geçmiş yıllardan itibaren toplantıların düzenlendiğine işaret ettiği, dolayısıyla alüminyum sülfat ürünü bakımından soruşturma tarafı teşebbüslerden davacı şirket ve … ‘in … tarihli ve … sayılı Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesinde danışıklı hareket ederek 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlâl ettikleri sonucuna varıldığı, soruşturmaya konu diğer ürün ve ihaleler bakımından herhangi bir ihlâl tespiti yapılmadığı değerlendirmelerine yer verildiği, davacı şirket tarafından anılan iddialara karşı yapılan savunmada ise özetle, Türkiye’nin önde gelen kimyasal nakliyecilerinden birisi olduğu, bu nedenle … gibi kimyasal madde üreticileri ile sürekli devam eden ticari ilişkilerinin bulunduğu, soruşturma heyetinin iddia ettiği gibi rakipleriyle alüminyum sülfat fiyatlarının arttırılması için bir görüşme yapmadığı, bir an için böyle bir görüşme yapıldığı varsayılsa dahi söz konusu görüşmenin, fiyat artışının meydana geldiği Ağustos-Eylül 2018 tarihinden önce gerçekleşmesinin gerekeceği, herhangi bir şirketin 3,5 sene öncesinden bir ürünün fiyatlarını belirlemesinin mümkün olmadığı, tespit edilen fiyat artışlarının girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar, hammadde arzında yaşanan sıkıntılar ve ASKİ’nin ihaleye çıktığı tarihte döviz fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların beraberinde getirdiği ekonomik belirsizlik gibi tamamen ekonomik gerekçelerle yapıldığı beyanında bulunduğu;
Dava konusu işleme dayanak alınan Bulgu-1’e ait e-postanın, İzmit İçme Suyu Arıtma Tesisinde Koagülasyon Prosesinde Kullanılmak Üzere Alüminyum Sülfat Temini Yaklaşık Maliyet Tespit Çalışması Fiyat Teklif İsteğine ilişkin olarak … ‘in yaklaşık teklif maliyeti oluştururken kendi personelleri arasında yapılan görüşmeye dair bir iç yazışma olduğu, 04/07/2018 tarihli e-postada, söz konusu teklife verilecek yaklaşık maliyetin belirlenmesine ilişkin personeller arasında geçen görüşmede bir gün önce (03/07/2018 tarihinde) Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 10/10/2018 tarihinde gerçekleştirecek olan alüminyum sülfat alımı ihalesi için verilen yaklaşık maliyet teklifinden söz edilmiş olmasının anılan firma ile danışıklı hareket edildiğini göstermeyeceği gibi, söz konusu e-postada … ile görüşülerek bir fiyat belirlendiğine ilişkin bir ibarenin de bulunmadığı, bunun yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediyesinin ihaleyi düzenlediği dönemler (2017 Nisan/ 2018 Ekim) esas alındığında, alüminyum sülfatın temel hammaddelerinden sülfürik asitin maliyetinin %99, alüminyum hidroksitin maliyetinin %50, elektrik fiyatlarında %72, işçilik maliyetlerinde %14, motorin fiyatlarında %36,5, üretici fiyat endeksinde %66 oranında artış olduğu, tüm bu maliyet artışları ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ihale düzenlediği tarihlerdeki dolar kurlarının incelenmesinde 11/04/2017 tarihindeki TCMB dolar alış kurunun 3.7153 iken, 10/10/2018 tarihindeki dolar kurunun 6.0885 olduğunun görüldüğü, döviz endeksli maliyetlerde yaşanan %64’lük artışla birlikte davacının da aralarında bulunduğu teşebbüslerin ihalelere farklı ve belediyeler tarafından belirlenen yaklaşık maliyet tutarlarının çok altında fiyat teklifi verdikleri de dikkate alındığında, davacının anılan firma ile danışıklık içinde hareket etmek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlâl ettiğinden söz edilemeyeceği;
Bu durumda, dava konusu işleme dayanak alınan Bulgu-1’e ilişkin e-postanın, … Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kendi personellerinin kendi aralarında başka bir belediyenin alüminyum sülfat ihalesine verecekleri teklifte anılan ihale ile ilgili yaklaşık maliyet fiyatını belirlemeye yönelik konuşmaları içeren bir iç yazışma olması ve bu yazışmada davacı şirketin herhangi bir dahlinin bulunmaması, ayrıca bu yazışmanın davacı şirketin anılan firma ile açık iletişimini ortaya koyan hiçbir bilgi içermemesi, Bulgu-2’ye ilişkin e-postaların ise … ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak gerçekleştirilecek toplantıların belirlenmesine yönelik olduğu, ayrıca anılan ihalede verdikleri teklif fiyatının da birbiri ile benzeşmediği dikkate alındığında, söz konusu iki bulgunun da davacı şirket ve … ‘in piyasada rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama etkisi doğuran veya bu etkiyi doğurabilecek nitelikte anlaşma ve uyumlu eylem içerisinde bulunduklarını ispatlayacak, piyasaya yönelik kararlarının uyum ve müzakere içinde alındığına dair tespit ve değerlendirmeleri ortaya koyacak nitelikte bulunmadığı, dolayısıyla, 4. maddeye aykırılığı ortaya koymaktan uzak bu bulgulardan hareketle 4054 sayılı Kanunun 4. maddesinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirket hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline, davacının peşin olarak ödediği 8.410.538,44-TL idari para cezasının da dava tarihinden (03/09/2021) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararında yeterli gerekçeye yer verilmediği, Kurul’un soruşturma heyetinin görüşüyle bağlı olmadığı, Kurul’un karar alırken göz önüne aldığı hususun “teşebbüslerin alüminyum sülfat ortalama maliyet ve fiyat artış oranlarının 2018 yılında gerçekleştirilen Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesinde oluşan fiyattaki %228 oranındaki artışın çok gerisinde kalması” olduğu, dava konusu Kurul kararında uyumlu eyleme ilişkin ispat standardının sağlanmış olduğu, fiyat karşılaştırmasına dayanan analizlerin pazarda suni oluşumların varlığına işaret ettiği, uyumlu eylem vakalarında iletişim delillerinin zaruri olmadığı yönünde verilen Kurul kararlarının bulunduğu, dava konusu olayda iç yazışma niteliğindeki belgeler ve yapılan iktisadi analizlerle ihlâlin ortaya konulduğu, uyumlu eylem karinesinin kullanılabilmesi için paralel davranış ve koordinasyonu gösteren delillerin aranmasının uyumlu eylem karinesini etkisiz hâle getireceği, aynı dönemde gerçekleştirilen ihalelerle ihlâlin gerçekleştiği ihalede oluşan fiyatın neden farklılaştığının maliyetlerle açıklanmasının mümkün olmadığı, yüksek yaklaşık maliyet teklifinin ihalede gerçekleşen fiyatın da yükselmesine neden olacağı, yaklaşık maliyetin belirlenmesi sürecinde danışıklı hareket edilmesinin de 4. madde kapsamında kaldığı, İdare Mahkemesi’nin yaklaşık maliyet sürecinin işleyişini yanlış değerlendirdiği, yanlış değerlendirmeler sonucunda hukuka uygun olan Kurul kararının iptaline karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu Kurul kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NIN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Kurul kararının iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında yeterli gerekçenin bulunduğu ve Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu değerlendirilmekle birlikte, dava konusu Kurul kararı ve davalı idarenin temyiz dilekçesi incelendiğinde, Kurul’un karar alırken göz önüne aldığı hususun “teşebbüslerin alüminyum sülfat ortalama maliyet ve fiyat artış oranlarının 2018 yılında gerçekleştirilen Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesinde oluşan fiyattaki %228 oranındaki artışın çok gerisinde kalması” olduğu, iktisadi analizlerle ihlâlin ortaya konulduğu, yaklaşık maliyetin belirlenmesi sürecinde danışıklı hareket edilmesinin de 4. madde kapsamında kaldığı gibi esasa ilişkin iddiaların incelenmesi gerekmektedir.
Öncelikle, davalı idarenin “uyumlu eylem vakalarında iletişim delillerinin zaruri olmadığı” yönündeki tezinin isabetli olup olmadığı bir tarafa bırakılırsa, uyumlu eylem; teşebbüsler arasında bir anlaşmanın varlığı tespit edilemese bile, aralarında kendi bağımsız davranışları yerine geçen bir koordinasyon veya pratik bir iş birliği sağlayan doğrudan veya dolaylı ilişkiler olarak tanımlanmaktadır (Rekabet Terimleri Sözlüğü, 2019, s.151). Uyumlu eylemin ispatı bakımından, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin üçüncü fıkrasındaki, piyasadaki fiyat değişmelerinin veya arz ve talep dengesinin ya da teşebbüslerin faaliyet bölgelerinin, rekabetin engellendiği, bozulduğu veya kısıtlandığı piyasalardakine benzerlik göstermesini ispat külfetinin Kurul’da olduğu da açıktır.
Dava konusu olayda, Kurul tarafından para cezasının dayanağının teşebbüslerin alüminyum sülfat ortalama maliyet ve fiyat artış oranlarının 2018 yılında gerçekleştirilen Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesinde oluşan fiyattaki %228 oranındaki artışın çok gerisinde kalması olarak ifade edildiği, teşebbüslerin maliyet hesaplamalarına ilişkin olarak dava konusu Kurul kararında temel olarak alüminyum sülfat ürününün maliyet kalemlerinin sülfürik asit, alüminyum hidroksit, su, işçilik ve elektrikten oluştuğu, hammaddeler olan sülfürik asit ve alüminyum hidroksitin maliyetin yaklaşık %75’ini oluşturduğunun ifade edildiği, ancak buna rağmen maliyetlerin % 75’ini oluşturan sülfürik asit ve alüminyum hidroksitin maliyet artışlarının yerine, maliyetlerde % 25 oranında paya sahip olan su, işçilik, elektrik, motorin gibi maliyet kalemlerinin incelendiği; yine Kurul kararında, Bulgu-1 ve Bulgu-2’nin ihlâl bakımından dikkate alındığı, ancak Bulgu-3 ve Bulgu-4 incelendiğinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesi dönemine yakın tarihlerde dava dışı teşebbüsler arasındaki yazışmalarda açıkça (ticari sır ihtiva etmesi ihtimaline binaen tamamı paylaşılamamaktadır) ciddi bir arz sorununun bulunduğu, bu anlamda, sülfirik asit tedariğinde ciddi problemlerin yaşandığı ve yine alüminyum sülfat tedariğinde yaşanan problemler nedeniyle fiyatlarda bir düşüşün beklenmediğinin ifade edildiği anlaşılmaktadır. Yine soruşturmaya taraf teşebbüsler tarafından talep yönünde de aynı dönemde beklenmedik gelişmelerin yaşandığının ifade edildiği, ancak Kurul tarafından buna dair bir araştırmanın yapılmadığı görülmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararında yer verilen gerekçeler ile açıklamalar ve yukarıda anılan hususlar göz önüne alındığında, davalı idarenin iktisadi analizlerinin ihlâle dayanak alınmaktan uzak olduğu düşünülmektedir.
İhalelerde yaklaşık maliyetin tespiti sürecinde, idarelerce piyasa araştırması kapsamında istekli olabilecek teşebbüslerden istenen yaklaşık maliyete esas tekliflerin tespitinde danışıklı hareketlerin 4054 sayılı Kanun kapsamında olmadığının savunulamayacağı açıktır. Ancak dava konusu Kurul kararında hakkında yaptırım uygulanan teşebbüslerin yaklaşık maliyetin belirlenmesi sürecinde danışıklı hareket ettiği ifade edilmesine rağmen, bu tespite dayanak Bulgu-1 incelendiğinde (ticari sır ihtiva etmesi ihtimaline binaen tamamı paylaşılamamaktadır) davacı ile … arasında bir iletişim veya koordinasyon bir yana rekabet olduğunun anlaşıldığı, nitekim … ‘in iç yazışması niteliğindeki belgede açıkça … , … ‘nin kendisinden farklı olarak düşük teklif verebileceği tahmininde bulunarak, ilerde yani ihale tarihinde olası maliyet artışları ve dolayısıyla fiyatlardaki artışlar nedeniyle yaklaşık maliyetin üzerinde teklif vermiş olmamak için yaklaşık maliyetin tespitine esas teklifini yüksek belirlemeye karar vermiştir.
Bu durumda, dava konusu Kurul kararında yer verilen deliller ve değerlendirmeler göz önüne alındığında, ihlâle taraf olduğu iddia edilen teşebbüslerin arasında kendi bağımsız davranışları yerine geçen bir koordinasyon veya pratik bir işbirliği sağlayan doğrudan veya dolaylı ilişkiden söz edilmesine olanak bulunmadığı, piyasada oluşan durumun tek açıklamasının uyumlu eylem olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.