Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4483 E. 2023/2012 K. 25.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4483 E.  ,  2023/2012 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4483
Karar No:2023/2012

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI ) : … Ulaşım Toplu Taşım İşletmeciliği Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Ulaşım Toplu Taşım İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından 18/11/2021 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a maddesi uyarınca gerçekleştirilen “Bursaray Odunluk HRS Yolcu İstasyonundaki Muhtelif Alanların Kiraya Verilmesi İşi” ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Bursaray Odunluk HRS Yolcu İstasyonu’ndaki muhtelif alanların kiraya verilmesi işinin aylık 28.000,00-TL+KDV tahmini kira bedeli üzerinden 2886 sayılı Kanun uyarınca kapalı teklif ve açık artırma usulü ile ihale edilmesi yönünde 01/11/2021 tarihinde karar alındığı, alınan ihale kararı gereğince usulüne uygun olarak ilan yapıldığı, ihale için 11 isteklinin doküman satın aldığı, bunlardan yedi isteklinin ihaleye katıldığı, ihalede rekabet şartlarının oluştuğu, ihalenin de aylık 80.050,00-TL+KDV bedelle ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren … Grup Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi üzerinde kaldığı anlaşıldığından, ilgili mevzuata uyularak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca ihalelerde açıklık ve rekabetin sağlanmasının esas olduğu, bu şartların sağlanması içinde 2886 sayılı Kanun’da öngörülen ilanların usulüne uygun olarak yapılması gerektiği, söz konusu ihalede ise ilanların usulüne uygun şekilde yapılmadığı, Bursa ilinde yerel olarak günlük gazete çıkmasına rağmen sadece … Gazetesi’nde 1 defa olmak üzere 04/11/2021 tarihinde ilan yapıldığı; ayrıca, ihalenin 18/11/2021 tarihinde yapılmış olmasına rağmen söz konusu alanın işletilmesine ilişkin olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi Belediye Meclisi’nce davalı şirketin 19/04/2022 tarihli karar ile yetkili kılındığı, bu bakımdan davalı şirketin yetkisi bulunmadığı bir aşamada söz konusu alanların kiralama ihalesini gerçekleştirdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı kararı ile Bursaray Odunluk İstasyonunun işletme, bakım ve kontrolü davalı … sorumluluğuna verilmiş ve yolculu işletime açılmış, davalı şirket tarafından “Bursaray Odunluk HRS Yolcu İstasyonu’ndaki Muhtelif Alanların Kiraya Verilmesi İşi” aylık 28.000,00 TL+KDV tahmini kira bedeli üzerinden 2886 sayılı Kanun’un 35/a maddesi uyarınca ihale edilmesine 01/11/2021 tarihinde karar verilmiş, alınan ihale kararı uyarınca söz konusu ihale Bursa Meydan Gazetesi’nde ve davalı idarenin internet sitesinden ilan edilmiş, ihaleye yedi istekli katılmış, ihalenin 80.050,00-TL bedelle … Grup Gayrimenkul firması üzerinde bırakılması üzerine söz konusu ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Şirket kurulması” başlıklı 26. maddesinde, “Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir. Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasında, genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin Kanun’da yazılı hükümlere göre yürütüleceği; “İlkeler” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanmasının esas olduğu; “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde, tahmin edilen bedelin, ihale konusu olan işlerin tahmin edilen bedelini ve yapım işlerinde keşif bedelini; uygun bedelin, artırmalarda, tahmin edilen bedelden aşağı olmamak üzere, teklif edilen bedellerin en yükseğini ifade edeceği belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un “İhalenin İlanı” başlıklı 17. maddesinde, “İhale konusu olan işler aşağıdaki esas ve usullere göre isteklilere ilan yoluyla duyurulur:
1. İhalenin yapılacağı yerdeki ilanlar:
a) Günlük gazete çıkan yerlerde ihaleler, ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetelerde en az bir gün aralıkla yayımlanmak suretiyle iki defa duyurulur.
Gazete ile yapılacak ilk ilan ile ihale günü arası 10 günden, son ilan ile ihale günü arası 5 günden az olamaz.
b) Günlük gazete çıkmayan yerlerdeki ihalelerde ilan, bu fıkranın (a) bendindeki süreler içinde ilgili idare ile hükümet ve belediye binalarının ilan tahtalarına asılacak yazılar ve belediye yayın araçları ile yapılır. Bu işlemler bir tutanakla belgelenir. Bu yerlerde en çok 7 gün aralıklarla gazete çıkıyorsa ayrıca gazete ile bir defa ilan yapılır.
2. Diğer şehirlerde yapılacak ilanlar:
Tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile belirlenecek miktarı aşan ihale konusu işler (1) numaralı fıkraya göre yapılacak ilanlardan başka, tirajı göz önüne alınarak ili Basın – İlan Kurumunca tespit olunacak günlük gazetelerden birinde, ihale tarihinden an az 10 gün önce bir defa daha ilan edilir. …” kuralına yer verilmiş; 20. maddesinin 1. fıkrasında 17 ve 18. maddelerdeki hükümlere uygun olmayan ilanların geçersiz olacağı, bu durumda ilan yenilenmedikçe ihale yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun Çeşitli Kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine Göre Bütçe Kanununda Gösterilmesi Gereken Parasal Sınırlara Ait Cetvel’de (İ-Cetveli) 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 2. fıkrası için belirlenen parasal sınır 1.052.000,00-TL; 3. fıkrası için ise 3.155.000,00-TL olarak belirlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat hükümlerinden, büyükşehir belediyelerinin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabileceği, mülkiyeti veya tasarrufundaki toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebileceği ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebileceği anlaşılmaktadır. Ancak, bu şekilde işletme hakkını devralan belediye şirketlerinin söz konusu alanları üçüncü kişilere devrinin 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu açıktır.
Bu kapsamda belediye şirketlerince gerçekleştirilecek ihalelerin de 2886 sayılı Kanuna tabi olması nedeniyle ihalelerde ilan ve ihale usulünün tahmin edilen bedele göre tespit edilmesi gerekmektedir. Satım ihalelerinde ihale konusu taşınır veya taşınmaz malın tahmin edilen satış tutarına göre bu usullerin belirleneceği, kira ve irtifak hakkı tesisine yönelik ihalelerde ise bu usullerin kira sözleşmesi veya irtifak hakkı süresi boyunca idareye ödenecek asgari tutarın toplamı esas alınarak belirlenmesi gerektiği, aksi takdirde bir aylık, bir yıllık veya on yıllık kira sözleşmesine yönelik usuller belirlenirken bir belirsizlik oluşacağı ve kısa süreli bir kira sözleşmesi ile on yıla kadar varabilen uzun süreli kira sözleşmesi, hatta kırk dokuz yıla kadar sürebilen irtifak hakkı sözleşmesinde işin önemi değişmesine rağmen aynı usulün belirleneceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, “Bursaray Odunluk HRS Yolcu İstasyonundaki Muhtelif Alanların Kiraya Verilmesi İşi”nin aylık 28.000,00-TL, yıllık 336.000,00-TL, toplam 57 ay için ise 1.596.000,00-TL tahmini kira bedeli üzerinden 2886 sayılı Kanun’un 35/a maddesi uyarınca ihale edilmek üzere ihaleye çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemiz tarafından 21/12/2022 ve 06/03/2023 tarihlerinde yapılan ara kararları ile davalı idareden, “1- Dava konusu ihaleye ilişkin ilanın 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesinde öngörülen usûllerden hangisi ile yapıldığının, bu usûlün uygulanma gerekçesinin ne olduğunun, ihalenin yapılacağı yerde günlük gazete çıkıp çıkmadığının sorulmasına, bunlara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine,
2- Dava konusu ihaleye ilişkin ilanın hangi gazetelerde ve hangi tarihlerde yayımlandığının sorulmasına, söz konusu gazete örneklerinin okunaklı ve onaylı birer örneğinin istenilmesine,
3- Dava konusu ihaleye ilişkin ilan 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yapılmış ise ilanın hükümet ve belediye binalarının panosuna asıldığına dair tutanak ile ilanın ve belediye hoparlörü ile duyurulduğuna ilişkin “hoparlör ilan tutanağının” istenilmesine,
4- 5216 sayılı Kanun’un 26. maddesininde yer alan, “Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir.” kuralı kapsamında Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile davaya konu alanların işletme, bakım ve kontrol sorumluluğunun 10 yıllığına …’a devrine karar verilmiş olmasına rağmen Belediye Meclisi karar tarihinden önce 18/11/2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin hukuki dayanağının ne olduğunun sorulmasına, bu hususa ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine,” karar verilmiş; davalı idarece verilen ve 04/04/2023 tarihinde kayda giren ara karar cevabında, idarelerinin 2886 sayılı Kanun kapsamında olmamasına ve ihale konusu alanların ihale tarihi itibarıyla 5216 sayılı Kanun’un 26. maddesi kapsamında değerlendirilmemesine rağmen ihalenin yine de 2886 sayılı Kanuna uygun yapıldığı, bu kapsamda ihalenin 04/11/2021 tarihinde Bursa’da Meydan Gazetesi’nde bir defa,… web sitesinde ve Odunluk İstasyonu’nda bulunan alanlarda ilan edildiği, Bursa ili özelinde günlük gazete çıktığı, ayrıca … tarih ve … sayılı Meclis kararının, kiracının ticari alanda yapacağı iştigal konusu faaliyet için ilgili kurumlar tarafından ruhsat verilmesine yönelik istenen evrak talebi doğrultusunda sonradan alınan bir karar olduğu, Bursaray işletmelerinin 10 yıl süreyle işletilmesine ilişkin işletme hakkının … ‘a devri konulu … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararının zaten mevcut olduğu ifade edilmiştir.
Bu durumda, 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 1. fıkrası uyarınca günlük gazete çıkan yerlerde ihalelerin, ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetelerde en az bir gün aralıkla yayımlanmak suretiyle iki defa duyurulması gerekirken sadece bir defa 04/11/2021 tarihinde Meydan Gazetesi’nde ilan edilmiş olması, ayrıca,
2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun Çeşitli Kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine Göre Bütçe Kanununda Gösterilmesi Gereken Parasal Sınırlara Ait Cetvel’de (İ-Cetveli) 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 2. fıkrası için belirlenen parasal sınırın 1.052.000,00-TL olması ve dava konusu ihalede toplam muhammen bedelin 1.596.000,00-TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen, Kanun’un 17. maddesinin 1. fıkrasına göre yapılacak ilanlardan başka ihale tarihinden en az on gün önce bir defa da diğer şehirlerde ilan edilmesi gerektiği hâlde, mevzuat uyarınca yapılması gerekli ilanların yapılmadığı görüldüğünden, 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesine uygun olarak ilanı yapılmayan dava konusu ihalede hukuka uygunluk, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.. , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ilk derece ve temyiz yargılama giderleri toplamı …-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin ikinci fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ikinci fıkrasının (a) bendinde, bu sürelerin idarî uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başladığı, dördüncü fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; 2. fıkrasının (a) bendinde, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu düzenlenmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kurala bağlanmak suretiyle dava açma süresinin başlamasında “yazılı bildirimin” esas alınması gerektiği, ilanı gereken düzenleyici işlemlere karşı açılan idarî davalarda ise, dava açma süresinin hesabında bildirim yerine ilanın esas alınarak sürenin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlaması gerektiği öngörülmüştür.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda ise, dava açma sürelerinin hesabında, işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekle birlikte, özellikle idarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. Bu itibarla, ihale kararı, ilanı gereken düzenleyici işlem olmadığından dava açma süresinin ilan veya ihale tarihinden itibaren başlatılmaması, yazılı bildirim yapılan hallerde bildirim tarihinde, yazılı bildirim yapılmayan hâllerde ise işlemin öğrenildiği tarihi izleyen günden itibaren başlatılması gerekmektedir.
Ancak, işlemin öğrenme tarihinin belirlenmesi her zaman mümkün olmadığı gibi işlem, çok uzun süre sonra da öğrenilmiş olabilir veya daha önce öğrenildiği halde aksi ispat edilemeyeceği için hakkın kötüye kullanılması suretiyle yeni öğrenildiği beyan edilerek dava açılabilir. Oysa ki; dava açma süresi, kamu düzenine ilişkin bir konu olup, sürenin başlangıcının kişilerin takdirine bırakılması mümkün değildir.
İdari işlemin tarafı olmayan ve kendisine bildirim yapılmayan kişiler tarafından, işlemin yeni öğrenildiği beyan edilerek, işlemin tesis edildiği tarihten uzunca bir zaman geçtikten sonra dava açılması halinde, idarî işlemler ve dolayısıyla işlem neticesi elde edilen haklar devamlı olarak iptal edilme riskine maruz kalacaktır. Bu risk nedeniyle de idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlali sonucu doğacak ve bu durum, kamu hizmetlerinin işleyişini aksatacağı için de kamu düzeni bozulacaktır.
Bu nedenle hukuki güvenlik ve idari istikrarın sağlanması ile kişilerin mahkemeye erişim haklarının korunması arasında âdilâne dengenin kurulması gerekmekte olup, bu denge her bir somut uyuşmazlığın özelliğine göre yargı mercilerince makul bir dava açma süresi belirlenmesiyle sağlanabilir.
Nitekim Fransız Danıştayı 13/07/2016 tarihli M.A.B. kararında dava açma süresine ilişkin olarak, Fransız İdarî Yargı Kanunu’ndaki düzenlemelerden hareketle, başvuru yolları, başvuru ve dava süreleri konusunda bilgi verme zorunluluğuna uyulmaması veya idarenin bu bilgileri ilgiliye verdiğine dair kanıt bulunmaması hallerinde, ilgili kişiye İdarî Yargı Kanunu’nda yer alan genel dava açma sürelerinin uygulanmayacağını ve kişilerin dava açma süreleri geçmiş olsa bile dava açabilecekleri, ancak “hukukî güvenlik” ilkesinin kişilerin süresiz olarak, her istedikleri zaman dava açamamalarını gerektirdiği, bununla birlikte dava yollarına makul süreler içerisinde başvurulabileceği yönünde karar vermiştir. (Conseil d’Etat, Asambleé, 13/07/2016, No:387763) (Erişim: https://www.conseil-etat.fr/arianeweb – Ariane Web Arama Motoru) (Kararın çevirisi için bkz. AYDIN, M. A., Başvuru Yolu ve Süresi Gösterilmeyen Tebligatın Dava Açma Süresine Etkisi, Fransız Danıştayı’nın Eski Polis Komiseri M.A.B. Kararı, Terazi Hukuk Dergisi, C. 12, S. 134, Ekim 2017, s. 86-89)
Anılan kararda makul sürenin belirlenmesindeki amaçlardan biri ise; “dava açma süresinin makul süre ile sınırlandırılması, muhtemel davalı idarelerin aşırı gecikmeli açılan davalar sonucu çıkabilecek iptal kararlarına maruz kalmalarını önleyecek, adaletin daha iyi işlemesini sağlayacak ve hukukî durumların güvenliğe ve sabitliğe kavuşmasını sağlayacaktır.” şeklinde belirtmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı şirket tarafından söz konusu ihalenin 04/11/2021 tarihinde gazetede, web sitesinde ve kiralanacak taşınmazın bulunduğu alanda ilan edilmesine ve ihalenin 18/11/2021 tarihinde gerçekleştirilmesine rağmen ihalenin iptali istemiyle davanın 08/06/2022 tarihinde, yani ihale tarihinden 7 ay sonra açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu ihale işlemi açısından, makul süre olarak belirli bir süre öngörmek güç olmakla birlikte, işlemin niteliği ve işlemin doğrudan davacının bir hakkına yönelik olmadığı dikkate alındığında, ihale tarihinden 7 ay sonra açılan davanın süresinde olmadığının kabulü hakkaniyete uygun olacağından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmadığından, kararın bu gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.