Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4458 E. 2023/65 K. 11.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4458 E.  ,  2023/65 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4458
Karar No:2023/65

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana ili, Seyhan ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … İş Merkezi, … no’lu bağımsız bölümde bulunan mülkiyeti davalı idareye ait 9547 m2’lik işyerinin 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle kiralanmasına ilişkin davacının uhdesinde bırakılan ihalenin itâ amiri tarafından iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; mülkiyeti Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ait uyuşmazlığa konu taşınmazda yer alan işyerinin Başkanlık Makamı’nın … tarihli, … sayılı ihale onay belgesine istinaden 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile ilk yıl 120.000,00-TL (KDV hariç) muhammen bedel üzerinden 3 (üç) yıl süreyle kiraya verilmek üzere ihaleye çıkartılmasının uygun görüldüğü, söz konusu yerin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararıyla davacıya geçici ihalesinin yapıldığı, 2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince onay için sunulan ihalenin itâ amiri tarafından uygun görülmeyerek onaylanmaması üzerine bakılan davanın açıldığı,
2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile itâ amirine ihale komisyonu kararlarını onaylama zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle anılan madde ile itâ amirine tanınan yetkinin ihaleyi onaylamama yönünde kullanılması halinde, bu yetkinin kamu yararına kullanıldığının ispatı bakımından, itâ amirince hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması gibi bir zorunluluk bulunmamakta ise de, ihale komisyonu kararlarını onaylamama hususunda sahip olunan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerini uygun kullanıldığının tespit edilebilmesi için idare tarafından somut bir gerekçenin ortaya konulması gerektiği,
Uyuşmazlıkta, dava konusu işlemde bir gerekçe belirtilmediği, davalı idarenin savunmasında da ihalenin itâ amiri tarafından onaylanmama gerekçesinin yalnızca takdir yetkisine dayandırıldığı, davalı idare tarafından dava konusu işlemin tesis edilmesine ilişkin herhangi bir somut gerekçenin ortaya konulamadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ihalenin itâ amiri tarafından iptali için somut bir gerekçeye dayanma zorunluluğu bulunmadığı, ihalenin kamu yararına uygun olduğunu ispat külfetinin davacıda olduğu, Mahkeme’nin idarenin yerine geçerek karar verdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ait uyuşmazlığa konu taşınmazda yer alan işyeri Başkanlık Makamı’nın … tarihli, … sayılı ihale onay belgesine istinaden 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile ilk yıl 120.000,00-TL (KDV hariç) muhammen bedel üzerinden 3 (üç) yıl süreyle kiraya verilmek üzere ihaleye çıkartılması uygun görülmüş, söz konusu yerin … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla davacıya geçici ihalesi yapılmış, 2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince onay için sunulan ihalenin itâ amiri tarafından uygun görülmeyerek onaylanmaması üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1. maddesinde, genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayrî aynî hak tesisi ve taşıma işlerinin bu Kanun’da yazılı hükümlere göre yürütüleceği; “İlkeler” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanmasının esas olduğu; “Komisyonların ihaleyi yapıp yapmamakta serbest olması” başlıklı 29. maddesinde, komisyonların gerekçesini belirtmek suretiyle ihaleyi yapıp yapmamakta serbest olduğu, komisyonların ihaleyi yapmama kararının kesin olduğu; “İhale kararlarının onayı veya iptal edilmesi” başlıklı 31. maddesinde ise, ihale komisyonları tarafından alınan ihale kararlarının, itâ amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanacağı veya iptal edileceği, itâ amirince karar iptal edilirse ihalenin hükümsüz sayılacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile, itâ âmirlerine 15 gün içinde ihaleyi onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sadece mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle itâ âmirinin yerindelik denetimi yaparak idarenin menfaatini koruması amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim, ihaleye katılanlar arasında yapılan anlaşmalar veya bazı katılımcıların ihaleden çekilmeye zorlanmaları veya belli paylar karşılığında piyasa şartlarına uygun olmayan teklifler vermeye ikna edilmeleri yoluyla kamu kaynaklarının haksız biçimde özel kişi veya kuruluşlara aktarılması şeklinde gelişen olaylara ülkemizde rastlandığı bilinen bir husustur. Bütün bu gerçekleri göz önünde tutan kanun koyucu, son kez genel bir değerlendirme yaparak idare menfaatini kollamak üzere itâ âmirine sözü edilen yetkiyi tanımıştır.
Bu itibarla, hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapan itâ âmiri tarafından bu konuda alınan idari kararın yargısal denetiminin de özellik arz edeceği açıktır. Başka bir anlatımla, 2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile itâ âmirine ihale komisyonu kararlarını onaylama zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle, anılan madde ile itâ âmirine tanınan yetkinin ihaleyi onaylamama yönünde kullanılması hâlinde, bu yetkinin kamu yararına kullanıldığının ispatı bakımından, itâ âmirince hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihaleyi onaylamama işleminin idari davaya konu edilmesi hâlinde gerek davalı idarenin mahkemeye yapacağı açıklamalar ve sunduğu belgeler ve gerekse mahkemece re’sen yapılacak araştırma sonucunda elde edilen bulgular, işlemde kamu yararına aykırılık bulunmadığını ortaya koyar nitelikte ise, ihaleyi onaylamama işleminin hukuka aykırılığından bahsedilemeyecektir..
İdare, 2886 sayılı Kanun’da yer alan ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması ilkelerine göre ihaleyi gerçekleştirmek zorundadır. Bu kapsamda, yeterli rekabetin sağlanamaması hâlinde ihalenin ana amacının gerçekleşemeyeceği ve dolayısıyla ihaleden beklenen faydanın sağlanamayacağı açıktır. Bir kamu malının satışından mümkün olduğunca en yüksek gelir elde edilmesi kamunun yararına olacağından, taşınmazın daha yüksek bir fiyatla satılabileceğinin anlaşılması hâlinde, itâ âmirince takdir yetkisi kullanılarak ihalenin iptaline karar verilebilecektir.
Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu taşınmazın … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla davacıya geçici ihalesi yapıldıktan sonra, davalı idarenin 10/05/2022 tarihli kararı ile ihalenin itâ amirince onaylanmadığının davacıya bildirildiği, bunun üzerine bakılan davanın açıldığı, 13/04/2022 tarihinde gerçekleştirilen ihalede yıllık kira bedeli olarak 120.000-TL muhammen bedel belirlendiği, davacının tek teklif sahibi olarak 126.000-TL teklif sunduğu, bu hâliyle iş merkezinde yer alan bağımsız bölümün muhammen bedele çok yakın bir bedel teklif edildiği, ihalede tek istekli bulunduğundan ihalenin niteliği de gözetildiğinde rekabet şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, belediye başkanının takdir yetkisini kamu yararı dışında bir saikle kullandığı yönünde dosyada herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı göz önüne alındığında, muhammen bedele yakın bir bedelle sonuçlanan ihalede yerindelik denetimi yapan belediye başkanının uyuşmazlık konu ihaleyi iptal etmesinde hukuka aykırılık, işlemin iptali yönündeki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Davalı idare tarafından yapılan … -TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara, istemleri hâlinde ilk derece aşamasında kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya, temyiz aşamasında kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının ise davalı idareye iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 11/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.