Danıştay Kararı 13. Daire 2022/4215 E. 2023/169 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/4215 E.  ,  2023/169 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/4215
Karar No:2023/169

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti Hazine’ye ait Çankırı ili, Merkez ilçesi, …Köyü, …ada …parsel numaralı taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca açık teklif usulü ile satışına yönelik olarak Çankırı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 31/05/2022 tarihinde yapılan ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Çankırı ili, Merkez ilçesi, …Köyü, …ada, …parselde bulunan taşınmazın mülkiyetinin Hazine’ye ait olduğu, davacının 2005 ve 2008 yıllarında mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazı bahçe yapmak suretiyle işgal ettiği, bu tarihlerde işgalden dolayı ecrimisil ödemesi yaptığı, sonrasında 2010 yılından 2022 yılına kadar taşınmaz üzerinde kimsenin herhangi bir şekilde kullanımının söz konusu olmadığı ve etrafının çevrili olmadığı, davacının kendisinin de imzasının bulunduğu değişik tarihli taşınmaz tespit tutanaklarında bu tespitlere açıkça yer verildiği, en son 30/03/2022 tarihli taşınmaz tespit tutanağında, taşınmazın, davacının oğlu …tarafından tarımsal ardiye amacıyla kullanıldığı tespitine yer verildiği, adı geçen dava dışı …’ın ihaleye davet edilerek katılımının sağlandığı, ihalenin 45.000,00-TL bedelle başka bir katılımcı üzerinde kaldığı, ihale sürecinin usulüne uygun şeffaf bir şekilde yürütüldüğü, 9.250,00-TL tahmini bedel belirlenmesine rağmen taşınmazın ihalesinin 2886 sayılı Kanun’da öngörülen açık teklif usulüne uygun olarak en iyi teklifi (45.000,00 TL) veren şahıs üzerinde bırakıldığı, son işgalci olarak gözüken davacının oğlunun ihaleye katıldığı, davacının 2005-2008 yılları arasında söz konusu taşınmazı bahçe olarak kullanarak ecrimisil ödemiş olmasının ihale sürecinde veya öncesinde kendisine bir öncelik hakkı tanımadığı, taşınmazın üzerindeki bir kaç ağaçtan müteşekkil bahçenin hukuken korunabilecek ve değerlendirilebilecek bir nitelik taşımadığı, 4706 sayılı Kanun’la getirilen geçici düzenlemenin yürürlükte olduğu dönemde davacının bundan faydalanmamış olmasının davalı idareyi ve iş bu uyuşmazlığı ilgilendiren bir yönünün olmadığı, nitekim 2010 yılından 2022 yılına kadar taşınmaz üzerinde kimsenin herhangi bir şekilde kullanımının söz konusu olmadığı, davacının kendisinin de imzasının bulunduğu değişik tarihli taşınmaz tespit tutanaklarında bu tespitlere açıkça yer verildiği, bu itibarla, dava konusu taşınmazın satışına yönelik ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisinin satıştan haberdar olmadığı, bu nedenle ihaleye katılım sağlayamadığı, söz konusu taşınmazın 2005-2008 yılları arasında kendisi tarafından ecrimisil ödenmek suretiyle kullanıldığı, 4706 sayılı Kanun’dan haberdar olmaması nedeniyle anılan Kanun’dan kaynaklanan doğrudan satış yoluyla hak sahipliğine ilişkin imkândan faydalanamadığı, ecrimisil ve hak sahipliği göz ardı edilmek suretiyle kendisine bilgi ve haber verilmeden taşınmazın ihaleye çıkarıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 17/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.