Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3961 E. 2023/1531 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3961 E.  ,  2023/1531 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3961
Karar No:2023/1531

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, maliki olduğu Eskişehir ili, Çifteler ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza komşu, … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca satışına ilişkin olarak ihaleye çıkılmasına ilişkin işlem ile söz konusu ihaleye ilişkin ihale ilanının ve 05/07/2022 tarihinde gerçekleştirilecek olan ihale işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; mülkiyeti Hazineye ait Eskişehir ili, Çifteler ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın Çifteler Kaymakamlığı’nın … tarihli ve … sayılı Olur’u ile 15/04/2022 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca ihalesinin açık teklif usulü ile yapılmasına karar verildiği, anılan taşınmazın tahmini bedelinin belirlenmesine ilişkin 03/12/2021 tarihli Tahmin Edilen Bedel Tespit Raporu’nda taşınmazın tahmini satış bedelinin 64.960,00-TL olarak belirlendiği, 15/04/2022 tarihinde yapılan ihalenin 1.500.000,00-TL bedelle Bayındırhan Bayındır isimli şahsın uhdesinde kaldığı, ihalenin 19/04/2022 tarihinde onaylandığı, taşınmazın bedelinin 15 gün içerisinde ödenmesine ilişkin yazının 11/05/2022 tarihinde Bayındırhan Bayındır isimli şahsa tebliğ edilmesine rağmen 15 gün içerisinde ihale bedelinin ödenmediği, 2886 sayılı Kanun’un 57. maddesi uyarınca ihalenin bozulduğu; akabinde … tarihli ve … sayılı Çifteler Kaymakamlığı’nın Olur’u ile taşınmazın 05/07/2022 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile yapılmasına karar verildiği, 05/07/2022 tarihinde yapılan ihale neticesinde, ihalenin 3.600.000,00-TL bedelle Betül Bayandır Yıldız isimli şahsın uhdesinde kaldığı, davacı tarafından, Eskişehir ili, Çifteler ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi kapsamında satışına ilişkin olarak ihaleye çıkılmasına ilişkin işlem ile söz konusu ihaleye ilişkin ihale ilanının ve 05/07/2022 tarihinde gerçekleştirilecek olan ihale işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; dava konusu taşınmazın ihale yoluyla satışına yönelik olarak, ilgili kamu kurumlarının uygun görüşleri ve onayı ile ihaleye çıkıldığı, ihaleye ilişkin ilanın mevzuatta belirtilen usullerde yapıldığı, yapılan ihale sonucunda, muhammen bedelin çok üzerinde 3.600.000,00-TL bedelle taşınmazın ihale edildiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca 05/07/2022 tarihinde gerçekleştirilen ihale işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafça, taşınmazın vasfının arsa olduğu ve belediye mücavir alan sınırları içerisinde, imar planı kapsamı dışında yer alması sebebiyle Milli Emlak Genel Tebliği hükümleri uyarınca taşınmazın satışına olanak bulunmadığının ileri sürüldüğü; her ne kadar 09/10/2010 tarihli ve 327 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nde Hazineye ait taşınmazlardan belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, ancak nazım veya uygulama imar planı dışında (plansız alanda) kalanların satışının yapılamayacağı belirtilmiş ise de, Maliye Bakanlığı’nın … tarihli ve … sayılı yazısında, 6360 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih olan 30/03/2014 tarihinden önceki belediye ve mücavir alan sınırları dikkate alınarak satış işlemlerine devam edilmesine karar verildiği ve davalı idare tarafından, taşınmazın satışına ilişkin olarak ilgili kamu kurumlarının uygun görüşlerinin alındığı görüldüğünden davacının bu iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu taşınmazın imar planı dışında kaldığı ve Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca ihaleyle satışının mümkün olmadığı, davalı idare tarafından ilgili Belediyeden görüş alınmadığı, davalı idarenin vekilinin dosyada herhangi bir beyanı olmamasına rağmen davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, dosyaya vekil aracılığıyla savunma verilmediği, yalnızca mülki amir tarafından verilen ara karar cevaplarının bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın satışının 6360 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih olan 30/03/2014 tarihinden önceki belediye ve mücavir alan sınırları dikkate alınarak yapıldığı, adsız düzenleyici işlemler arasında bir hiyerarşi ilişkisinin bulunmadığı, dava konusu ihalenin usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiği, ihale konusu taşınmaz ile ilgili olarak Çifteler Belediyesi’nden görüş alındığı, Avukatlık Kanunu uyarınca idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları, posta giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri, vekille takip edilen davalarda yasa gereği takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin birinci fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği kural altına alınmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasında, “Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” kuralı yer almıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmiştir.
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME:
1- Temyize konu İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2- Temyize konu kararın vekâlet ücreti yönünden incelenmesi:
2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, Danıştay’ın, temyize konu kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayabileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarihinde tebliğ edilen 24/06/2022 tarihli ara kararı ile davalı idareden dava konusu işleme dayanak bilgi ve belgeler ile savunmasının istenildiği, davalı idarece ara kararına konu bilgi ve belgelerin 07/07/2022 tarihinde Mahkemeye sunulduğu, sonrasında İdare Mahkemesi tarafından 08/07/2022 tarihinde tekrar ara kararı verildiği ve davalı idareden uyuşmazlık konusuna ilişkin tekrar bilgi ve belge talep edildiği, söz konusu ara kararın 28/07/2022 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği ve davalı idarece 03/08/2022 tarihinde ara kararı gereğinin yerine getirildiği görülmekte ise de, her iki ara kararına da idare adına mülki amirin bilgi ve belge sunduğu, temyiz dilekçesine cevap veren davalı idare vekilinin ise dosyaya herhangi bir savunma vermediği; ancak İdare Mahkemesi’nin 11/08/2022 tarihli davanın reddi yolundaki kararında davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu itibarla, dava dilekçesinin davalı idareye tebliği üzerine davalı idare vekilince savunma verilmediği, yalnızca mülki amir tarafından ara karara cevaben bilgi ve belge gönderildiği, dolayısıyla bakılan davada nihai karar verilinceye kadar davalı idare vekille temsil edilmediğinden ve avukat tarafından hukuki yardımda bulunulmadığından, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Ancak, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, temyize konu İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.550,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle bu kısmın düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.550,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 30/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.