Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3911 E. 2023/1820 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3911 E.  ,  2023/1820 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3911
Karar No:2023/1820

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 16/06/2020 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda 6112 Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin bir yıl içinde tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca beş (5) gün süre ile yayınının durdurulmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığa konu yayında konuk tarafından, “Türkiye’nin derdi ne biliyor musun? Bazıları diyebilir ki evet abi biz büyük devletiz tabiki böyle yapacağız. Mısır’ı karıştırmak, Libya üzerinden Sudan’ı karıştırmak. (…) Kimler var en radikal gruplar var. En radikal yani IŞİD, NUSRA gibi. Zaten Suriye’den oraya 10 bin kişi taşındı. Suriye’den Libya’ya 10 bin kişi zaten söylüyorlar bunları, yani Cumhurbaşkanı Erdoğan da söyledi. Ama rakamlar söylenmiyor (…) O şeyde İdlip’te NUSRA yok mu? Nusra nedir, KAİDE, KAİDE ne IŞİD” şeklinde sözler sarfedildiği; program sunucusu tarafından ise, “Şimdi Türkiye’de çok uzun zamandır biz bunu zaten biliyoruz, ne zaman ki içeride sıkışılsa hemen gözleri dışarıya çevirirler, dün mesela Pençe Harekatı, Kuzey Irak’a bomba atmışız, ben bu Pençe Harekatlarını, Kartal Harekatlarını, efendim işte Şahin Harekatları derseniz onun adını son 20 senede herhalde sekiz bin kere okumuşumdur. Her seferinde sanki yerle yeksan edilmiş gibi davranırlar, hiç de öyle olmadığı ortaya çıkar, artık yani ben utanıyorum biliyor musunuz bir televizyoncu olarak bir gazeteci olarak her gün televizyonda bunları son dakika son dakika görünce utanıyorum. Yani doğru değil bunlar ya.” şeklinde ifadelerin kullanıldığı, söz konusu ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terörle mücadelesinin kararlılığını, gerçekliğini, doğruluğunu ve başarısını göz ardı eden ifadeler olduğu, bu ifadelerin basın ve ifade özgürlüğünün ulusal ve uluslararası hukuktan kaynaklanan sınırlarına uygun olmadığı;
Bu itibarla, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan yayın ilkesinin bir yıl içinde tekraren ihlâl edilmesi nedeniyle davacı şirket hakkında tesis edilen dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usûl ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu yayında söylenen ifadelerin bir kısmının bağlamından koparılarak değerlendirildiği, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı hiçbir ifadenin kullanılmadığı, devleti küçük düşürücü ve devletin terörist eylemlere karşı başarısını göz ardı eden herhangi bir cümle kullanılmadığı, gazeteci olan konuğun mesleğin gerektirdiği ölçüde, kendi duygu ve düşüncelerini dile getirdiği, programda iktidarın Libya’ya ilişkin dış politikasının eleştirildiği, söz konusu yayının basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu yayında kullanılan ifadelerin demokratik toplumun koşullarından olan ifade özgürlüğü ve haber alma hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği, davacının temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.