Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/3905 E. , 2022/4973 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3905
Karar No:2022/4973
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kahramanmaraş ili, Onikişubat ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan ve tapunun … ada, … sayılı parselinde Hazine adına kayıtlı taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca dava dışı üçüncü kişiye satışının yapılmasına ilişkin olarak 28/12/2018 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Kahramanmaraş İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; söz konusu taşınmazın Kahramanmaraş Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ait 11/12/2018 tarihli olur ile 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile ihaleye çıkarılması yönünde karar alındığı, dava konusu ihalenin Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ait ilan panosunda 17/12/2018-27/12/2018 tarihleri arasında ilan edilerek hoparlör ile de duyurulduğu, ayrıca ihale ilanının Onikişubat İlçe Belediye Başkanlığı’na ait ilan panosunda 18/12/2018 tarihinden ihale tarihi olan 28/12/2018 tarihine kadar askıya alınarak ilan edildiği, yapılacak olan ihalenin Basın İlan Kurumu vasıtasıyla Kahramanmaraş ilinde yayımlanan günlük gazetelerin birinde ilk ilanın 15/12/2018 tarihinde ikinci ilanın 17/12/2018 tarihinde olmak üzere 2 defa yayımlandığı, yapılacak olan ihalenin mevzuat uyarınca çeşitli vasıtalar ile ilan edildiği ve bu işlemlerin tutanağa bağlandığı görülmekle, ihalenin son ilan edildiği, 28/12/2018 tarihinden itibaren 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca ihale işlemine karşı en geç 30 günlük dava açma süresinin son günü olan 28/01/2019 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 15/10/2020 tarihinde yapılan başvurunun reddi üzerine 17/11/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, taşınmazı yaklaşık 30 yıldır kullandığı, mülkiyet hakkının zedelendiği, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kahramanmaraş ili, Onikişubat ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan ve tapunun … ada, … sayılı parselinde Hazine adına kayıtlı taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile 28/12/2018 tarihinde yapılan ihale ile dava dışı üçüncü kişiye satışı gerçekleştirilmiş, taşınmazın ihale yolu ile satış işleminden sonra davacı tarafından 15/10/2020 tarihinde davalı idareye yapılan başvuruyla söz konusu taşınmazın kendi adına satışının yapılması talep edilmiş, yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlem ile reddi üzerine anılan taşınmazın satışına ilişkin ihale işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu; “Yargı yolu” başlıklı 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde idare mahkemelerinde “altmış gün” olduğu belirtilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında, dava açma süresinin idarî uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı, 4. fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kuralı yer almıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; aynı maddenin 2. fıkrasında, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 125. ve 2577 sayılı Kanun’un 7. maddelerinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı belirtilmek suretiyle dava açma süresinin başlamasında, “yazılı bildirim”in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, idarî işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılabilir biçimde bildirilmesi gerekmektedir.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, dava açma sürelerinin hesabında, idarî işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekte ise de, idarece tesis edilen işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerekmektedir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen, dava açma süresinin hesabında bildirim yerine ilanın esas alınarak sürenin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamasına ilişkin kural, ilanı gereken düzenleyici işlemlere karşı açılan idarî davalara yöneliktir.
2577 sayılı Kanun’da düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresinin başlangıcı olarak öngörülmüş olan ilân tarihinin, bireysel işlem niteliğinde olan ihalelere yönelik işlemler açısından uygulanması mümkün olmayıp, bu işlemlerin de yazılı bildirim veya öğrenme üzerine yasal süresi içinde dava konusu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, dava açma süresinin ilanla başlamayacağı ve yazılı bildirim yapılmayan hâllerde işlemin ilgililer tarafından öğrenildiği tarihten itibaren dava açma süresinin başlayacağı dikkate alındığında, davanın, ilan veya ihale tarihinden itibaren değil ihaleden haberdar olunduğu ve öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihi izleyen günden itibaren süresi içinde açılıp açılmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde davacının, dava konusu ihale işlemini hangi tarihte öğrendiğine ilişkin beyanı bulunmadığı gibi, dosya kapsamında bu hususta herhangi bir bilgi veya belgenin de bulunmadığı, davacının 15/10/2020 tarihinde idareye yaptığı başvurunun … tarih ve … sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine 17/11/2020 tarihinde bakılan davanın açıldığı, Dairemizin 30/11/2022 tarih ve E:2022/3905 sayılı ara kararı ile davalı idareden; … Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemine konu davacının 15/10/2020 tarihli başvuru dilekçesinin Dairemize gönderilmesinin istenilmesi üzerine davalı idarenin cevabî yazısının ekinde gönderilen
15/10/2020 tarihli başvuruda, davacının 28/12/2018 tarihinde gerçekleştirilen ihaleden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilmediği, davacının sadece taşınmazın kendi adına satışının yapılmasını idareden talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacının, dava konusu ihale işleminden 15/10/2020 tarihli başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işlemiyle haberdar olduğu, dolayısıyla 19/10/2020 tarihini izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen 30 günlük dava açma süresi içinde, 17/11/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair temyize konu Mahkeme kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 26/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.