Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3577 E. 2023/1498 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3577 E.  ,  2023/1498 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3577
Karar No:2023/1498

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yayıncılık A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında “…” adlı haber bülteni programlarının muhtelif tarih ve saatlerdeki yayınlarında 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendindeki, “Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; haberin verilişinde abartılı ses ve görüntüye, doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilemez; görüntülerin arşiv veya canlandırma niteliği ile ajanslardan veya başka bir medya kaynağından alınan haberlerin kaynağının belirtilmesi zorunludur.” şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 98.766,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu haber programında yer alan ifadelerle ilgili … hizmetleri A.Ş. tarafından … Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı dosyasında tekzip talebinde bulunulduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “… logolu TV kanalında çeşitli haber bülteni ve programlarda başvuran hakkında birtakım yayınlar yapıldığı, son olarak 30/11/2020 tarihinde güne bakış isimli programda, 07/12/2020 tarihinde ana haber bülteninde ve gün ortası isimli programda, 08/12/2020 tarihinde haber bülteni ve gün uyanıyor isimli yayınlarda başvuran hakkında “Çeteler …’yı kullanıp para kaçırıyor. … kara paraya öncülük ediyor, … vurgunundan da … çıktı” şeklinde yayınlar yapıldığı, talep eden hakkında “…-…-FETÖ ilişkisi, bahis çeteleri-…-FETÖ finansmanı” şeklinde birtakım yayınlar yapıldığı, başvuran hakkında yapılan haber ve yayınlarda, başvuranın FETÖ ile ilişkisi olduğu, bahis çetelerine ve karapara aklamaya öncülük ettiği şeklindeki birtakım iddiaların somut bir delile dayanmaksızın ortaya atıldığı, bu yönüyle başvuran hakkında yapılan haber ve yayınların genel ilkeler çerçevesinde Anayasa’nın 28 ve 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinde ifadesini bulan “basın özgürlüğü” ve “yayın ilkeleri” kapsamında kalmadığı, haber ve yayın içeriklerinin başvuranın kişilik haklarına ve ticarî itibarına saldırı niteliğinde olduğu” sonucuna varılarak tekzip talebinin kabulüne karar verildiği, davacı yayın kuruluşu tarafından yapılan itiraz başvurusunun ise … Sulh Ceza Hakimliği’nin … tarih ve … D. İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedildiği,
Düşünce özgürlüğünün Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve kanunlar tarafından teminat altına alındığı ve haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü içerdiği açık olmakla birlikte, anılan düzenlemelerde bu özgürlüğün sınırsız olmadığının vurgulanması ve … Sulh Ceza Hakimliği’nin … D. İş sayılı kararıyla bu sınırın aşıldığının saptanması karşısında, söz konusu programlarda yer alan ifadelerin düşünce, ifade, basın veya haber alma-verme özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiği anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tekzip kararının aksi yönünde kararların da bulunduğu, salt bu karara itibar edilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, değişik iş kararının esas alınmasının mümkün olmadığı, haberin basının haber verme hakkının sınırları aşılmaksızın kamuoyu ile paylaşıldığı, ülkemizin yasa dışı bahis trafiği nedeniyle uğradığı tahmini maddi zararın yüzlerce milyar doları bulduğu, bu hususun toplumun her bir ferdini doğrudan ilgilendirdiği, haberlerde bu konunun işlenmesinin doğal olduğu, yasa dışı bahis konusunun kamuoyu nezdinde güncel bir karşılığı bulunduğu, toplumun konuya ilişkin olarak bilgi alma hakkının, dolayısıyla kamusal bir yararın mevcut olduğu, haberlerin görünür gerçeklere uygun olduğu, kanalda yayınlanan kaçak bahis trafiğiyle ilgili bilgilendirmeler üzerine yasama organınca iki ayrı düzenleme yapıldığı, haberlerin savcılıklara ve mahkemelere intikal etmiş güncel iddialara olaylara istinaden yapıldığı, habere konu edilen şirket hakkında devam eden pek çok soruşturma ve davanın bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, habercilik etiğinden uzak, şikâyetçi şirket hakkında yanıltıcı ve gerçek dışı duyum ve hisler üzerinden yayın yapıldığı, bilgilerin doğruluğu hakkında en küçük bir araştırma, inceleme ya da değerlendirme dâhi yapılmadığı, konunun açıklanışı için gerekli, yararlı ve ilgili olmayan beyanların kullanılmasının, kişinin şeref ve haysiyetine saldırı niteliğinde sıfatlama ve değerlendirmelerin yapılmasının basın özgürlüğünün sınırının objektif yönden aşıldığını gösterdiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.