Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3505 E. 2023/921 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3505 E.  ,  2023/921 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3505
Karar No:2023/921

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVACI) … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2010 yılı net satış hasılatının tamamı üzerinden evrensel hizmet katkı payı alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin kaldırılması ve sadece elektronik haberleşme hizmeti kapsamına giren hizmet gelirleri üzerinden evrensel hizmet katkı payı alınmasına yönelik 11/04/2011 tarihli başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile fazladan tahsil edildiği iddia edilen 1.873.802,47-TL’nin tahsil tarihi olan 28/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin … tarih ve E:… , K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; evrensel hizmetin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde coğrafi konumlarından bağımsız olarak herkes tarafından erişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel karşılığında asgari standartlarda sunulacak olan internet erişimi de dâhil elektronik haberleşme hizmetleri ile 5369 sayılı Kanun kapsamında belirlenecek olan diğer hizmetleri ifade ettiği, evrensel hizmet katkı payının işletmecilerin yetkilendirme kapsamındaki faaliyetlerinden elde edilen net satış hasılatları üzerinden hesaplanması gerektiği; bu itibarla, davacı şirketin elde ettiği gelir kalemlerinden hangilerinin yetkilendirme kapsamındaki faaliyetlerden elde edildiği hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, 2010 yılı net satış hasılatının tamamı üzerinden evrensel hizmet katkı payı alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Öte yandan, Mahkemelerinin muhtelif tarihli ara kararları ile davacı şirketin 2010 yılına ilişkin yetkilendirme kapsamındaki faaliyetlerinden elde edilen net satış hasılatları üzerinden hesaplanmış olsaydı ne kadar evrensel hizmet katkı payı ödemesi gerekeceğinin sorularak net miktarın bildirilmesinin davalı idareden defaatle istenilmesine karşın, idarece ara kararına cevap niteliğinde dosyaya sunulmuş olan bilgi ve belgelerin incelenmesinden ara kararı gereğinin istenildiği şekilde yerine getirilmediği, davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan bilgi ve belgelere göre ise davacıdan fazladan 1.873.802,47-TL evrensel hizmet katkı payı tahsil edildiği göz önünde bulundurularak davacıdan fazladan tahsil edilen 1.873.802,47-TL’nin yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, fazladan tahsil edilen 1.873.802,47-TL’nin yasal faiz uygulanarak değil avans faizi uygulanmak suretiyle iadesine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, Bakanlığın değil Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) hasım konumunda bulunması gerektiği, BTK tarafından yetkilendirilmiş tüm işletmecilerin, bir önceki yıla ait yıllık net satış hasılatının %1’ini, içinde bulunulan yılın Nisan ayı sonuna kadar Bakanlığın Merkez Saymanlık Müdürlüğüne evrensel hizmet katkı payı olarak ödemekle yükümlü olduğu, ödenmeyen katkı paylarının vergi daireleri tarafından takip ve tahsil edildiği, BTK’dan yetki alan bir şirketin yalnızca yetkilendirme kapsamında faaliyette bulunabileceği, bu kapsamdaki faaliyetleri sunmak için gerekli cihaz satış, bakım ve onarım gibi diğer hizmetleri de verebileceği, yetkilendirme bir bütün olarak verildiğinden tamamlayıcı unsurların da yetkilendirme kapsamına dahil edilmesi gerektiği, yetkilendirme konusu dışında herhangi bir faaliyette bulunulacak ise başka bir şirket kurularak faaliyete devam edilebileceği, böylece yetki alınmasına ve evrensel hizmet katkı payı ödenmesine gerek olmayacağı, katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerinin de bir tür elektronik haberleşme hizmeti olduğu, BTK’nın … tarih ve … sayılı yazısına göre, evrensel hizmet geliri olarak yapılacak ödemelerin yıllık gelir tablosunda yer alan net satış hasılatının tamamı üzerinden yapılması gerektiği, gelir ayrımına gidilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca karşılıklı olarak temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.

ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Elektronik haberleşme alanında faaliyet gösteren davacı şirkete, davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazısıyla, 5369 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince 2010 yılına ait net satış hâsılatının %1’i tutarındaki evrensel hizmet katkı payını Nisan ayı sonuna kadar ödemesi gerektiği bildirilmiştir.
Davacı şirketin 11/04/2011 tarihli dilekçesiyle; elektronik haberleşme hizmeti kapsamına girmeyen katma değerli servis (… , … , … vb.), modem ve bilgisayar satışı gibi diğer hizmet gelirleri üzerinden evrensel hizmet katkı payı alınmaması gerektiği belirtilerek, elektronik haberleşme kapsamında olmadığı ve fazladan ödendiği ileri sürülen kısımların düzeltilmesini sağlamak üzere 03/02/2011 tarih ve 246 sayılı işlemin kaldırılması talep edilmiştir.
Anılan başvuru, evrensel hizmet katkı payının şirketin tüm gelirleri dikkate alınarak hesaplanması gerektiği belirtilerek … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmiştir.
Bunun üzerine … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile fazladan ödendiği ileri sürülen 1.873.802,47-TL’nin tahsil tarihi olan 28/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde, “Elektronik Haberleşme”, işaret, sembol, ses, görüntü ve elektrik işaretlerine dönüştürülebilen her türlü verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınması; “Evrensel Hizmet”, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde coğrafi konumlarından bağımsız olarak herkes tarafından erişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel karşılığında asgari standartlarda sunulacak olan, internet erişimi de dahil elektronik haberleşme hizmetleri ile bu Kanun kapsamında belirlenecek olan diğer hizmetler; “Evrensel Hizmet Yükümlüsü” ise, elektronik haberleşme sektöründe, ilgili mevzuatına göre Kurumca yetkilendirilmiş ve bu Kanun kapsamındaki hizmetleri sağlamakla yükümlü kılınan işletmeci olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un (işlem tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle) “Evrensel hizmetin gelirleri” başlıklı 6. maddesinde, “… b) Hazine payı ödemekle yükümlü işletmeciler dışındaki işletmeciler ve Türk Telekom yıllık net satış hâsılatının % 1’ini, izleyen yılın Nisan ayı sonuna kadar; faaliyetleri gereği Hazine payı ödemekle yükümlü olduğu hâlde Hazine payı ödemeyi gerektirmeyen hizmetleri de yürüten işletmeciler ise Hazine payına esas teşkil etmeyen yıllık net satış hâsılatının % 1’ini, izleyen yılın Nisan ayı sonuna kadar, Bakanlığa bildirir. Bu meblağ aynı süre içinde Bakanlığın Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına aktarılır ve bütçeye “Evrensel hizmet gelirleri” adı altında gelir kaydedilir …” kuralına yer verilmiştir.
28/05/2009 tarih ve 27241 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği’nin “Yetkilendirme başvuru şartları” başlıklı 7. maddesinde, “Bildirim veya bildirimle birlikte kullanım hakkı verilmesi suretiyle yetkilendirilmek için Kuruma başvuru yapan şirkette aşağıdaki şartlar aranır:
a) Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre, yalnızca yetkilendirmeye tâbi faaliyetleri veya bununla birlikte yetkilendirme konusu hizmeti yerine getirirken gerekli ve/veya ilgili olan cihaz satış, kurulum, bakım-onarım ve danışmanlık gibi faaliyetleri yürütmek üzere anonim veya limited şirket statüsünde kurulmuş olması,
b) Şirketin tescil ve ilan olduğu Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan ana sözleşmesinde faaliyet alanı kapsamında “elektronik haberleşme hizmeti/telekomünikasyon hizmeti sunulması ve/veya şebekesi veya altyapısı kurulup işletilmesi” ifadesine veya yetkilendirilmeyi talep ettiği elektronik haberleşme faaliyetine yer verilmiş olması (…)” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5369 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, evrensel hizmetin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde coğrafi konumlarından bağımsız olarak herkes tarafından erişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği mâkûl bir bedel karşılığında asgarî standartlarda sunulacak olan internet erişimi de dahil elektronik haberleşme hizmetleri ile bu Kanun kapsamında belirlenecek olan diğer hizmetleri ifade ettiği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un 1. ve 6. maddelerinin değerlendirilmesinden, evrensel hizmet gelirinin bir idarî yaptırım olmadığı, şirketlerin evrensel hizmete tâbi faaliyetlerden elde ettiği net satış hasılatı üzerinden evrensel hizmet geliri hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı şirketin tüm faaliyetlerinden elde ettiği gelirin yetkilendirme kapsamında kabul edilemeyeceği dikkate alındığında, evrensel hizmet geliri olarak yapılacak ödemenin gelir tablosunda yer alan tüm net satış hasılatı üzerinden hesaplanarak ödenmesinin istenilemeyeceği açıktır.
Davacı şirket tarafından, tüm gelirleri üzerinden evrensel hizmet katkı payı alınmaması gerektiği belirtilerek elektronik haberleşme kapsamında olmayan kısımların düzeltilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödendiği iddia edilen 1.873.802,47-TL’nin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi de istenilmektedir.
Mahkemenin 28/05/2021, 15/06/2022 ve 23/06/2022 tarihli ara kararlarıyla, davalı idareden, davacıya ait 2010 yılına ilişkin evrensel hizmet katkı payının hesaplanmasına ilişkin bilgi ve belgeler, 2010 yılına ilişkin evrensel hizmet katkı payı olarak davacı şirketten tahsil edilen miktara ilişkin bilgi ve belgeler ile davacı şirketin 2010 yılına ilişkin yetkilendirme kapsamındaki faaliyetlerinden elde edilen net satış hasılatları üzerinden hesaplanmış olsaydı ne kadar evrensel hizmet katkı payı ödemesi gerekeceğine ilişkin bilgi ve belgeler istenilmiş, davacı tarafından dosyaya sunulan tabloda; ADSL Modem Satış Geliri, VDSL Modem Satış Geliri, Netbook Satış Geliri, Katma Değerli Servis/Hizmet Ücreti (Oyun, Müzik, Güvenlik Paketleri, Yedekleme Hizmeti, Wifi, E-Posta, Web Alan Adı Hizmeti), Ek Katma Değerli Servis/Hizmet Ücreti (Vitamin Eğitimi, Web Alan Adı Hizmeti), Vitamin Kart Satış Gelirleri (Vitamin eğitim paketi hizmet gelirleri), Oyun Şifre Kartı Satış Geliri (Oyun şifresi ile sunulan oyun satış geliri) kalemlerine ilişkin tutarlar ile bunların iskontolar düşüldükten sonra kalan tutarına (1.873.802,47-TL) yer verilmiştir.
Davalı idarenin cevabî yazılarında ise, Sanal Mobil Şebeke Hizmeti, Sabit Telefon Hizmetleri, Altyapı İşletmeciliği Hizmeti, Uydu Haberleşme Hizmeti, Uydu Platform Hizmeti, Kablolu ve Kablosuz İnternet Servis Sağlayıcılık Hizmetleri, Kablolu Yayın Hizmeti İşletmeciliği alanlarında yetkilendirmeler kapsamında ilgili elektronik haberleşme hizmeti ve bu hizmetleri sunarken gerekli ve/veya ilgili olan cihaz satış, kurulum, bakım onarım ve danışmanlık gibi faaliyetleri yürütmek üzere davacının yetkilendirildiği belirtilmiş ve cevabi yazıların ekinde davacı şirketin 2010 yılı gelir tablosuna yer verilmiştir.
Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği’nin birçok maddesinde atıf yapılan ve BTK tarafından hazırlanan “Elektronik Haberleşme Hizmet, Şebeke ve Altyapılarının Tanım, Kapsam ve Süreleri”ne ilişkin dokümanda, yetkilendirme alanlarına ve bunların kapsamına ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, Mahkemece, Dairemizin 07/11/2019 tarih ve E:2016/11, K:2019/3505 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler dikkate alınarak, davacı tarafından evrensel hizmet katkı payı matrahına dahil edilmemesi gerektiği iddia edilen gelir kalemleri yönünden ayrı ayrı araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılmak (Hangi yöntemle elde edildiği) suretiyle, bunlardan hangilerinin yetkilendirme kapsamında elektronik haberleşme hizmeti, dolayısıyla “evrensel hizmet” niteliğinde olduğu ortaya konularak karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, eksik inceleme, araştırma ve değerlendirme sonucu verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar davacı şirketçe, anılan bedelin yasal faiz uygulanarak değil avans faizi uygulanmak suretiyle iadesine karar verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz isteminde bulunulmuş ise de, Dairemizin bozma kararı üzerine İdare Mahkemesi’nce yeniden bir karar verileceğinden ve bu yeni kararda faiz istemi hakkında da yeni bir hüküm kurulacağından, davacının temyiz isteminin incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.