Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3496 E. 2023/126 K. 16.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3496 E.  ,  2023/126 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3496
Karar No:2023/126

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik İnşaat Yapı Malzemeleri Ticaret
ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce (MAPEG) 09/08/2021 tarihinde gerçekleştirilen, Kütahya ili hudutlarında bulunan ER: … sayılı II. Grup maden arama ruhsatı ihalesinin uygun bulunmamasına ilişkin … tarih ve … sayılı MAPEG işlemiyle davacı şirkete bildirilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu’nun (Taşınmaz Komisyonu) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu ihaleye sadece 1 (bir) isteklinin katılması nedeniyle yeterli rekabetin gerçekleşmediği, bu tür bir rekabet eksikliğinin ihale kararının uygunluğunu denetleyen makam tarafından ihale kararının uygun bulunmaması için yeterli bir sebep olarak değerlendirilebileceği, Mahkemelerinin 23/02/2022 tarihli ara kararına davalı MAPEG tarafından gönderilen cevabi yazıda belirtilen “sahanın mahiyeti, teklif miktarı ve teklifin kamu yararına uygun olmaması” hususları göz önünde bulundurularak bir karara varılmasının idarenin bu konuda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında olduğu dikkate alındığında, ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyonu kararının uygun bulunmamasına ilişkin dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tek istekli tarafından teklif verilmesinin yeterli rekabetin sağlanmadığı şeklinde yorumlanamayacağı, rekabet koşulunun sağlanması için ihalenin uygun araçlarla duyurulmasının ve herkese açık olmasının yeterli olduğu, ihale sürecinin usulüne uygun olarak tamamlandığı, Taşınmaz Komisyonu’nun ihalenin uygun bulunmaması bakımından yetkisinin olmadığı, yetkinin kanunla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile MAPEG’e verildiği, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin normlar hiyerarşisinde kanunun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin altında yer aldığı, ihalenin uygun bulunmamasının hukuka uygun bir gerekçesinin de bulunmadığı, hukuki güvenlik ilkesinin ihlal edildiği, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılması gerektiği, dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki maden sahalarının ruhsatlandırılmasına yönelik ihalelerin kamu yararı dikkate alınarak 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca oluşturulan Taşınmaz Komisyonu’nca değerlendirildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : İdari vesayete ilişkin usul ve esasların kanunla düzenlenmesi gerektiğine yönelik Anayasa’nın 127. maddesi dikkate alındığında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olan kamu tüzel kişiliğini haiz MAPEG tarafından sonuçlandırılan ihalenin uygun bulunmamasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne dayalı olarak tesis edilen dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararında yetki unsuru bakımından hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabulüne, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.