Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3377 E. 2023/2025 K. 26.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3377 E.  ,  2023/2025 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3377
Karar No:2023/2025

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Giresun İl Özel İdaresi’nce 07/06/2017 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca pazarlık usûlüyle gerçekleştirilen “Giresun İli, Espiye İlçesi, Karaerik Mahallesi, Şahinyuva Köyü ve Ağalık Madeni Çevresinde G41-A3 Paftası İçerisinde Kalan Eski Maden Cürufunun Satışı” ihalesinin …’ın uhdesinde bırakılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Giresun İl Özel İdaresi Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacının taşınmazını da kapsayan alanda yapılan ihalenin davacıya tebliğ edilmediği ve dosyaya sunulan idari başvuru ve cevapların davacı ile taşınmazda müşterek malik olan kişiye ilişkin olduğu, davacı tarafından bu başvuruya cevabın ne zaman öğrenildiğinin bildirilmediği, davalı idare tarafından da söz konusu hususun aksine herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığı görülerek işin esasına geçildiği;
2886 sayılı Kanun’da öngörülen ihale usûllerinden hangisinin uygulanacağının tespitinde idarelerin bağlı yetki içerisinde bulunduğu, bir başka ifadeyle, idarenin ihale usûllerini belirlemede söz konusu Kanun’un çizdiği sınırlara uygun hareket etmek zorunda olduğu, ihalelerde kapalı teklif usûlünün esas olduğu, belli istekliler arasında kapalı teklif usûlü, açık teklif usûlü, pazarlık usûlü ve yarışma usûlünün kullanılabilmesi için ihale konusu işin ilgili maddelerde (44, 45, 51 ve 52. maddeler) gösterilen işlerden olması gerektiği, ihale konusu işin yorum yoluyla anılan maddeler kapsamına sokularak kapalı teklif usûlünün uygulanmamasının hukuka aykırı olacağı, anılan Kanun’un 51. maddesinde, pazarlık usûlüyle yapılacak işlerin belirlenmiş olduğu, anılan maddenin (a) bendinde; yer, özellik (askeri birliklerin kuruluş özellikleri dahil) ve nitelikleri itibarıyla her yıl Genel Bütçe Kanunu’nda gösterilecek belli tutarları aşmayan ve süreklilik göstermeyen, bu Kanun’un 1. maddesinde gösterilen işlerin pazarlık usûlüyle ihale edilebileceğinin belirtildiği, dava konusu işlemin tesis edildiği yıl için belirlenen tutarın 69.300,00-TL olduğu, bu tutarı aşan bir ihalenin pazarlık usûlüyle gerçekleştirilmesinin hukuken mümkün olmadığı;
Müdahil …’ın Giresun ili, Espiye ilçesi, Karaerik Köyü, Şahinyuva Köyü ve Ağalık Madeni çevresinde yer alan eski maden cüruflarını ihale yoluyla almak talebiyle 02/05/2017 tarihinde davalı idareye başvurduğu, … tarih ve … sayılı Giresun İl Özel İdaresi Encümeni kararı ile jeoloji mühendisi, harita teknikeri ve encümen üyesinden oluşacak komisyon tarafından muhammen bedel tespit raporu hazırlanmasına karar verildiği, söz konusu komisyon tarafından hazırlanan 29/05/2017 tarihli inceleme raporunda; “İnceleme yapılan sahalardaki malzeme yığınları düzgün bir geometriye sahip değildir. Malzemelerin tabandaki derinliği ve taban alanındaki dağılımı kesin olarak bilinmemektedir. Yapılan çalışma tamamen yüzeysel bir öngörüden ibarettir. Maden cürufunun değeri için öncelikle ihtiva ettiği metalik dağılım, metal oranı, kalitesi ve rezervi ölçülür. Söz konusu sahalarda bulunan maden cüruflarının ekonomik değerlerinin kesin olarak belirlenebilmesi için;
1-Sahada bulunan malzemenin taban alanındaki dağılımının ve kesin hacminin belirlenmesi için taban topografyası ve malzeme sınırlarını belirlemek amacıyla sondaj yapılması,
2-Maden cürufu içinde yer alan metalik madenlerin teknolojik teste tabi tutularak tenörü/kalitesinin belirlenmesi gerekmektedir. İdaremizce düzenlenen iş bu inceleme raporu sahada bulunan malzemenin muhtemel hacmi ve muhtemel tonajına ilişkindir. Şahinyuvası Köyü ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır.” tespitlerine yer verilerek Espiye ilçesi, …Mahallesi ve … Mahallesi’nde toplam muhtemel tonajın belirlendiği, akabinde Giresun İl Encümeni’nin … tarih ve …sayılı kararı ile, hazırlanan raporun görüşülmesi sonucu söz konusu maden cüruflarının 57.000,00-TL muhammen bedel üzerinden 2886 sayılı Kanun’un 51. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca pazarlık usûlüyle satılmasına karar verildiği ve dava konusu işlem ile müdahil …’ın 60.000,00-TL’lik teklifi komisyonca uygun görüldüğünden ihalenin müdahilin uhdesinde bırakılmasına karar verildiği, Mahkemelerinin 21/04/2022 tarihli ara kararı ile davalı idareye, inceleme raporu sonrasında belirtilen hususlarda inceleme ve araştırma yapılıp yapılmadığının sorulduğu, davalı idarece bu hususa ilişkin bir bilgi ve belge sunulmadığı, yer, özellik ve nitelikleri itibarıyla her yıl Genel Bütçe Kanunu’nda gösterilen 69.300,00-TL tutarı aşmayan ve süreklilik göstermeyen işlerin pazarlık usûlü ile ihale edilebileceği, herhangi bir işin tutarının belirlenemediği ve/veya muallak olduğu durumlarda öngörüden hareket ederek istisnai ihale usûlü olan pazarlık usûlünün uygulanmasının ise ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması amacına aykırılık oluşturacağı;
Bu itibarla, dava konusu maden cürufu satışı işinin ekonomik değerinin tam olarak belirlenmesi adına inceleme raporunda yapılması gerektiği belirtilen hususlar bakımından davalı idarece bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, raporda söz konusu işi kapsayan alanın bir kısmı bakımından da herhangi bir değerlendirme yapılmadığının belirtilmesine karşın iki mevkii için belirlenen yüzeysel ve tahmini değerler üzerinden encümen kararı ile tamamı için muhammen bedel tespiti yapılarak pazarlık usûlü ile ihale usûlünün işletildiği, bedelin muallakta olmasına ve hesaplamada dikkate alınmayan alanlar olmasına rağmen bu hususlar netleştirilmeden ihalenin asıl usûl olan kapalı teklif usûlüyle değil de pazarlık usûlüyle yapılmasının 2886 sayılı Kanun’un amacına ve 51/1-a maddesine aykırılık teşkil edeceği, dolayısıyla dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, her ne kadar davalı idarece dava konusu ihalenin iptaline dair İl Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararının Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptaline karar verilerek temyiz aşamasında onandığı ve kesinleştiği belirtilse de bu işleme dair hukuki denetimin ihalenin iptali gerekçesi olan ihaleye konu cürufların yasal sürede kaldırılmaması minvalinde yapıldığı, işbu karar ile irdelenen hususların ise farklılık arz ettiği belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, süresinde açılmayan işbu davanın süre aşımı yönünden reddedilmesi gerektiği, davacının meşru, kişisel ve güncel bir menfaati ihlâl edilmediğinden subjektif ehliyet yokluğundan davanın usûlden reddi gerektiği, uyuşmazlığa konu ihalenin … tarih ve … sayılı Giresun İl Özel İdaresi Encümeni kararıyla iptal edildiği, anılan işlemin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği ve söz konusu kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 29/06/2020 tarih ve E:2020/216, K:2020/1604 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, dolayısıyla davaya konu İl Encümeni kararının yargı denetiminden geçerek hukuka uygun bulunduğu, dava konusu işlemle ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı bulunduğundan derdest davanın usûl ve esas yönünden reddedilmesi gerektiği, davaya konu ihalenin 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca gerçekleştirildiği, madencilik faaliyetlerinde üretime geçmeden önce mülkiyet izinlerinin ruhsat sahibi tarafından alınması gerektiği, bu bağlamda idarelerince yapılan işlemin yalnızca söz konusu malzemenin satışına ilişkin olduğu;
Müdahil tarafından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, dava konusu ihale ile davacının herhangi bir menfaati ihlâl edilmediğinden davanın subjektif ehliyet yokluğundan usûlden reddedilmesi gerektiği, mevzuatta pazarlık usûlüyle ihalenin istisnai ihale yöntemi olarak düzenlenmediği, İl Encümeni’nin bağlı yetkisini kanunda belirtilen sınırlar içerisinde kullandığı, dava konusu ihalenin iptaline ilişkin mahkeme kararının gerekçesi ile davacının ihalenin iptaline ilişkin iddiaları arasında objektif bir illiyet bağı bulunmadığı, davacının, ihaleye konu cürufun sahadan alınması sırasında arazisine, istinat duvarlarına ve konutuna zarar verildiği yönündeki iddialarının çözüm yerinin idari yargı değil adli yargı merciileri olduğu, zira verildiği iddia edilen zararın idare ile akdedilen sözleşmenin ifası sırasında meydana geldiği ve sözleşme dışı 3. kişilerin zarar gördüğü, ayrıca Giresun İl Özel İdaresinin 2017 yılı gelir getirici işlemlerinin denetlenmesi sırasında dava konusu ihalenin de denetlendiği ve kamu kaynağında eksilme veya artışa engel bir hususa rastlanmadığının tespit edildiği, muhammen bedelin tespitine ilişkin inceleme raporunda tavsiye edildiği şekilde işlem tesis edilmesi için beklenilen gelirden daha fazla kamu bütçesinden kaynak aktarılması gerektiği, bu nedenle idarece detaylı inceleme yapmama ve bu amaca yönelik harcama yapmama kararının alındığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, ihaleye konu maden cürufunun alındığı sahanın bir kısmının maliklerinden olduğu, o bölgede konutunun bulunduğu, ihale sonucu 3. kişilerin arazisine girdiği, dolayısıyla işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, ayrıca dava konusu ihalenin kendisine veya taşınmazın diğer maliklerine tebliğ edilmediği, idari yargıda sürelerin tebliğ ile başladığı, bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı, davanın süresinde olduğu, ihalenin iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı Giresun İl Özel İdaresi Encümeni kararının iptaline ilişkin kesinleşen kararın işbu dosya ile çelişmediği, zira söz konusu kararda işlemin tek yönden incelendiği, dava konusu işlemin yetki, şekil, konu, sebep ve amaç unsurları yönünden sakat olduğu, mülkiyet hakkının ihlâl edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Müdahil …, Giresun ili, Espiye ilçesi, … Mahallesi, … Köyü ve …Madeni çevresinde bulunan tarihi dönemlerden kalma eski maden cürufunu ihale yoluyla almak talebiyle 02/05/2017 tarihinde davalı idareye başvurmuştur. Anılan başvuru üzerine … tarih ve …sayılı Giresun İl Özel İdaresi Genel Sekreterlik yazısıyla söz konusu talep İl Encümeni’ne havale edilmiştir.
… tarih ve … sayılı Giresun İl Özeli İdaresi İl Encümeni kararıyla, Giresun ili, Espiye ilçesi, …Mahallesi, … Köyü ve … Madeni çevresinde … paftası içerisinde kalan eski maden cürufunun 2886 sayılı Kanun’un 51. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca pazarlık usûlüyle 57.000,00-TL muhammen bedel üzerinden satılmasına karar verilmiştir.
07/06/2017 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye tek istekli olarak katılan müdahil … 60.000,00-TL teklif vermiş ve ihale uhdesinde bırakılmıştır. İhale uhdesinde bırakılan …’ın talebi üzerine, … tarih ve …sayılı Giresun İl Özel İdaresi Genel Sekreter Oluru ile, satış bedelinin üç ay içinde peşin ödenmesi şartıyla 2886 sayılı Kanun’un 61. maddesi uyarınca … ile sözleşme imzalanmaması ve kesin teminat alınmamasına karar verilmiş, ihale bedeli 26/09/2017 tarihinde ödenmiştir.
Davacı tarafından, uyuşmazlığa konu maden cürufunun bulunduğu sahada maliklerinden olduğu arazinin de yer aldığı, söz konusu cürufun … tarih ve … sayılı Giresin İl Özel İdaresi Encümeni kararı ile …’a satıldığının, 2021 yılı Ağustos ayı içerisinde arazisinin üzerinde dolaşan ve madenci olduğunu ileri süren şahıslardan öğrenildiği beyan edilerek cürufun alınması sırasında araziye, istinat duvarına ve konutuna zarar verildiği ileri sürülerek söz konusu ihalenin iptali talebiyle 13/12/2021 tarihinde davalı idareye başvurulmuş, idareden gelecek cevap beklenmeden bakılan dava açılmıştır.
15/12/2021 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dava dilekçesinde de, davaya konu ihalenin, 2021 yılı Ağustos ayında maliklerinden olduğu arazide dolaşan şahıslardan öğrenildiği, akabinde Giresun İl Özel İdaresi’ne sözlü ve yazılı yapılan başvurulara tatmin edici cevapların verilmediği beyan edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 11. maddesinde, ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılmasının, geri alınmasının, değiştirilmesinin veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idarî dava açma süresi içerisinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idarî dava açma süresini durduracağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; 2. fıkrasının (a) bendinde, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu; (b) bendinde ise, ivedi yargılama usulünde Kanun’un 11. maddesinin uygulanmayacağı kural altına alınmıştır.
Anılan Kanun’un “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinde, dava dilekçesinin, süre aşımı yönünden inceleneceği; altıncı fıkrasında, süre aşımı hususunun davanın her safhasında dikkate alınacağı; “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, süre aşımı bulunan hâllerde davanın reddedileceği kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun’un aktarılan hükümlerinin değerlendirilmesinden, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ivedi yargılama usûlüne tâbi olduğu, bu usûle tâbi olan uyuşmazlıklarda dava açma süresinin otuz gün olduğu ve dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması istemiyle 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında yapılacak bir başvurunun işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 125. ve 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kurala bağlanmak suretiyle dava açma süresinin başlamasında “yazılı bildirim”in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, idarî işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılabilir biçimde bildirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen, dava açma süresinin hesabında bildirim yerine ilanın esas alınarak sürenin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamasına ilişkin kural, ilanı gereken düzenleyici işlemlere karşı açılan idarî davalara yöneliktir.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda ise, dava açma sürelerinin hesabında, işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekle birlikte, özellikle idarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. Bu itibarla, ihale kararı, ilanı gereken düzenleyici işlem olmadığından dava açma süresinin ilanla başlamayacağı ve yazılı bildirim yapılmayan hâllerde işlemin bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenildiği tarihten itibaren dava açma süresinin başlayacağı dikkate alındığında, davanın, ilan veya ihale tarihinden itibaren değil, ihaleden haberdar olunduğu ve öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihi izleyen günden itibaren süresi içinde açılıp açılmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 13/12/2021 tarihinde idareye yapılan başvuruda ve 15/12/2021 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dava dilekçesinde, maliklerinden olduğu arazinin de bulunduğu sahadaki maden cürufunun … tarih ve … sayılı Giresin İl Özel İdaresi Encümeni kararı ile …’a satıldığının 2021 yılı Ağustos ayında öğrenildiğinin beyan edildiği görüldüğünden, davacının davaya konu ihaleden en geç Ağustos ayı sonu (31/08/2021) itibarıyla haberdar olduğu anlaşılmakta olup, ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıkta 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında idareye yapılan başvurunun işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı da dikkate alındığında, dava açma süresinin en geç 31/08/2021 tarihini izleyen günden itibaren başladığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, 31/08/2021 tarihini izleyen günden itibaren otuz günlük dava açma süresi içinde ve en geç 30/09/2021 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 15/12/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası incelenerek verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen … -TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Kullanılmayan …-TL ilk derece aşamasındaki yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan toplam …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
7. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL müdahil yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı yanında müdahile verilmesine,
8. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara ve müdahile ayrı ayrı iadesine,
9. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
10. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 26/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.