Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3272 E. 2023/1290 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3272 E.  ,  2023/1290 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3272
Karar No:2023/1290

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Medya Yayın Hizmetleri A.Ş.

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “… Haber” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında 25/07/2015 tarihinde saat 18:58’de yayınlanan … Haber” adlı programda yer alan haber ve görüntüler nedeniyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu programın haber programı olduğu, haberde yer alan ifade ve görüntülerin, ülke gündeminde yer alan terör olaylarının yoğunlaştığı bir dönemde gizlilik kararı alınmayan savcılık soruşturma dosyasında mevcut ifade tutanaklarına dayanılarak MOBESE görüntüleri eşliğinde verildiği, davacının cevap ve düzeltme hakkını kullanabileceği, haberde yer alan ifadelerin ifade ve basın özgürlüğü sınırları içerisinde toplumun haber alma hakkı çerçevesinde haber niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce, Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; uyuşmazlık konusu programda sunucunun haberi sunum esnasında “Şu anda da ekranlara geliyor mühimmat, ciddi anlamda bir mühimmatın olduğunu söylemiştik. Onları saymakta fayda var: üç roketatar, dört adet M-16 otomatik tüfek, yirmi beş adet el bombası, iki bin mermi. Yani … milletvekilinin aracı olarak taşıdığı, PKK’nın bir şekilde aracılığını yaptığı, mühimmat taşıyarak aracılığını yaptığı o malzemeler. O mühimmat şu anda ekranlara geliyor.” ifadelerinin kullanıldığı, programın devamında her ne kadar “…’nin adının karıştığı olay” ifadesi kullanılsa ve savcılık soruşturma dosyasında mevcut ifade tutanakları okunmuş olsa dahi görünen gerçeğin sınırlarının aşıldığı, sunucunun ekrana yansıtılan görüntüler ve okunan ifade tutanaklarına yönelik haberi seyircilere özetlerken kullandığı ifadelerin mühimmatın kişinin aracında yakalanmamasına rağmen bu şekilde bir algı oluşturabilecek nitelikte olduğu, kesinleşmiş bir yargı kararı olmamasına rağmen terör örgütüne silah sağlama suçunun kişi tarafından işlendiğine yönelik kesin ve suçlayıcı ifadeler kullanıldığı, bu itibarla, uyuşmazlığa konu yayında, suçlu olduğu yargı kararıyla kesinleşmeyen bir kişinin suçu işlediğine yönelik kesin ifadeler ile suçluymuş gibi gösterildiği anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi’nce verilen kararın kaldırılmasına ve 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu haberin konusunun millî güvenlikle alâkalı olmasından dolayı kamuoyuna aktarılmasının kamunun menfaatine olduğu, basının sorumluluğunun görünen gerçeği araştırmakla sınırlı olduğu, kesinleşen bir merci kararının beklenmesinden sonra yapılan bir haberin güncelliğini kaybedeceği, haber hakkında yargı mercilerince gizlilik kararı verilmediği, haberin yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkilemediği, benzer haberlere yönelik yaptırım uygulanmayarak eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu programda kullanılan ifadelerin ifade ve basın özgürlüğü sınırları içerisinde kalmadığı, haberin devletin resmi kayıtları olan MOBESE görüntülerine ve şüpheli ifade tutanaklarında bulunan beyanlara dayalı olarak görünen gerçekliğe uygun bir şekilde yapılmasının yargıya intikal etmiş bir konu hakkında kişinin suçluymuş gibi gösterilmesine cevaz vermeyeceği, haberin şüpheli ifade tutanaklarına dayandırılmasının yargılama sürecine açık müdahale niteliği taşıdığı ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.