Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3245 E. 2023/2161 K. 03.05.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3245 E.  ,  2023/2161 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3245
Karar No:2023/2161

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv Akaryakıt İnşaat Taaahhüt Turizm
Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait LPG otogaz istasyonunda, LPG yetkili personel belgesi olmayan dolum personeli çalıştırıldığından bahisle 73.263,00-TL ve sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle 73.263,00-TL tutarında olmak üzere toplam 146.526,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin 23/09/2020 tarih ve E:2015/5615, K:2020/2226 sayılı kısmen onama, kısmen bozma kararı üzerine bozulan kısım yönünden bozma kararına uyularak verilen kararda; 5307 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan LPG yetkili personel belgesi olmayan dolum personeli çalıştırılması fiili nedeniyle idari para cezası verilmeden önce ihtarda bulunma şartının yerine getirilmesi ve lehe kanun niteliği taşıyan söz konusu kuralın davacıya da uygulanması zorunluluğu karşısında, dava konusu işlemin yetki belgesi olmayan personel çalıştırıldığından bahisle idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ihtar müessesesinin, söz konusu müessesenin yürürlüğe girmesinden önce alınmış Kurul kararlarına uygulanmasının mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde, “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti” yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 331. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasında, “Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1.İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
Temyizen incelenen İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücreti yönünden incelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle verilen idari para cezasına yönünden dava konusu işlemin iptaline, yetki belgesi olmayan personel çalıştırıldığından bahisle verilen idari para cezası yönünden davanın reddine ve dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca davalı idare lehine 750,00-TL vekâlet ücretine, davacı lehine 1.500,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verildiği; kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 23/09/2020 tarih ve E:2015/5615, K:2020/2226 sayılı ile davanın iptale ilişkin kısmının onandığı, redde ilişkin kısmının ise bozulduğu ve bu kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, söz konusu karara karşı davalı idare tarafından yapılan karar düzeltme başvurusunun Dairemizin 01/12/2021 tarih ve E:2021/1094, K:2021/4081 sayılı kararıyla reddedildiği ve sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle verilen para cezasının iptaline ilişkin Mahkeme kararının kesinleştiği, aktarılan süreç sonrasında … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca 3.890,00-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, İdare Mahkemesi’nce ilk olarak verilen kararda, davanın kısmen iptal, kısmen ret kararı ile sonuçlandığı, davanın kısmen iptal kararı ile sonuçlanması nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının kanun yolu aşamalarından geçerek kesinleştiği, kararın dava konusu işlemin iptaline karar verilen ve kesinleşen kısmına bağlı olarak davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının da kesinleşen kısım içinde kaldığı, devam eden süreçte Dairemizin bozma kararına uyularak verilen kararda daha önce reddedilen kısım yönünden davanın konusu işlemin iptaline karar verildiği ve kesinleşen kısım da dikkate alındığında davanın netice itibarıyla iptal kararı ile sonuçlandığı, bununla birlikte daha önce kesinleşen dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm kısmı ile bu kısım içerisinde yer alan vekâlet ücreti (1.500,00-TL) dikkate alınmaksızın davacı lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi’nce bozma kararına uyularak verilen kararda, daha önce kesinleşmiş olan dava konusu işlemin iptaline dair hüküm kısmı ile birlikte davacı lehine vekâlet ücretine hükmedildiği göz önünde bulundurularak davacı lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, mükerrer vekâlet ücreti ödenmesine sebep olacak şekilde davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Ancak, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyize konu İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının, hüküm fıkrasında yer alan ” ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00-TL vekalet ücretinin” ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00-TL vekalet ücretinin” ibaresi çıkarılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/05/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.