Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3228 E. 2023/550 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3228 E.  ,  2023/550 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3228
Karar No:2023/550

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm ve Otelcilik İşletmeciliği A.Ş.

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bodrum Belediye Başkanlığı’nca 09/06/2022 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a maddesi uyarınca kapalı teklif usûlüyle gerçekleştirileceği ilan edilen Bodrum Belediye Başkanlığı mülkiyetindeki Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı 5.167,49 m² alana sahip “5 (Beş) Yıldızlı Otelin” 10 yıl süreyle kiraya verilmesi ihalesinin ve anılan ihaleye ait Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 2. maddesi ile 13. maddesinin (i) bendinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu ihaleye ait Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (i) bendinde, idarenin zorunlu sebeplerle kiralanana yönelik satış, tahsis, takas gibi gayrimenkulün aynına yönelik karar alması veya mimari proje değişikliği öngörmesi veyahut imar planı değişikliği ya da imar uygulaması yapması gibi uygulamalara kiracı tarafından itiraz edilemeyeceği, maddi yönden herhangi bir giderim talebinde bulunulamayacağı, anılan işlemlerin tebliğinden itibaren taşınmazın 30 gün içerisinde tahliyesinin de zorunlu olduğu yolunda düzenlemelere yer verildiği, anılan fıkrada ayrıca söz konusu yükümlülüğe aykırı davranışların mali yaptırıma da bağlandığı; bir taşınmazın kira sözleşmesine konu edilmesi hâlinde malikin taşınmazın aynı üzerindeki tasarruf yetkilerinin (satış, rehin tesis vb.) genel olarak devam edeceği açık olmakla birlikte kiralamaya konu taşınmazın kullanımına ilişkin birtakım kısıtlamalarla karşı karşıya kalacağı, kira sözleşmesinin devamı süresince kiracının, kiralanandan kiralama ve kullanım amacına uygun biçimde istifade etmesinin asıl olduğu, kiralayanın buna aykırı davranışlarına karşı ilgili idari ve yargı makamlarından korunma talep edebileceği, bu durumun Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan hak arama hürriyeti ile güvence altına alındığı, söz konusu hürriyetin Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca ancak Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı, söz konusu ilkenin aynı biçimde kamuya ait taşınmazların kiralanmasına ilişkin ihalelere dair şartname ve ihale neticesinde imzalanan sözleşmeler bakımından da geçerli olduğu, bu bağlamda idarece yapılan ihalelerde şartname veya sözleşmelerle söz konusu hürriyeti ortadan kaldıracak veya kullanımını önemli ölçüde güçleştirecek kısıtlamalar öngörülemeyeceği, aksine düşüncenin sınırlı sayılı hâllerde ve ancak kanunla yapılabilecek kısıtlamaların, idarenin tek taraflı gücüne dayanarak idari belge ve sözleşmelerle getirilmesi neticesini doğuracağı ve Anayasa’nın hak arama hürriyetini ifade eden 36. maddesi ile idarenin her türlü eylem ve işlemine karşın yargı yolunun açık olduğunu düzenleyen 125. maddesine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olacağı; uyuşmazlık konusu düzenlemede kira sözleşmesinin akdedilmesinden sonra idarece taşınmazın aynına yönelik olarak alınacak kararlara veya taşınmazın kullanım şeklini değiştirilebilecek mimari proje veya imar planı değişikliği gibi işlemlere kiracı tarafından itiraz edilmesinin veya söz konusu değişiklikler nedeniyle uğranılan zararlara karşı giderim talebinde bulunulmasının mutlak biçimde yasaklandığı, bu durumun Anayasa’da güvence altına hak arama hürriyeti ile hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu, idarenin eylem ve işlemlerine karşı idari ve yargısal başvuru hakkının şartname veya idarenin tek taraflı olarak öngöreceği sözleşme hükümleri ile ortadan kaldırılamayacağı, ayrıca söz konusu fıkrada anılan işlemlerin tesis edilmesini gerektiren zorunlu nedenlerin de herhangi bir tereddüte meydan vermeyecek biçimde açıkça ortaya konulmadığı, dolayısıyla uyuşmazlık konusu düzenlemeyle idarece zorunlu neden olarak değerlendirilebilecek herhangi bir durum gerekçe gösterilerek taşınmazın aynı veya kullanım şeklini değiştirebilecek düzenlemeler yapılmasına imkân tanındığı gibi bu düzenlemelere kiracı tarafından itiraz edilmesi imkânının da tamamen ortadan kaldırıldığı, bu itibarla Anayasa’nın 36. ve 125. maddeleri ile hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu tartışmasız olan söz konusu düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı; bunun yanında taşınmazın arsa niteliğinde olmasına karşın idarece de kabul ve beyan edildiği üzere hâlihazırda taşınmazda 5 yıldızlı otel bulunduğu ve turizm tesisi olarak hizmet verdiği, nitekim muhammen bedelin tespitinde söz konusu tesisin ve taşınmazın kullanım şeklinin göz önüne alındığı, bu itibarla şartnamenin diğer hükümleri de dikkate alındığında ihale neticesinde kira sözleşmesi akdedilecek 3. kişi ya da kişiler tarafından taşınmazın aynı veya benzer amaçlarla kullanılacağı, getirilen düzenlemenin taşınmazın kullanım şekli ve süresi bakımından belirsizliğe yol açtığı, bu durumun ihaleye katılacak istekli sayısını ve oluşacak nihai ihale bedelini olumsuz yönde etkileyeceği, bu nedenle 2886 sayılı Kanun’un 2. maddesine aykırı biçimde rekabet koşullarının tam ve sağlıklı biçimde oluşmasını da engelleyeceği değerlendirildiğinden, 2886 sayılı Kanun’un 2. maddesinde düzenlenen rekabetin sağlanması ilkesi ile Anayasa’nın 36 ve 125. maddelerine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olan Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (i) bendi ile söz konusu düzenlemeye dayalı olarak yapılan dava konusu ihalede hukuka uygunluk bulunmadığı;
Davaya konu ihaleye ilişkin ilanların 2886 sayılı Kanun’un 17. maddesine uygun yapıldığı görülmekle birlikte; 2886 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca idarece yapılacak ihalelerde rekabetin sağlanmasının asıl olduğu, ihalelerin kesin zaruret olmadıkça işin mahiyetine göre en uygun fiyatla temini mümkün olan mevsim ve tarihlerde yapılması gerektiği, uyuşmazlığa konu taşınmazın kullanım şekli ve üzerindeki mevcut tesisin mahiyeti nazara alındığında, turizm amaçlı kullanılan taşınmazın kiralama süresi boyunca turizm sezonundan en uygun biçimde yararlanılabilecek biçimde ihaleye çıkarılmasının ihaleye katılacak istekli sayısı ile ihale neticesinde oluşacak ihale bedelini doğrudan etkileyeceği, ihale ve ihale neticesinde taşınmazın teslimine dair süreç ile mevcut ihale tarihine göre sözleşmenin sona ereceği tarih nazara alındığında davalı idarece ihale tarihinin belirlenmesinde söz konusu hususun gözetilmediği; bu itibarla, belirlenen ihale tarihin rekabetin sağlanması ve ihalenin işin mahiyetine göre en uygun mevsim ve tarihlerde yapılması gerektiği ilkelerine aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 2. maddesi ile söz konusu maddeye dayalı olarak yapılan uyuşmazlık konusu ihalede bu bakımından da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (i) bendinde, idarenin keyfi davranışı veya suistimaline konu olmayacak şekilde “zorunlu sebeplerin gerçekleşmesi” şartına bağlanmış ihtimaller dikkate alınarak düzenleme yapıldığı, hukuki öngörülebilirlik ilkesinin dikkate alındığı, tamamıyla özel hukuk hükümlerine tâbi olmayan kamu hukuku sözleşmelerine esas şartnamelerde bu tür kayıt ve şartlara yer verilmesinin mutad ve gerekli olduğu, kaldı ki zorunlu sebep şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun her daim itiraz ve yargı denetimine tâbi olduğu, ayrıca Mahkeme’nin Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 2. maddesine ilişkin denetiminin kanunilik denetiminin ötesine geçtiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (o) ve (ö) bentlerinde kiralananda tüm tadilat ve ilaveler ile zorunlu, faydalı ve lüks sayılabilecek masrafların, kiracı tarafından yapılacağı düzenlendiği hâlde anılan maddenin iptali istenilen (i) bendinde idarenin kiralananı istediği zaman başka üçüncü bir şahsa satış veya tahsis işlemi yapmak suretiyle devredebileceğinin düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin ihaleye katılımı engellediği, hukuka aykırı olduğu, Anayasa’nın 13. maddesinin ihlâl edildiği, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 2. maddesinin de 2886 sayılı Kanun’un 2. maddesine aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile temyize konu Mahkeme kararının, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (i) bendi ile 09/06/2022 tarihinde gerçekleştirilecek kira ihalesinde hukuka uygunluk bulunmadığından söz konusu işlemlerin iptaline ilişkin kısmının onanması; davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyize konu Mahkeme kararının, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 2. maddesinde hukuka uygunluk bulunmadığından anılan düzenlemenin iptaline ilişkin kısmının bozulması ve bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
…… tarih ve …sayılı Bodrum Belediye Encümeni kararı ile, 30/05/1988 tarihinde yap-işlet-devret usûlüyle gerçekleştirilen mülkiyeti Bodrum Belediyesi’ne ait, Bodrum ilçesi, …Mahallesi, …mevkii, … pafta, …ada, …parselde kayıtlı 6.733,54 m² yüz ölçümlü taşınmaz üzerine turistik otel yapılması işi … varisleri uhdesinde bırakılmış, 03/11/1998 tarihinde imzalanan sözleşmede, söz konusu taşınmaz üzerine yapılan her türlü tesisin 20 yılın sonunda bedelsiz olarak belediyeye devrolunacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
… tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararı ile, kiracı ve dava dışı …Turizm Otelcilik İşletmesi ve İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.’nin talebi üzerine, 03/11/1998 tarihli kira sözleşmesi, kira süresinin taşınmazın Belediye’ye devir süresi ile sınırlı kalması şartıyla, adı geçen şirkete devredilmiş; … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararı ile, söz konusu kira sözleşmesi yenilenmiş, anılan karar üzerine imzalanan 30/03/2010 tarihli sözleşmede kira süresi 1 yıl olarak belirlenmiş ve kiracının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmesi şartıyla sözleşmenin her yıl birer yıllık olarak yenileneceği kurala bağlanmış;… tarih ve … sayılı Belediye Encümen kararı ile kira süresi 3 yıl uzatılmıştır.
Dava dışı …Turizm Otelcilik İşletmesi ve İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.’ye gönderilen 06/07/2021 ve 16/09/2021 tarihli yazılarda, 3 yıllık kira sözleşmesinin 31/08/2021 tarihinde sona ereceği, süre sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceği, kira sözleşmesine konu taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca ihaleye çıkarılacağı, söz konusu taşınmazın kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde tahliye edilmesi ihtar edilmiştir.
… tarih ve …sayılı Başkanlık Oluru ile, uyuşmazlığa konu otele ilişkin kira süresi 31/08/2021 tarihinde sona erdiğinden, taşınmazın 2886 sayılı Kanun uyarınca kiralanmasına ilişkin ihale sürecinin başlatılmasına karar verilmiş; … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararı ile, söz konusu otelin 09/06/2022 tarihinde 2886 sayılı Kanun’un 35. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kapalı teklif usûlüyle aylık 400.000,00-TL+KDV muhammen bedel üzerinden 10 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin ihalenin yapılması kararlaştırılmış, 09/05/2022 tarihli Olur ile söz konusu ihale kararı onaylanmıştır.
Bunun üzerine söz konusu ihale, 24/05/2022 ve 31/05/2022 tarihlerinde Bodrum’daki bir yerel gazetede, 27/05/2022 tarihinde bir ulusal gazetede, 25/05/2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmak ve 24/05/2022-09/06/2022 tarihleri arasında Belediye ilan tahtasına asılmak, belediye hoparlöründen anons edilmek suretiyle ilan edilmiştir.
Bunun üzerine davaya konu ihaleye katılmak için ihaleye ait Taşınmaz Mal Kiralama Şartnamesi’ni alan davacı tarafından bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Yargı yolu” başlıklı 125. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin ikinci fıkrasında, “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” kuralı yer almıştır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ”İlkeler” başlıklı 2. maddesinde, ”Bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır. … İhaleler kesin zaruret olmadıkça işin mahiyetine göre en uygun fiyatla temini mümkün olan mevsimlerde yapılır. …” kuralına yer verilmiştir.
Davaya konu ihaleye ait Taşınmaz Mal Kiralama Şartnamesi’nin “İHALENİN USULÜ-YERİ-SAATİ” başlıklı 2. maddesinde, “İhale, 09/06/2022 tarihinde saat 10.30’da, Çarşı Mahallesi Belediye Meydanı No:1 (Bodrum Belediyesi Merkez Toplantı Salonu) İhale Komisyonu (Encümen) huzurunda, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a ‘Kapalı Teklif Usulü’ ile kiralanmak üzere ihale edilecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. Temyize konu Mahkeme kararının, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (i) bendi ile 09/06/2022 tarihinde gerçekleştirilecek kiralama ihalesinde hukuka uygunluk bulunmadığından söz konusu işlemlerin iptaline ilişkin kısımda hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
2. Temyize konu Mahkeme kararının, Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 2. maddesinde hukuka uygunluk bulunmadığından anılan düzenlemenin iptaline ilişkin kısmı yönünden;
Aktarılan mevzuattan, idarenin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olduğu, yargı yetkisinin yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı anlaşılmaktadır.
Takdir yetkisi özünde en az iki karar veya davranış arasında idarenin sahip olduğu seçim yapma imkânıdır. İdare, belli bir konuda karar almak ile almamak arasında seçim yapabiliyorsa veya aynı konuda içerik bakımından değişik en az iki karar alabiliyorsa idarenin o konuda takdir yetkisi vardır diyebiliriz. O hâlde takdir yetkisini şu şekilde tanımlayabiliriz: “İdarenin belli bir konuda karar alıp almama veya birden fazla karar arasında seçim yapma imkânına idarenin takdir yetkisi denir. … ” (GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, Cilt I, 2019, s. 1060)
İdareye kamu yararını gerçekleştirilebilmesi amacıyla takdir yetkisi tanınmıştır. Zira idarenin bütün faaliyetlerinin nihaî amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. Gel gelelim, bu “kamu yararı” denen şeyin nasıl gerçekleşeceği bilinmemektedir. Kamu yararını gerçekleştirmenin önceden bilinen, ispat edilmiş, tartışmasız yolları yoktur. … İdare vereceği kararın riskini kendi üstüne alarak karşılaştığı sorun konusunda muhtemel çözümler arasında bir tercihte bulunur. …idarenin karşılaştığı soruna en uygun çözümü bulması, o konuda en yerinde kararı almasına “yerindelik” denir. Diğer bir ifadeyle yerindelik, idarenin seçtiği aracın, ulaşmak istediği amaca elverişli olması demektir. İdarenin başvurduğu araç (tedbir), kamu yararı amacını gerçekleştiriyorsa, bu araç “yerinde” bir araçtır. Ancak yerindelik hukukî değil, fiilî, teknik bir sorun, açıkçası bir “etkililik” sorunudur. Bu sorun konusunda ise önceden idareye yol gösterebilecek kurallar yoktur. Bu konuda idareye takdir yetkisi vermekten başka bir çare bulunmamaktadır. (GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, Cilt I, 2019, s. 1067, 1069)
Bütün idarî işlemlerin nihai amacı kamu yararıdır. Takdir yetkisi de, idarenin bu amacı sağlamak için yapacağı işlem ve eylemlerin türünü, zamanını ve yöntemini belirlemede sahip olduğu seçim yapma imkânıdır. Ancak takdir yetkisi idarenin mutlak, sınırsız ve keyfi olarak kullanabileceği bir yetki olmayıp hukuk devleti ilkesi gereği yargı denetimine tâbidir. Takdir yetkisinin hukuka uygunluk denetimi, bu yetkinin yerinde ya da ihtiyaca uygun olup olmadığının denetlenmesi demek değildir. Yargı denetimi, idarenin tercih ettiği seçeneğin ve bunun uygulanmasının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olma, keyfi olmama, geçerli nedenlere dayanma gibi şartlar yönünden hukuka uygun olup olmadığının araştırılması ve tespitiyle sınırlı olup, idareyi bu seçeneklerden birisini tercihe zorlayacak ya da belirli bir yönde işlem veya eylem tesisine zorunlu kılacak bir biçimde yargı kararı verilmesi ve böylece idarî işlemlerin denetiminde, hukuka uygunluk sınırını aşarak, yerindelik denetimine girilmesi Anayasa ve Kanunla bağdaşmayacaktır.
İdarenin ihale tarihini belirleme konusunda takdir yetkisi bulunmakta olup ihaleye konu taşınmaza ait kira sözleşmesinin 31/08/2021 tarihi itibarıyla sona erdiği ve ihalenin 09/06/2022 tarihinde gerçekleştirileceği, 06/07/2021 ve 16/09/2021 tarihlerinde taşınmazın tahliyesi için kiracıya ihtarda bulunulduğu, davaya konu ihalenin süresinin 10 yıl olduğu hususları da dikkate alındığında takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı kullanıldığı, keyfi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, idarenin ihale tarihini belirleme konusunda takdir yetkisine sahip olduğu ve açık değerlendirme hatası olmadıkça idarenin tercihini belli bir yönde kullanması konusunda yargı yoluyla zorlanmasına da hukuken imkân bulunmadığı; öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca idari yargı yerlerince de, idarelerin bu yöndeki takdir yetkisinin kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde karar verilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, Taşınmaz Mal Kiralama Şartnamesi’nin 2. maddesinde hukuka aykırılık, anılan maddenin iptaline yönelik Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Taşınmaz Mal Kira Şartnamesi’nin 13. maddesinin (i) bendi ile 09/06/2022 tarihinde gerçekleştirilecek kiralama ihalesinin iptaline ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmı ile davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
4. Temyize konu Mahkeme kararının Taşınmaz Mal Kiralama Şartnamesi’nin 2. maddesinin iptaline ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. Bu kısım yönünden DAVANIN REDDİNE,
6. Dava kısmen ret, kısmen iptal kararı ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
7. Ayrıntısı aşağıda gösterilen davalı idare tarafından yapılan …-TL temyiz yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idare üzerinde bırakılmasına, kalan …-TL’nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
8. Kullanılmayan …-TL ilk derece aşamasındaki yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
9. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
11. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
12. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 13/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.