Danıştay Kararı 13. Daire 2022/3210 E. 2023/1170 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/3210 E.  ,  2023/1170 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/3210
Karar No:2023/1170

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı – …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile 12/05/2022 tarihinde yapılacak olan “Antalya İli, Aksu, Kumluca ve Kemer ilçeleri sınırları içerisinde bulunan her biri 6 m2 yüz ölçümlü toplam 6 adet su üstü sporları parkur noktalarının ayrı ayrı olmak üzere kiraya verilmesine” ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihale ilanında yer alan şartnamenin isteklilerde aranılan belgeler kısmının 8.25. maddesinde; “Deniz Turizmi Yönetmeliği ve Deniz Turizmi Yönetmeliği Uygulama Tebliği uyarınca; her bir parkur noktası için 1 (bir) adet ticari sürat teknesi ve en az bir adet cankurtaran aracının maliki olduğunu gösterir belge veya kiralık deniz araçları için araç sahibi ile kişi/şirket arasında bir yıldan az olmamak kaydı ile yapılan kira sözleşmesi ve sözleşmeye konu teknenin ruhsatının aslı, Deniz Turizmi Yönetmeliği ve Deniz Turizmi Yönetmeliği Uygulama Tebliği uyarınca; parkur noktası için 1 (bir) kaptan, 1 (bir) cankurtaran ya da 2 (iki) kaptana ait ilgili kurumlardan alınmış ehliyetin/sertifikanın aslı veya noter onaylı sureti ve bu kişilerin her biri tarafından ayrı ayrı verilmiş, söz konusu işte çalışacağına dair noter onaylı taahhütname” şartına yer verildiği, Mahkemelerinin 12/05/2022 tarihli ara kararı ile, davalı idareden Şartnamedeki ilgili şartın eklenme gerekçesi ve bu şarta Antalya genelinde yapılan başkaca su üstü parkur kiralama ihalelerinde de yer verilip verilmediği hususunun sorulduğu, davalı idarece verilen cevapta; söz konusu şarta Deniz Turizmi Yönetmeliği ve Deniz Turizmi Yönetmeliği Uygulama Tebliği’nde yer alması ve işin niteliği gereğince gerekli olması nedeniyle yer verildiğinin, 2022 yılında yapılacak benzer nitelikteki ihalelerde bu şartın ekleneceğinin, ayrıca ihale konusu işle ilgisiz ve iştigal konusu bu olmayan kişilerin ihaleye katılmasının da engellenmesinin amaçlandığının belirtildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu şartta yer alan belgelerin yapılacak ihalenin ardından sözleşmenin imzalanması aşamasında ihaleyi üstlenen yükleniciden istenmesi gereken nitelikte belgeler olduğu, bu belgelerin henüz ihale yapılmadan ihaleye katılmak isteyen isteklilerden istenilmesinin, ihale öncesinde bahsi geçen araçları vb. bulunmayan, ancak ihaleye katılmak isteyen isteklilerin, ihaleye konu işi üstlenip üstlenmeyeceği belli olmadan belirtilen araçları alma veya kiralama zorunluluğunu doğuracağı, bu durumun ihaleyi üstlenip üstlenmeyeceği henüz kesin olmayan istekliler üzerinde katlanılacak maddi külfet de dikkate alındığında ihaleye katılım açısından caydırıcı etki yaratacağı, bu durumun rekabet ilkesini engelleyecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, dava konusu ihale işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Deniz Turizmi Yönetmeliği ve Uygulama Tebliğinde söz konusu şartlara yer veriliyor olması sebebiyle ihale şartnamesinde isteklilerden bu şartların yerine getirilmesinin istenildiği, Şartnamede işin niteliğinin gerektirdiği şartlar dışında bir koşul aranmadığı, ilgili mevzuat çerçevesinde aranan asgari şartların sağlanmasının istenildiği, aksi hâlde ihale konusu iş hakkında deneyimi ve yeterliği olmayan kişilerin ihaleye katılımının söz konusu olacağı ve bu durumun telafisi imkânsız zararların meydana gelmesine sebebiyet vereceği, bahse konu su üstü parkur faaliyeti için gereken yegane şeylerin, ekipman, araç, teçhizat ve personel olduğu, bu şartların varlığının işin doğası, niteliği ve sıhhatle yürütülmesi açısından olmazsa olmaz nitelikte olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.