Danıştay Kararı 13. Daire 2022/2840 E. 2023/104 K. 12.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/2840 E.  ,  2023/104 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2840
Karar No:2023/104

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca, İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Fonlar İhale Yönetmeliği’nin 38. maddesi uyarınca 23/09/2008 tarihinde gerçekleştirilen ihale ile satılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Encümen kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı tarafından, ihale konusu taşınmazı 24/06/1998 tarihinde satın aldığı, bilgisi dışında taşınmazın satıldığı, bu nedenle satış işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bakılan davanın açıldığı, ancak davacının uyuşmazlığa konu taşınmazdaki hukuki menfaatini ortaya koyan ya da hak sahibi olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin, Mahkemelerinin 18/11/2021 tarihli ara kararı ile istenilmesine rağmen sunulmadığı, … Tapu Müdürlüğü’nden temin edilen tapu kayıtlarından, davacının şimdiye kadar herhangi bir şekilde taşınmazın maliki sıfatını taşımadığının anlaşıldığı, bu itibarla, iddia ettiği hâliyle davacı ile dava konusu taşınmaz arasında doğrudan kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisi kurulamadığından, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale konusu taşınmazı 24/06/1998 tarihinde düzenlenen … Noterliği’nin 17583 yevmiye numarasına kayıtlı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile …’den satın aldığı, bu tarihten sonra taşınmazın emlak vergilerini düzenli olarak ödediği, söz konusu arsa üzerine bina yapmak için Kartal ve Pendik Belediyelerine başvuru yaptığı, fakat Belediyelerden, söz konusu arsaya ilişkin dosyanın bulunmadığı gerekçesiyle olumsuz sonuç aldığı, üzerine kayıtlı bulunan taşınmazın haberi olmadan haksız ve hukuka aykırı bir şekilde satışının yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ihalenin hukuka uygun olarak gerçekleştirildiği, davacı tarafından hukuki menfaatini ortaya koyan bir belge sunulamadığından dava açma ehliyeti bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca, İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Fonlar İhale Yönetmeliği’nin 38. maddesi uyarınca 23/09/2008 tarihinde gerçekleştirilen ihale ile satılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Encümen kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlâli” kavramı doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince ihtilâfın niteliğine göre belirlenmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması hâlinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlâl ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlâl etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makûl bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
“Meşru menfaat” ilgisinden kasıt, kişi ile işlem arasında hukuken kabul edilebilir, başka anlatımla, dinlenilebilir, korunmaya değer bir ilginin varlığı iken; “kişisel menfaat” ilgisiyle, işlemin, kişinin hukukunu etkilemesi, kişi bakımından hukuk aleminde sonuç doğurması kastedilmektedir.
Davacı tarafından sunulan temyiz dilekçesi ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden, ihale konusu taşınmaza ilişkin davacı ile taşınmaz maliki adına …’ye vekâleten … arasında 24/06/1998 tarihinde … Noterliği’nin … yevmiye numarasına kayıtlı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiği, 15/03/2001 tarihinde davacı tarafından, taşınmaz maliki …. adına Pendik Belediyesi’ne başvurularak taşınmazı satacağından dolayı 775 sayılı Kanun gereğince taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılması için Kartal 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’ne talimat yazısı verilmesi için talepte bulunulduğu, yine davacı tarafından taşınmaz maliki …. adına Kartal Tapu Müdürlüğü’ne başvurularak anılan taşınmazın tapu kayıtlarının istenildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının ihale konusu taşınmazı 1998 yılında Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın aldığı ve kendisinin bilgisi olmadan taşınmazın ihale yoluyla satıldığı yönündeki iddiası dikkate alındığında dava konusu işlem ile makûl bir menfaat ilgisinin, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiğinden, davanın ehliyet yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 12/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.