Danıştay Kararı 13. Daire 2022/2784 E. 2022/4822 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/2784 E.  ,  2022/4822 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2784
Karar No:2022/4822

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü (…)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Malatya ili, Pütürge ilçesi dahilinde bulunan … sayılı ve IV. grup maden sahası için 10/08/2021 tarihinde yapılarak ve davacı şirketin uhdesinde kalan ihalenin uygun bulunmamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Taşınmaz Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının ve bu kararla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Taşınmaz Komisyonunun ihaleyi uygun bulmaması nedeniyle söz konusu ihalenin iptal edilmesine ve sahanın tekrar ihalelik konuma getirilmesine ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; maden sahalarına yönelik arama ruhsat ihalelerini sonuçlandıran ihale komisyonu kararlarının hukukiliğini ve yerindeliğini denetlemek üzere yetkilendirilen Taşınmaz Komisyonu’nun “sahanın mahiyeti, teklif miktarı, katılımcı sayısı, piyasa şartları ve rekabet koşulları” gerekçesinin; iki isteklinin katıldığı dava konusu ihalede isteklilerden birinin teklifinin Maden Sahaları ihale Şartnamesi’nin 9.8 maddesi gereği geçerli kapalı tekliflerin aritmetik ortalamasının %50’sinin altında kalması nedeniyle değerlendirmeye alınmadığı ve ihaleye sadece bir isteklinin katılması olgusunu açıklayan bir gerekçe niteliğinde olduğu, bu tür bir rekabet eksikliğinin ihale kararının uygunluğunu denetleyen makam tarafından fiyatın ekonomik olmaması nedeniyle ihale kararının uygun bulunmaması için yeterli bir sebep olarak değerlendirilebileceği, katılımcı sayısının bir olması nedeniyle yeterli rekabetin gerçekleşmediği, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlü’ğünün … tarih ve … sayılı yazısında belirtilen “sahanın mahiyeti, teklif miktarı, katılımcı sayısı, piyasa şartları ve rekabet koşulları” olguları da göz önünde bulundurularak bir karara varılmasının idarenin bu konuda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında olduğu, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyonu kararının aktarılan gerekçelerle uygun bulunmamasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin kamu yararına aykırı olduğu, yetkide ve usulde paralellik ilkesinin gözetilmediği, tek istekli bulunduğu gerekçesiyle ihalenin iptali işleminin maden arama faaliyetini geciktireceği ve bu durumun da olumsuz sonuçlarının olabileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, dava konusu maden sahasına yönelik ihalenin bakanlık bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi çerçevesinde Taşınmaz Komisyonu’na verilen görev ve yetkiler dikkate alınarak değerlendirildiği, ihalenin onayının kamu yararı uyarınca uygun bulunmadığı; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca oluşturulan Taşınmaz Komisyonu’nca dava konusu maden sahasının arama ruhsat ihalesinin uygun bulunmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki maden sahalarının ruhsatlandırılmasına yönelik ihalelerin kamu yararı dikkate alınarak değerlendirildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.