Danıştay Kararı 13. Daire 2022/255 E. 2022/240 K. 27.01.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/255 E.  ,  2022/240 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ONÜÇÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2022/255

Karar No : 2022/240

DAVACI : … İletişim Hizmetleri A.Ş.

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Kurumu

DAVANIN KONUSU : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Yetkilendirme Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin hazine payının faizi ile birlikte iadesinin reddine yönelik kısmının iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davanın görev yönünden reddine karar verilmesi ve dosyanın uyuşmazlığı çözümlemekle görevli … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :

Davacı şirket tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (Kurum) gönderilen … tarih ve … sayılı dilekçede, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve …sayılı kararı uyarınca abonelere iade edilmesine karar verilen tutarların iki yıl içerisinde abonelere iade edilememesi ile … tarih ve … sayılı Kurul kararı uyarınca çeşitli nedenlerle aboneliği feshedilen ön ödemeli abonelerin hesaplarında kalan bakiyelerin abonelere iade edilememesi hâllerinde bu tutarların evrensel hizmet geliri olarak genel bütçeye aktarılması yönündeki yükümlülüklerine uygun hareket ederek abonelere iadesi mümkün olmayan tutarların ilgili idare hesabına aktarıldığı, dolayısıyla şirket için gelir teşkil etmeyen, brüt satış niteliğini de haiz olmayan, tamamen ilgili idare uhdesine bırakılan bu tutarlar üzerinden geçmişte hazine payı, evrensel hizmet katkı payı ve telsiz ücreti ödenmesinin de ilgili idare hesabına aktarım tarihi itibarıyla herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığı, bu tutarların iadesinin gerektiği, bu kapsamda evrensel hizmet gelirleri olarak genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aktarılan tutarların ilgili idare hesabına aktarıldığı tarih itibarıyla gelir teşkil etmediğinden brüt satış hasılatı içerisinden düşülmesi gerektiği düşünülmekte ise de, anılan tutarların hazine payı, evrensel hizmet katkı payı ve telsiz ücreti matrahından düşülmediği, bu kapsamda Kurum hesabına fazladan ödenen 3.066.888,77-TL hazine payı ve 340.765,42-TL evrensel hizmet katkı payı olmak üzere toplam 3.407.654,19-TL tutarın ödeme tarihleri olan 20/05/2020 tarihlerinden itibaren 1.135.884,73-TL telsiz ücretinin ödeme tarihi olan 29/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek T.C.M.B. avans faiziyle ve yine Kurum hesabına ilişkin olarak fazladan ödenen 569.399.098-TL hazine payı ve 63.266,66-TL evrensel hizmet katkı payı olmak üzere toplam 632.666.64-TL’nin ödeme tarihleri olan 22/06/2020 tarihlerinden itibaren 210.888,88-TL telsiz ücretinin ödeme tarihi olan 30/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek T.C.M.B. avans faizi ile birlikte davacı şirket hesabına iade edilmesinin sağlanmasına yönelik olarak işlem tesis edilmesi hususunda gereğinin ve Kurumca uygun bulunması hâlinde bu hususların değerlendirileceği bir toplantı yapılması talep edilmiştir.

Bu başvuru üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Yetkilendirme Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminde, 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilen 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek 37. maddesi uyarınca, işletmecilere hazine payı matrahına ilişkin tereddütlü olan hususlarda izahat isteyebilme hakkı tanınmış olması sebebiyle, aynı madde doğrultusunda brüt satış matrahına yönelik ihtilaflı konuların ve hazine payının iadesine yönelik taleplerin öncelikli olarak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından değerlendirilmesi gerektiği düşünülerek, davacı şirketin talebine ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan görüş ve değerlendirmelerin talep edildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu Kapsamında Ödenmesi Gereken Hazine Payına İlişkin İzahat Taleplerinin Cevaplandırılması, Denetim ve Uzlaşma Yönetmeliği’nin “İzahat taleplerinin kapsamı” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, hazine payının hesaplanması açısından “60. Brüt Satışlar” hesap grubundaki hesaplara kaydedilmesi gereken tutarlara ilişkin müphem ve tereddüdü mucip görülen hususlar hakkında davacı şirket tarafından doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığı’na özelge talebinde bulunulması hâlinde konunun Başkanlıklarınca değerlendirilebileceğinin belirtildiği, bu çerçevede “brüt satışlar” ve brüt satışlar üzerinden hesaplanan “net satışlar” ile anılan matrahlara dahil edilmesi gereken veya bunlardan düşülebilecek gelir kalemlerinin Vergi Usul Kanunu ve ilgili ikincil düzenlemeler kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlendiği ve uygulandığı da dikkate alınarak konunun Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görev ve sorumluluk alanında olduğu anlaşıldığından, davacının talebinin hazine payı, evrensel hizmet katkı payı ve 7061 sayılı Kanun’un 98. maddesi uyarınca 01/01/2018 tarihinden itibaren elde edilen net satışlardan ödenmeye başlanmış olan telsiz ücreti bakımından Gelir İdaresi Başkanlığı’na yöneltilmesi ve yapılacak işlemlerde ilgili idarenin görüşlerinin esas alınması gerektiğinin değerlendirildiğine yer verilmiştir.

Davacı şirket tarafından, bu işlemin hazine payının faizi ile birlikte iadesinin reddine yönelik kısmının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN:

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş “genel görevli” mahkemeler olduğu; 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derece Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki davaları çözümleyeceği kurala bağlanmış;2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24/1-f maddesinde,“…tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idarî davaların” ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ca karara bağlanacağı belirtilmek suretiyle hangi idarî davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ca karara bağlanacağı tahdidî olarak sayılmıştır.

2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun 32. maddesinin 1. fıkrasında, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanun’da veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması hâlinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idarî işlemi veya idarî sözleşmeyi yapan idarî merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu; 14/3-a maddesinde, dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği; 15/1-a maddesinde, 14. maddenin 3/a bendine göre adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine, idarî yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

05/12/2017 tarih ve 30261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7061 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değiştirilen 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek 37. maddesinin 1. fıkrasında, “Kurum tarafından sayısı sınırlandırılarak ulusal çapta, kamuya açık mobil elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere; a) İmtiyaz sözleşmeleri ve/veya yetkilendirme belgelerine istinaden yetkilendirilen işletmeciler aylık brüt satışlarının yüzde 15’ini Hazine payı olarak öderler. (…)”; 4. fıkrasında, “Aylık dönemler itibarıyla hesaplanan paylar, ilgili olduğu ayı izleyen ayın yirminci günü akşamına kadar Kurum’un Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak hesabına ödenir. İlgili hesapta yer alan bakiyenin tamamı, 16/6/2005 tarih ve 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu’ndaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, yatırıldığı günü takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar Hazine Müsteşarlığı’nın ilgili hesabına aktarılır.”; 5. fıkrasında, “Süresinde ödenmeyen Hazine payı, 5369 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ödenen evrensel hizmet katkı payı ve Kurum masraflarına katkı payı tutarları ile bunlara bağlı gecikme zammı Kurumun bildirimi üzerine imtiyaz sözleşmeleri ve/veya yetkilendirme belgelerinde yer alan hükümler kapsamında takip ve tahsil edilerek Kurum hesabına yatırılır. Söz konusu tutarlar yatırıldığı günü takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar ilgili idarelerin hesabına gönderilir.”; 7. fıkrasında, “Brüt satışlardan maksat, işletmecinin faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan veya tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsayan ve gelir tablosu hesaplarından, 04/01/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 175’inci ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak yapılan düzenlemelerle belirlenen ’60. Brüt Satışlar’ hesap grubundaki hesaplara kaydedilmesi gereken tutarların toplamıdır.”; 8. fıkrasında, “İşletmeciler, Hazine payının hesaplanması açısından ’60. Brüt Satışlar’ hesap grubundaki hesaplara kaydedilmesi gereken tutarlara ilişkin müphem ve tereddütü mucip gördükleri hususlar hakkında Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan yazı ile izahat isteyebilir. İzahat talepleri, talep tarihinden itibaren iki ay içerisinde, 213 sayılı Kanun’un 413’üncü maddesi kapsamında Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslara göre cevaplandırılır ve bu cevaplar anılan madde kapsamında verilen özelgeler ile aynı hukukî sonuçları doğurur.” kuralları yer almıştır.

31/03/2018 tarih ve 30377 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu Kapsamında Ödenmesi Gereken Hazine Payına İlişkin İzahat Taleplerinin Cevaplandırılması, Denetim ve Uzlaşma Yönetmeliği’nin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, “(1) Bu Yönetmelik, 406 sayılı Kanunun ek 37’nci maddesinde sayılan işletmeciler tarafından ödenmesi gereken Hazine payı ve buna ilişkin cezai şartı kapsar.”; “Dayanak” başlıklı 3. maddesinde, “(1) Bu Yönetmelik, 406 sayılı Kanunun ek 37’nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.”; “İzahat taleplerinin kapsamı” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, “(1) Bu kısmın kapsamına, imtiyaz sözleşmeleri, yetkilendirme belgeleri ile 406 sayılı Kanunun ek 37’nci maddesi uyarınca işletmeciler tarafından ödenmesi gereken Hazine payının hesaplanması açısından “60. Brüt Satışlar” hesap grubundaki hesaplara kaydedilmesi gereken tutarlara ilişkin müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında işletmecilerin yazı ile isteyecekleri izahat taleplerine cevaben Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tayin edilen özelgeler girer. Bu cevaplar 213 sayılı Kanun’un 413’üncü maddesi kapsamında verilen özelgeler ile aynı hukuki sonuçları doğurur.” kuralları yer almıştır.

Bu itibarla, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı ile … tarih ve … sayılı kararları uyarınca iki yıl içerisinde abonelere iade edilemeyen tutar ve bakiyelerin evrensel hizmet geliri olarak ilgili idare hesabına aktarılmasından dolayı, hazine payı ödemelerinin matrahına dahil edilen bu tutarların davacı şirket için gelir teşkil etmediğinden ve ilgili idare hesabına aktarıldığı tarih itibarıyla brüt satış hasılatı içerisinden düşülmesi gerektiğinden bahisle fazladan ödendiği iddia edilen söz konusu hazine payı tutarının iade edilmesi amacıyla davacı şirket tarafından yapılan … tarih ve … sayılı başvuru üzerine 7061 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değiştirilen 406 sayılı Kanun’un Ek 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin hazine payının faizi ile birlikte iadesinin reddine yönelik kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı dikkate alındığında, aktarılan kurallar uyarınca dava konusu uyuşmazlığın imtiyaz sözleşmesinin uygulanmasından doğan idarî dava olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, dava konusu işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi görevli ve yetkili bulunmaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,

2. Dosyanın Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.