Danıştay Kararı 13. Daire 2022/2345 E. 2023/1033 K. 08.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/2345 E.  ,  2023/1033 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2345
Karar No:2023/1033

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurumu
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Turizm Taşımacılık Akaryakıt İnşaat Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacıya ait akaryakıt istasyonunda 18/07/2012 tarihinde yapılan denetimde ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal edildiğinin tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 163.111,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde istasyondaki akaryakıt pompasından alınan motorin numunesinin analizi sonucu TÜBİTAK-MAM tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı motorin muayene raporunda numunenin kükürt parametresi bakımından teknik düzenlemelere aykırı ve ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce, Dairemizin 18/11/2021 tarih ve E:2020/1090, K:2021/3916 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; benzer bir uyuşmazlıkta Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin E:2010/1066 sayılı dava dosyasında yapılan 28/01/2014 tarihli ara kararı ile kükürt oranının akaryakıtın üretim aşamasından sonra, bayi tarafından akaryakıta herhangi bir madde eklenerek değiştirilebilecek bir özellik olup olmadığının ve bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olup olmadığının sorularak konuya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği; ara kararına cevaben gönderilen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü’nün 28/03/2014 tarihli yazısında, bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği, akredite laboratuvar tarafından verilen görüş göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın yalnızca “kükürt” parametresinin teknik düzenlemelere aykırı olması, diğer parametrelerin tamamının kriterlere uygun bulunması karşısında, davacı şirketin teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiğinden söz etmeye imkân bulunmadığı, bu itibarla, analize tâbi tutulan akaryakıt numunesinin ulusal marker seviyesi geçersiz çıkmasına karşın 5015 sayılı Kanun’un 18. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca işlem tesis edilebilmesi için gerekli olan, teknik düzenlemelere aykırılık ve ulusal marker seviyesinin geçersizliği şartlarının bir arada gerçekleşmediği anlaşıldığından dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen dava konusu Kurul kararının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden alınan görüş dikkate alındığında, akaryakıta yapılan sonradan müdahalenin tek bir parametrede değişliğe neden olabileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan … TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 08/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.