Danıştay Kararı 13. Daire 2022/2337 E. 2023/275 K. 23.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/2337 E.  ,  2023/275 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2337
Karar No:2023/275

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Valiliği (… Dairesi Başkanlığı)
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Ofisi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’ne ait İzmir ili, Gaziemir ilçesi, … Mah., … ada, … parselde bulunan zemin kat … no.lu bağımsız bölümün, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle 14/10/2021 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ilgili mevzuat uyarınca ön alım hakkının kullanılmasının ihalenin yapılmasından sonraki süreçte sonuç doğuracak işlem olduğundan davacının ön alım hakkının bulunup bulunmadığının bu aşamada dava konusu ihaleyi sakatlayan bir sebep olarak görülemeyeceği, davacıya 29/09/2021 tarihinde tebliğ edilen … tarih ve … sayılı yazı ile davacının ihaleye davet edildiği, dava konusu ihalede usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından 14/10/2021 tarihinde yapılan satış ihalesinin davacının ikamet ettiği 4 numaralı bağımsız bölüme ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, öncelikli alım hakkına sahip olması için gereken şartları sağladığı, bu husus dikkate alınmaksızın verilen Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idare yanında müdahil tarafından, davacının öncelikli alım hakkının bulunmadığı, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin kısmının ise düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’ne ait İzmir ili, Gaziemir ilçesi, … Mah.,… ada, … parselde bulunan zemin kat … no.lu bağımsız bölümün, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca 14/10/2021 tarihinde satış ihalesi gerçekleştirilmiş, anılan ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesinde, “Genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.”; 2. maddesinde, “Bu Kanunun yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır.”; 20. maddesinde, “17 ve 18’inci maddelerdeki hükümlere uygun olmayan ilanlar geçersizdir. Bu durumda ilan yenilenmedikçe ihale yapılamaz. İlanların geçersizliği ihale yapıldıktan sonra anlaşılırsa, ihale veya sözleşme feshedilir. Ancak, işde ivedilik ve ihalede Devletin yararı varsa, ihale ve sözleşme Maliye Bakanlığının uygun görüşü ve birinci derece ita amirinin onayı ile geçerli sayılabilir.” kurallarına yer verilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesine 7061 sayılı Kanun’un 58. maddesi ile eklenen beşinci fıkrasında, “Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu idarelerinin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutları ekonomiye kazandırılır. Buna ilişkin her türlü iş ve işlemin yürütülmesinde mahalli idarelere ait konutlar için ilgili idareler, diğerleri için Bakanlık yetkilidir.”; yedinci fıkrasında, “Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutları bağımsız bölümler hâlinde, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış kamu konutu bulunan taşınmazlar ise üzerindeki yapılarla birlikte bir bütün olarak, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda yer alan hükümler çerçevesinde ihale yoluyla satılır. Taşınmazların satışından elde edilen gelirler, genel bütçeli idarelerde ilgili idarenin merkez muhasebe birimi hesaplarına aktarılır ve özel gelir kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutar karşılığında idarenin yatırım bütçesine öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla ödenek kaydetmeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkilidir. Özel bütçeli idarelerde bu gelirler muhasebe birimi hesaplarına aktarılır ve bütçelerine gelir olarak kaydedilir. İdareler bu gelirleri öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ödenek eklemek suretiyle kullanır. Diğer kamu idarelerinde ise, elde edilen gelirler kendi mevzuatına göre muhasebe birimi hesaplarına aktarılarak bütçelerine gelir olarak kaydedilir ve ilgili mevzuatına göre öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılır. Değerlendirme işlemleri sırasında taşınmazlar için yapılan masraflar aktarılacak gelirlerden düşülür.”; sekizinci fıkrasında, “İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahiptirler. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya taksitli olarak ödenebilir, peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde on indirim uygulanır.”; dokuzuncu fıkrasında, “Yapılan ihale sonucunda oluşan ihale bedeli, öncelikli satın alma hakkı bulunanlara tebliğ edilir. Öncelikli alım hakkı sahibinin, içerisinde oturduğu kamu konutunu bu bedeli üzerinden satın almak istemesi ve tebligattan itibaren onbeş gün içerisinde ihale bedelini peşin ödemesi veya peşinatı ödeyerek taksitli satış sözleşmesi düzenlemesi hâlinde bu durum, en yüksek teklif veren istekliye bildirilir. Ancak, öncelikli satın alma hakkı sahibinin aynı süre içerisinde kamu konutunu satın almak istemediğini bildirmesi, bu süre içerisinde herhangi bir bildirimde bulunmaması ya da yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde, en yüksek teklif veren istekliye tebligat gönderilerek ihale bedelini peşin veya taksitle ödemesi gerektiği bildirilir. Bu durumda kamu konutunda oturana tebligat yapılarak konutu iki ay içerisinde tahliye etmesi istenir ve konutun tahliyesi sağlanır.” kuralları yer almaktadır.
11/11/1983 tarih ve 18218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu’nun “Konuttan çıkma” başlıklı 7. maddesinde, “Bu Kanun kapsamına giren; (…) b) Sıra tahsisli konutlarda oturanlar; beş yıllık oturma süresinin bitiminden itibaren onbeş gün veya yararlanacak başka biri olmaması nedeniyle oturmaya devam etmesine izin verilmiş ise çıkması için idarece yapılan tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde, emeklilik, istifa, başka bir yere nakil ve her ne sebeple olursa olsun memuriyet sıfatı kalkanlar ilişiklerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde konutlardan çıkmak zorundadırlar.”; “Konuttan çıkarılma” başlıklı 8. maddesinde, “Konutlar, 7’nci maddede belirtilen süreler sonunda boşaltılmaz ise, tahsise yetkili makam tarafından ilgili mülki veya askeri makamlara başvurulur. Bu başvuru üzerine konut başka bir bildirime gerek kalmaksızın, kolluk kuvveti kullanılarak bir hafta içinde zorla boşalttırılır. Zorla boşalttırmaya karşı, idareye ve yargı mercilerine yapılacak başvuru boşalttırma işleminin icra ve infazını durdurmaz.” kurallarına yer verilmiştir.
17/04/2018 tarih ve 30394 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 385 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Öncelikli alım hakkı” başlıklı 8. maddesinde, “Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarından ihalenin yapıldığı tarihte; adlarına görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutu tahsis edilen (şartlı tahsisler dâhil) ve fiilen konutta oturanlar öncelikli alım hakkına sahiptir. Öncelikli alım hakkı sahipleri bu hakkı sadece bir kamu konutu için kullanabilirler.” kuralı yer almıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde, “Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder. … Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir.”; “Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması” başlıklı 168. maddesinde ise, “… Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” kuralına yer verilmiştir.
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin “Takip ve temsil yetkileri ile bunların kapsamı, niteliği ve kullanılması” başlıklı 6. maddesinin 2. fıkrasında ise, “İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisi; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara aittir.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1- Temyizen incelenen Mahkeme kararının, 14/10/2021 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca yapılan satış ihalesinin davacının ikamet ettiği konuta yönelik kısmının iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının incelenmesi;
Mevzuatın değerlendirilmesinden, savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu idarelerinin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutlarının ekonomiye kazandırılacağı; ihalenin yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli olarak kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanların ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olduğu; başka bir anlatımla, öncelikli alım hakkına sahip olmak için ihalenin yapıldığı tarihte kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan konutta görev, sıra ve hizmet tahsisli olarak oturma şartının arandığı, yapılan ihale sonucunda oluşan ihale bedelinin, öncelikli satın alma hakkı bulunanlara tebliğ edileceği, öncelikli alım hakkı sahibinin, içerisinde oturduğu kamu konutunu bu bedeli üzerinden satın almak istemesi ve tebligattan itibaren onbeş gün içerisinde ihale bedelini peşin ödemesi veya peşinatı ödeyerek taksitli satış sözleşmesi düzenlemesi hâlinde bu durumun, en yüksek teklif veren istekliye bildirileceği, peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde on indirim uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Temyize konu Mahkeme kararında her ne kadar “mevzuat uyarınca ön alım hakkının kullanılmasının ihalenin yapılmasından sonraki süreçte sonuç doğuracak bir işlem olduğundan davacının ön alım hakkının bulunup bulunmadığının bu aşamada dava konusu ihaleyi sakatlayan bir sebep olarak görülemeyeceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mevzuatta yer alan “uyuşmazlık konusu ihale sonucunda oluşan ihale bedelinin, öncelikli satın alma hakkı bulunan kişiye tebliğ edileceği”, öncelikli alım hakkı sahibinin ihale bedelini “peşin olarak ödemesi hâlinde yüzde on indirim uygulanacağı”na yönelik düzenlemeler dikkate alındığında; davacı tarafından kendisine “öncelikli alım hakkı tanınmaksızın”, 14/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen satış ihalesinin ikamet ettiği konuta yönelik kısmının iptali istemiyle açılan işbu davada, davacının öncelikli alım hakkı bulunup bulunmadığı incelendikten sonra, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının öğretmenlik mesleğini sürdürdüğü ve ihaleye konu kamu konutunda kira sözleşmesine dayalı olarak oturmakta olduğu, 4706 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 385 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği’nin 8. maddesi uyarınca ön alım hakkı sahibi olması için gerekli şartlardan olan “tahsis” şartını haiz olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, ihalenin yapıldığı 14/10/2021 tarihinde davacının anılan kamu konutunda tahsisli olarak oturmadığı, dolayısıyla 4706 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 8. fıkrası ile 385 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği’nin 8. maddesi uyarınca davacının ön alım hakkı sahibi olması için gerekli şartları taşımadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu ihalede hukuka aykırılık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
2- Temyizen incelenen Mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden incelenmesi;
2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, Danıştay’ın, temyize konu kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddî hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayabileceği açıktır.
Aktarılan mevzuata göre, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için davanın, idareyi temsil ile yetkilendirilmiş hukuk birimi âmiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukat olan vekil tarafından, karar tarihinden önce dosyaya ibraz edilen bir vekâletname veya görevlendirmeye ilişkin belge ile takip edilmesi gerekmektedir.
Bakılan davada, kararın verildiği tarih itibarıyla davalı idarenin anılan sıfatlara sahip bir vekil aracılığıyla temsil edilmediği, ancak İdare Mahkemesi’nce davanın reddine karar verilmekle birlikte davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, kararın verildiği tarih itibarıyla vekil tarafından temsil edilmeyen davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği hâlde, vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyize konu Mahkeme kararının, hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyize konu Mahkeme kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının, hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresi çıkarılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 23/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.