Danıştay Kararı 13. Daire 2022/2321 E. 2023/1395 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/2321 E.  ,  2023/1395 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2321
Karar No:2023/1395

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logusuyla yayın yapan televizyon kanalında 29/12/2016 tarihinde saat 12.56’da yayınlanan program tanıtımında 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin …tarih ve …sayılı toplantıda alınan …no.lu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; Mahkemelerinin 04/08/2017 tarihli ara kararıyla çözümü teknik bilgi gerektiren dava konusu uyuşmazlıkta bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle; “…dava konusu edilen yayının ilk kısmında dansçı kadının etrafında yüzleri ona dönük olarak dans eden erkeklerin, özellikle dansçı kadının sağ tarafında önde yer alan erkeğin davranışlarının nezih olmadığını söylemek mümkün olmakla birlilkte, bu davranışların kategorik olarak pornografik veya erotik nitelikte olduğunu söylemek mümkün değildir. Benzer şekilde göbek dansı icra etmekte olan kadının dans hareketlerinin ve kıyafetlerinin de pornografik veya erotik kavramı içine dahil edilebilecek cinsel uyaran niteliği taşıdığını söylemek mümkün değildir. Zira böyle bir nitelemenin yapılması halinde Türk halk kültürünün önemli bir parçasını oluşturan halkoyunlarının birçoğunda kadın ve erkek dansçıların dans hareketlerinin bazılarının da aynı vasıfları taşıdığı iddia edilebilir. Fakat özellikle erotik içerik kültürel okuma ve anlama süreçleri ile daha sıkı örülmüş ve fakat bundan dolayı da aynı zamanda kültürel olarak sınırlandırılmış bir yorum içermesinden ötürü ilgili yayın içeriğinin bir bütün olarak erotik nitelikte olduğunu söylemek ölçüsüz ve toplumsal gerçekliği dikkate almayan bir yorum olurdu. Yayının ikinci kısmı ise iç-giyim defilelerinde aşina olunan insan davranışlarından daha öte bir içeriğe sahip görünmemektedir. Bunlara ek olarak, yayın içeriğinde özellikle pornografik nitelikteki yayınlarda sıkça karşılaşılan şiddet, argo konuşma, nezih olmayan dil vb çocuk ve gençlerin zihinsel ve ahlâkî gelişimi üzerinde olumsuz etki doğurduğu bilinen türden görüntü veya konuşmanın olmadığını belirtmek gerekir. … yukarıdaki tespit ve değerlendirmeler ışığında, bilirkişiler, dava konusu yayın içeriğinin 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ..hükmünü ihlâl edici nitelikte olmadığına ve dolayısıyla ilgili yasa hükmünü ihlâl etmediği” görüş ve kanaatine yer verildiği, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacı yayıncı kuruluşun anılan yayında içeriğinde öncelikle pornografik nitelikteki yayınlarda sıkça rastlanan şiddet, argo konuşma, nezih olmayan dil v.b. çocuk ve gençlerin zihinsel ve ahlâkî gelişimi üzerinde olumsuz etki doğurduğu bilinen türden görüntü veya konuşmaların olmadığı ve 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; Dairemizin 03/12/2020 tarih ve E:2019/424, K:2020/3541 sayılı bozma kararına uyularak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, anılan inceleme sonucu düzenlenen 15/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “tanıtımda cinsel uyarılmayı ortaya çıkarabilecek bir dil kullanımı ya da görselliğin bulunmadığı, diğer taraftan RTÜK tarafından kullanılan kodlama kılavuzu kriterlerine göre de cinsellikle ilgili baz alınan kriterlerin yayında bulunmadığı, kısa süreli görüntüler genel olarak bilinçaltı yoluyla etki edebilirse de tanıtımla 12 kadının iç çamaşırlarıyla yer aldıkları sahnenin bantla perdelendiği, 7 yaş altı çocuklar dikkatleri çabuk dağılan, hızla akan görüntülerde içerilen bilgiyi zihnen tam olarak anlayamayan kesim olduğu için uyuşmazlık konusu yayından olumsuz etkiye maruz kalmayacakları, 7-13 yaş arası kesimin ise cinsel içerikler yönünden en riskli ikinci grupta bulundukları, bu grup bireylerin ahlâkî standartları içselleştirdikleri, ancak tanıtımda yer alan görüntülerden bu tip bir sorgulamayı yapabilecekleri yaygınlığa maruz kalmadıkları, söz konusu yayında bahse konu yayın ilkesinin ihlâl edilmediği” yönünde kanaat bildirildiği, anılan raporun incelenmesi sonucunda, raporda uyuşmazlık konusu yayının 13-18 arası yaş grubu yönünden olumsuz bir etkisinin olup olmadığının ve görüntülerin kadın bedeninin ve kadının nesneleştirilmesine, buna bağlı olarak da çocukların zihinsel ve ahlâkî gelişimine olumsuz etkisinin olup olmadığının tam olarak değerlendirilmediği anlaşıldığından, anılan hususlarda değerlendirme yapılması amacıyla bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verildiği, 20/01/2022 tarihli ek raporda ise özetle, “görüntülerin kadın bedeninin ve kadının nesneleştirilmesi tartışmasını gündeme getirebileceği, ancak bunun akademik tartışma konusu olabileceği, söz konusu zeminde psikolojik ya da ahlâkî gelişime konu olabilecek doğrudan bir tartışma olmadığı, daha çok ‘toplumsal cinsiyet’ kapsamında ele alınan bir konu olduğu, uyuşmazlıkla ilgili olmadığı gibi, çocuk ve gençlerin zihinsel, fiziksel ya da ahlâkî gelişime zarar verebilecek içerikteki yayınların değerlendirilmesinde kullanılabilecek bir parametre olmadığı, yayının 13-18 arası yaş grubu açısından düşünüldüğünde, hem görüntünün süresi hem de sergilenişi açısından cinsellikle ilgili bilgi kaynağı olarak görülemeyeceği, cinsellik, sonuçları ve ilgili riskler konusunda gerçekçi olmayan yayın kapsamında bulunmadığı, uyarıcı gösterimler içeren yapımlar ve bayağı cinsel konuşmaların geçtiği içerik de taşımadığı, bu nedenle bu grupta yer alan ergenler yönünden de zararlı içerik taşımadığı” görüşlerine yer verilerek yayının 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesini ihlâl etmediği yönündeki kanaatin tekrarlandığı, bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, bu itibarla, uyuşmazlık konusu yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edilmediğinin bilirkişi raporlarıyla ortaya konulmuş olması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tanıtımı yapılan programın yılbaşı eğlencesi niteliğinde, iç çamaşırlı mankenlerin dans ettiği ve gösteri yaptığı cinsellik vurgulu bir program olduğu, dava konusu tanıtım yayınının da tanıtılan yayın ile aynı nitelikleri taşıdığı, Bölge İdare Mahkemesince verilen kararda çocuk ve genç izleyici kitlesinin özel şartlarının dikkate alınmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin yeni bir iddiada bulunmadığı, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.