Danıştay Kararı 13. Daire 2022/2 E. 2022/486 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/2 E.  ,  2022/486 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2
Karar No:2022/486

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Nakliyat İnşaat A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Bölge Müdürlüğü’nce 06/09/2021 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca pazarlık usulü ile gerçekleştirilen “…” ihalesine ilişkin olarak davacı tarafından ihalenin iptal edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu ihaleye ilişkin olarak davacı tarafından, … Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “…” ihalesinin uhdesinde kaldığı, 15/05/2015 tarihinde sözleşmenin imzalandığı, 4735 sayılı Kanun’a eklenen geçici madde kapsamında ihale konusu işte beklenmeyen fiyat artışlarının oluşması nedeniyle ihale konusu işin tasfiyesinin talep edildiği, taleplerinin şartlı olarak kabul edildiği ve 07/10/2021 tarihi itibarıyla tasfiye işlemlerinin sonuçlanmadığı, tasfiye işlemleri sonuçlanmadan ve işlerin geçici kabulü yapılmadan şirketlerinin sözleşmesi dâhilinde olan iş ve ilave birtakım işlerin 4734 sayılı Kanun’un 21/b maddesi uyarınca ihalesinin yapıldığının 06/10/2021 tarihinde öğrenildiği, sonrasında davacı tarafından ihalenin iptal edilmesi istemiyle yapılan 07/10/2021 tarihli başvurunun … Bölge Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; bu durumda, dava dilekçesinde dava konusu ihalenin davacı şirket tarafından 06/10/2021 tarihinde öğrenildiği belirtilmiş olup, bu işleme karşı dava açma süresinin son günü olan 05/11/2021 tarihine kadar dava açılması gerekirken 11/11/2021 tarihinde kayda giren dilekçe ile dava açıldığı görüldüğünden ve davalı idareye 07/10/2021 tarihinde yapılan başvurunun da işlemeye başlayan dava açma süresini durdurmayacağı anlaşıldığından, davanın esasının incelenmesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihalenin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa hangi tarihte ve hangi usulle yapıldığı hususlarının idareye yapılan 07/10/2021 tarihli başvurunun reddine ilişkin 25/10/2021 tarih ve 604633 sayılı işlem ile öğrenildiği, ihaleye davet edilmeyen şirketlerinin dava açma ve kanun yollarına başvurma hakkının engellendiği, Anayasa’nın 125. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca idari işlemlerde dava açma süresinin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının iptalini talep ettiği ihale işlemini öğrendiği tarihin 06/10/2021 olduğu, dava açma süresinin öğrenme tarihi olan 06/10/2021 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, ihaleye davet edilmeyen, ihale dokümanını satın almayan ve ihaleye katılmayan davacı şirketin aday, istekli ve istekli olabilecek sıfatlarını haiz olmadığından şikâyet ve itirazen şikâyet yollarına başvurma hakkının bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcı ile fazladan yatırılan …-TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Anayasa’nın 40/2. maddesi hükmü ile, bireylerin yargı ya da idarî makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, idare mahkemelerinde idarî işlemlere karşı dava açma süresinin kural olarak “altmış gün” olduğu; 8. maddesinde, sürenin tebliğ tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; 20/A maddesinde ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işleme karşı hangi merciye, hangi sürede başvuracağını bilmeyen davacının, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü, bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini ve idarî başvuru yolu bulunup bulunmadığını bilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davacının, dava konusu ihaleden bütün unsurlarıyla haberdar olduğu 06/10/2021 tarihinden itibaren altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde, 11/11/2021 tarihinde açtığı davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, İdare Mahkemesi’nce davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.