Danıştay Kararı 13. Daire 2022/1937 E. 2023/1662 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/1937 E.  ,  2023/1662 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/1937
Karar No:2023/1662

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti davalı idareye ait Tokat ili, Merkez ilçesi, … Köyü, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine uyarınca açık teklif usulüyle satışına ilişkin 08/12/2021 tarihinde yapılan ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihalenin iptali istemi yönünden; davacı tarafından dava konusu taşınmaza yönelik satın alma talebi üzerine, 2886 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilecek ihalelerin hangi usule göre ilan edileceğinin Kanun’un 17. maddesinde belirlendiği, uyuşmazlık konusu taşınmazın satış ihalesinin belirtilen mevzuat hükümlerine uygun olarak, ilin tüm ilçelerinde, komşu illerde, taşınmazın bağlı olduğu belediye başkanlığından, Tokat İl Özel İdaresi’nde, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası’nda, yerel gazetede olmak üzere usulüne uygun olarak 2 kez ilan edildiği, idare tarafından mevzuatta öngörülen yükümlülüklerin yerine getirildiği, ihale ilanına ilişkin belgenin taşınmazın bağlı olduğu … Köyü Muhtarlığı ve çevre köylerde yayınlanmak üzere … tarih ve … sayılı yazı ile gönderildiği, anılan taşınmazın ihale yoluyla satışına ilişkin ilanın davacıya 30/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, anılan ihaleye eşi …’nun katıldığı hususları bir arada değerlendirildiğinde söz konusu taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesinde öngörülen usule uygun olarak ihaleye çıkarıldığı ve yapılan ihalede açıklık, şeffaflık ve rekabet ilkelerine uyulduğu, hukuka aykırılık bulunmadığı;

Anılan taşınmazın doğrudan satış yöntemiyle tarafına verilmesine karar verilmesi istemi yönünden ise; dava dilekçesinde anılan taşınmazın doğrudan satış yöntemiyle tarafına verilmesine karar verilmesi istemine yer verdiği görülmekle; davacının bu isteminin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bir işlemin iptali istemi olmadığı anlaşılmış olup, davanın anılan taşınmazın doğrudan satış yöntemiyle tarafına verilmesine karar verilmesi istemine ilişkin kısmının esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu ihalenin iptali istemi yönünden yapılan ihale hukuka uygun bulunarak davanın reddine, taşınmazın doğrudan satış yöntemiyle tarafına verilmesine karar verilmesi istemi yönünden ise incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu taşınmazın ihalesinin 2886 sayılı Kanuna göre değil 4077 sayılı Kanuna göre yapılması gerektiği, 4077 sayılı Kanuna göre ihaleye katılanların köy halkından başkası olmasının mümkün olmadığı, yapılan ihalede ise taşınmazın köy halkından olmayan ve tarımla uğraşmayan bir kişi üzerinde bırakıldığı, ilanların köyde alışılmış usuller ile yapılmadığı, 4706 sayılı Kanun’un aradığı şartlara da sahip olunduğu, bu kapsamda daha önce yapılan satış taleplerinin idarece dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz istemin reddi gerektiği, savunulmuş, davalı idare yanında müdahil tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ihalenin iptali istemi yönünden kısmen reddi, taşınmazın doğrudan satış yöntemiyle tarafına verilmesine karar verilmesi istemi yönünden ise kısmen incelenmeksizin reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 05/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.