Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/1868 E. , 2023/2303 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/1868
Karar No:2023/2303
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Turizm Nakliyat Gıda
Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: “Balıkesir ili, … ilçesi, Bursa Karayolu … Km” mevkiinde faaliyet gösteren davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde 4 numaralı akaryakıt tankının probunun tankın çapından kısa olması nedeniyle otomasyon sisteminde görünmeyen bir bölümün mevcut olduğu ve bu tanka bağlı olan pompaların üzerinde elektronik düzeneklerin bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle, istasyonunun mühürlenmesine ilişkin 24/03/2014 tarihli işlemin iptali ile şirketlerinin tüm yasal defterleri üzerinde 2013 yılının başından 03/03/2014 tarihine kadar ayniyet yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tutulan yasal defter ve belgelerin usûl ve yasaya uygun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; istasyonda bulunan 4 numaralı akaryakıt tankının probunun tankın çapından kısa olması nedeniyle otomasyon sisteminde görünmeyen yaklaşık 25.000 litrelik bir bölümün mevcut olduğu ve bu tanka bağlı pompalarda bağlantı kabloları ile röleden oluşan düzeneklerin bulunduğu, ayrıca pompaların bir kısmının otomasyon sistemine bağlı olmadığının tespit edilmesi nedeniyle, 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrası uyarınca kaçakçılık suçu kabul edilen kaçak akaryakıt satmaya ve herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde sabit tank, düzenek ve ekipman bulundurma fiiline ilişkin tespit edilen aykırılıklar üzerine 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca tesis edilen istasyonun mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davacı şirket yetkilisi hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan açılan davada beraat kararı karar verildiği, bu kararın dikkate alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği, yapılan mühürleme işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde, “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti” yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 331. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasında, “Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1. İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmı usûl ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücreti yönünden incelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden, …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla akaryakıt istasyonunun mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemin iptaline, davacı şirketin tüm yasal defterleri üzerinde 2013 yılının başından 03/03/2014 tarihine kadar ayniyet yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tutulan yasal defter ve belgelerin usûl ve yasaya uygun bulunup bulunmadığının tespit edilmesine ilişkin kısım yönünden davanın incelenmeksizin reddine ve dava kısmen iptal kısmen incelenmeksizin ret ile sonuçlandığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca davalı idare lehine 1.000,00-TL vekâlet ücretine, davacı lehine 1.000,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verildiği; davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının temyiz edilmeyerek kesinleştiği, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısma yönelik olarak davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 21/10/2021 tarih ve E:2016/4313, K:2021/3462 sayılı kararı ile İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak davanın reddine ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca 2.550,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, İdare Mahkemesi’nce ilk olarak verilen kararda, davanın kısmen iptal kısmen incelenmeksizin ret kararı ile sonuçlandığı, davanın kısmen incelenmeksizin ret kararı ile sonuçlanması nedeniyle (kısmen ret) davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiği ve davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının temyiz edilmeyerek kesinleştiği, kararın davanın reddedilen ve kesinleşen kısmına bağlı olarak davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının da kesinleşen kısım içinde kaldığı, devam eden süreçte Dairemizin bozma kararına uyularak verilen kararda daha önce iptal edilen kısım yönünden davanın reddine karar verildiği ve temyiz edilmeyerek kesinleşen kısım da dikkate alındığında davanın netice itibarıyla ret kararı ile sonuçlandığı, bununla birlikte daha önce kesinleşen davanın reddine ilişkin hüküm kısmı ile bu kısım içerisinde yer alan vekâlet ücreti (1.000,00-TL) dikkate alınmaksızın davalı idare lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi’nce bozma kararına uyularak verilen kararda, daha önce kesinleşmiş olan davanın reddine dair hüküm kısmı ile birlikte davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiği göz önünde bulundurularak davalı idare lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, mükerrer vekâlet ücreti ödenmesine sebep olacak şekilde davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Ancak, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyize konu İdare Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının, hüküm fıkrasında yer alan ”ile kararın verildiği tarihte yürürlükte olan mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.550,00-TL avukatlık ücreti” ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan ”ile kararın verildiği tarihte yürürlükte olan mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.550,00-TL avukatlık ücreti” ibaresi çıkarılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/05/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.