Danıştay Kararı 13. Daire 2022/1789 E. 2023/986 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/1789 E.  ,  2023/986 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/1789
Karar No:2023/986

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı sahibi olan davacı şirketin yıllık 60.000 ton beyaz ürün satış yükümlülüğünü yerine getirmediğinin tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca dağıtıcı lisansının iptaline ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Soruşturma Raporu’nda davacının 2019 yılı beyaz ürün satış miktarının 42.726 ton olduğunun, dolayısıyla yıllık 60.000 ton yükümlülüğünü yerine getiremediğinin tespit edildiği, Kurul’un idarî yaptırım uygulama konusunda takdir yetkisinin bulunduğu açık ise de, davalı idarece davacı şirket hakkında, hangi nedenle en ağır yaptırım niteliğinde olan lisans iptali yaptırımın uygulandığının somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, ayrıca bu konuda (en ağır yaptırımın uygulanması noktasında) hangi kriterlerin esas alındığına ilişkin bir açıklama da yapılmadığı anlaşıldığından, salt takdir yetkisinden hareketle Kanun’da öngörülen yaptırım türlerinden en ağır nitelikte olan lisans iptalinin uygulanması şeklinde tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Yönetmelik kuralı uyarınca Kurula verilen yetki çerçevesinde lisansın iptal edildiği, işleme dayanak Yönetmeliğin yargı kararıyla hukuka uygun bulunduğu, davacının 60.000 ton satış yükümlülüğünü yerine getirmediğinin sabit olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin 2019 yılı içerisinde 60.000 ton beyaz ürün (benzin ve motorin) satışı yapmadığının tespit edilmesi üzerine davacı şirket hakkında soruşturma açılmış, soruşturma neticesinde hazırlanan … tarih ve … sayılı Soruşturma Raporu davacı şirkete gönderilerek davacı şirketin yazılı savunması istenilmiş; davacı şirket tarafından sunulan savunmadaki gerekçelerin haklı bulunmaması üzerine davacı şirketin 60.000 ton beyaz ürün satışı gerçekleştirmemesinin 5015 sayılı Kanun’un 9. maddesinin ikinci fıkrası ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 7. maddesinin yedinci fıkrasının (c) bendine ve 17. maddesinin ikinci fıkrasına aykırılık teşkil ettiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrası uyarınca davacı şirketin … sayılı dağıtıcı lisansının iptaline yönelik … tarih ve … sayılı Kurul kararı alınmıştır.
Anılan kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun’un amacının, yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.
“Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasında, “Petrol ile ilgili;
a) Rafinaj, işleme, madeni yağ üretimi, depolama, iletim, serbest kullanıcı ve ihrakiye faaliyetlerinin yapılması ve bu amaçla tesis kurulması ve/veya işletilmesi,
b) Akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması,
İçin lisans alınması zorunludur. Kurum, geliştireceği ilke ve ölçütler doğrultusunda, iletim ve işleme faaliyetlerinde lisans alma zorunluluğuna muafiyet getirebilir. Lisans vermede taahhüt üzerinden işlem yapılamaz.”; dava konusu Kurul kararına ilişkin fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan üçüncü fıkrasında, “Bu Kanun’a göre; lisansların verilmesi, güncelleştirilmesi, geçici olarak durdurulması veya iptaline ilişkin işlemler Kurum’ca yapılır. Lisansların verilmesinde pazara giriş açısından teknoloji, kalite, güvenlik, hizmet ve teşebbüsün sürdürülebilirliği dikkate alınır, bayi sayısı, depolama kapasitesi (işletme stok kapasitesi hariç) konularında sayısal büyüklüklerle sınırlama yapılmaz.”; dokuzuncu fıkrasında, “Kurum, bu Kanun’da tanınan yetkiler dâhilinde;
a) Lisans gerektiren faaliyet ve/veya işlemlerin kapsamları,
b) Lisans ile kazanılan hak ve üstlenilen yükümlülükler,
c) Lisans kapsamındaki faaliyetlerin kısıtlanması,
d) Faaliyetin yürütülmesine ilişkin olarak özel şartlar belirlenmesi,
Konularında düzenlemeler yapmaya yetkilidir.” kurallarına yer verilmiştir.
7. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Dağıtıcılar, yıllık pazarlama projeksiyonları yapmak ve detayları ile her yıl Kurum’a Şubat ayı içinde vermekle yükümlüdür. Yıl içinde, üçer aylık dönemlerde projeksiyonlarının gerçekleşme değerlemesini yaparak Kurum’a; Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarında verir ve projeksiyonlarında oluşan yüzde ondan fazla artış ve eksilişleri açıklarlar.”; 9. maddesinin ikinci fıkrasında, dağıtıcıların, lisans başvurularında asgarî yıllık 60.000 ton beyaz ürün (benzin, motorin) dağıtım projeksiyonu ile bayi bilgilerini Kurum’a vermek zorunda oldukları kuralları yer almıştır.
5015 sayılı Kanun’un dava konusu Kurul kararına ilişkin fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 20. maddesinin birinci fıkrasında, “Lisans sahibi kişiler hakkında, bu Kanun’a, bu Kanun’a göre yürürlüğe konulmuş yönetmeliklere, Kurum’un yazılı talimatlarına veya lisanslarına kayıtlı hususların herhangi birine riayet edilmediği takdirde, Kurum tarafından ön araştırma veya soruşturma başlatılır. Ayrıca, ilgiliye onbeş gün içerisinde aykırılıkların giderilmesi, aksi hâlde bahse konu piyasa faaliyetlerinin geçici bir süre için durdurulabileceği veya doğrudan doğruya iptal yaptırımının uygulanacağı ihbar edilir. Bu ihbara rağmen onbeş günlük sürenin bitiminde aykırılıklar giderilmezse, Kurum piyasa faaliyetini otuz günden az yüzseksen günden çok olmamak üzere geçici olarak durdurur. Geçici durdurma süresince, tehlikeli eylemin veya kötüniyetin veya ürünlerde zarar oluşmasının önlenmesi ile faaliyetin durdurulmasına neden olan durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin faaliyetler dışında hiçbir piyasa faaliyeti yapılamaz. Lisans iptalleri Kurum’ca yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanır.” kuralı yer almıştır.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin “Lisans Başvurusu” başlıklı 7. maddesinin yedinci fıkrasının (c) bendinde, dağıtıcı lisans başvurusunda maddede belirtilenlere ek olarak, dağıtıcı lisansları için pazarlama projeksiyonunda beyaz ürün (benzin ve motorin) niteliğindeki akaryakıtın yıllık satış hedefinin en az 60.000 ton olmasının aranacağı kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yönetmeliği’nin dava konusu 17. maddesinin ikinci fıkrasında, “Dağıtıcı lisansı sahipleri asgarî yıllık 60.000 ton beyaz ürün (benzin, motorin) dağıtımı yapabilecek kapasite, donanım ve ekonomik güce sahip olmak zorundadır. Hukuken geçerli bir nedene dayanmaksızın, pazarlama projeksiyonunda beyan edilen asgarî yıllık 60.000 ton beyaz ürün (benzin, motorin) satışını gerçekleştiremediği tespit edilen dağıtıcılar hakkında Kanun’un ilgili maddeleri gereği idarî yaptırım uygulanır. Dağıtıcı lisansı sahiplerinin asgarî yıllık 60.000 ton beyaz ürün (benzin, motorin) satış yükümlülüğünün izlenmesinde, lisansının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dağıtıcı lisansı sahiplerine bir yıl süreyle geçiş dönemi tanınır. Söz konusu yükümlülüğün ifasına ilişkin esas dönemler, geçiş döneminin sona erdiği tarihi izleyen takvim yılları dikkate alınarak belirlenir. Asgarî yıllık 60.000 ton beyaz ürün (benzin, motorin) satış yükümlülüğünün değerlendirilmesinde, dağıtıcıların kendi aralarında yaptıkları akaryakıt ticaretine ve ilgili ve diğer mevzuat kapsamında yapılan akaryakıt ihracatına ilişkin miktarlar dikkate alınmaz.” kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
30/04/2021 tarih ve 31470 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7138 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6. maddesi ile 5015 sayılı Kanun’un 3. maddesine eklenen onüçüncü fıkrada, “Kurum, lisans sahipleri için bayilik teşkilatı oluşturma ve asgarî satış miktarı sağlama şartları da dâhil olmak üzere teknoloji, kalite, güvenlik, hizmet ve teşebbüsün sürdürülebilirliğine ilişkin olarak teknik, ekonomik kriterler ve özel şartlar belirleyebilir. Belirlenen kriter ve şartları sağlayamayanların lisansı sona erdirilir. Bu fıkrada yer alan hususlara ilişkin düzenlemeler Kurum’ca çıkarılan yönetmelikle yapılır.” kuralı yer almıştır.
Anılan Kanun değişikliği gerekçesinde ise, “Yapılan düzenleme ile 5015 sayılı Kanunla hâlihazırda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na verilmiş olan lisans sahiplerinin faaliyetlerine ilişkin özel şart, teknik ve ekonomik kriter, bayilik teşkilatı, depolama kapasitesi gibi hususları belirleme yetkisine yönelik uygulamaların netleştirilmesi amaçlanmaktadır. Böylece bayilik teşkilatı oluşturma, asgarî satış miktarı ve benzeri hususlara ilişkin yükümlülüklerin serbest piyasa ekonomisi temelinde mâkûl seviyelerde tutularak, kademeli bir şekilde belirlenebilmesi mümkün olabilecektir. İlave olarak, piyasada katma değer üreten ve yatırım yapan lisans sahiplerine, yükümlülüklerini yerine getirmeleri hususunda esnek yapıların oluşturulabilmesi olanaklı hâle gelecektir. Bu hükümlerle 5015 sayılı Kanun’un amaç maddesinde belirtilen güvenli ve istikrarlı piyasa yapısı güçlendirilirken rekabet ortamının korunması hedeflenmektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Söz konusu Kanun değişikliği sonrasında, 08/06/2021 tarih ve 31505 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 4. maddesiyle Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesinin ikinci fıkrası değiştirilerek, “Dağıtıcı lisansı sahiplerinin, lisans alınmasını takip eden ikinci takvim yılında asgarî 20.000 ton, üçüncü takvim yılında asgarî 30.000 ton, dördüncü takvim yılında asgarî 40.000 ton, beşinci takvim yılından itibaren ise yıllık asgarî 60.000 ton beyaz ürün (benzin ve motorin) satışını gerçekleştirmesi zorunludur. Asgarî satış yükümlüğünü yerine getirmeyen dağıtıcı lisansı sahibinin lisansı sona erdirilir. Asgarî satış yükümlüğünün %10 veya daha az sapma ile yerine getirilememesi durumunda ise lisans sona erdirilmeksizin izlemeye alınır ve bir sonraki takvim yılındaki asgarî satış yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunda ilgilinin lisansı sona erdirilir, yerine getirilmesi durumunda ise izleme kaldırılır. Asgarî satış yükümlülüğünün değerlendirilmesinde, dağıtıcıların kendi aralarında yaptıkları akaryakıt ticaretine ve ilgili ve diğer mevzuat kapsamında yapılan akaryakıt ihracatına ilişkin miktarlar dikkate alınmaz.” kuralına yer verilmiş, ayrıca, anılan Yönetmelik değişikliği kapsamında, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte dağıtıcı lisansı bulunan kişiler bu Yönetmeliğin 17. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması açısından bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yeni lisans almış olarak değerlendirilir.” şeklinde Geçici 28. madde eklenmiştir.
İdarî yaptırımlar, idarenin bir yargı kararına gerek olmadan kanunların verdiği yetkiye dayanarak idare hukuku ve bazı ceza hukuku ilkelerini dikkate almak suretiyle idarî işlemlerle uyguladığı yaptırımlardır. Bu itibarla idarî yaptırımlar cezaî nitelikleri olan idarî işlemlerdir. Bu anlamda idarî yaptırımların iki belirgin özelliğinden biri idarî işlem olmaları, diğeri ise cezalandırıcı nitelik barındırmalarıdır.
İdarî yaptırımların cezaî nitelikleri ve bu anlamda ceza hukukunu ilgilendiren yönleri mevcut olduğundan, bunların idare tarafından uygulanması ve yargısal denetimi açısından klasik idarî işlemlerden ayrıldığı da açıktır. Bu çerçevede, suç ve cezaların kanunîliği, lehe olan kanunun uygulanması gibi ilkelerin idarî yaptırımlar alanında da uygulanması gerekir.
Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan suçta ve cezada kanunîlik ilkesinin idarî yaptırımlar açısından da uygulanması, hangi fiillerin idarî yaptırım gerektirdiğinin kanunda açıkca tanımlanması, bunun doğal sonucu olarak bir fiile yaptırım uygulanabilmesi için yaptırım uygulanacak fiilin belirli olması ve kıyas yoluyla yaptırıma başvurulmaması gerekmektedir. Bu ilkenin doğal bir sonucu ise, ceza öngören kanunları lehe olmadıkça geçmişe etkili olarak uygulama yasağıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesinde öngörülen; bir suçun işlendiği zamanki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümlerinin birbirinden farklı olması halinde failin lehine olan kanunun uygulanması şeklinde ifadesini bulan lehe uygulama ilkesinin de idarî yaptırımlar açısından uygulanması gerekmektedir.
Bu itibarla, idarî işlemin yargısal denetimi açısından işlemin tesis edildiği andaki hukukî duruma göre değerlendirme yapılması kural olmakla beraber, idarî yaptırımlar alanında, ihlalin vaki olduğu tarihten sonra yürürlüğe giren kanun, fiili, ihlal konusu olmaktan çıkarıyorsa veya o fiil için öngörülen yaptırımı azaltıyorsa ilgili kurallar geriye yürür biçimde uygulanacak, yargısal denetim de bu çerçevede yapılacaktır.
Bununla birlikte idarî yaptırımlar bakımından ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınabilmesi, uyuşmazlık konusu fiilin işlendiği tarihten sonra yürürlüğe giren ve önceki düzenlemeye göre fâilin lehine olan düzenlemenin olayda uygulanabilmesi için tesis edilen işlemin idarî yaptırım niteliğinde olması gerekmektedir.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan düzenleme ile, yıllık asgarî 60.000 ton beyaz ürün satışını gerçekleştiremediği tespit edilen dağıtıcılar hakkında Kanun’un ilgili maddeleri gereğince idarî yaptırım uygulanacağı kurala bağlandığından, bu şartın yerine getirilmemesi nedeniyle davacı şirketin dağıtıcı lisansının iptaline ilişkin işlemin cezaî nitelik taşıdığı ve idarî yaptırım niteliğinde bir işlem olduğu sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Kurul kararına ilişkin fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesinin ikinci fıkrasında, hukuken geçerli bir nedene dayanmaksızın, pazarlama projeksiyonunda beyan edilen asgarî yıllık 60.000 ton beyaz ürün satışını gerçekleştiremediği tespit edilen dağıtıcılar hakkında Kanun’un ilgili maddeleri gereği idarî yaptırım uygulanacağı belirtilmiş olup; 08/06/2021 tarih ve 31505 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 4. maddesiyle Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, dağıtıcı lisansı sahiplerinin, lisans alınmasını takip eden ikinci takvim yılında asgarî 20.000 ton, üçüncü takvim yılında asgarî 30.000 ton, dördüncü takvim yılında asgarî 40.000 ton, beşinci takvim yılından itibaren ise yıllık asgarî 60.000 ton beyaz ürün satışını gerçekleştirmesinin zorunlu olduğu, Geçici 28. maddesinde ise, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte (08/06/2021) dağıtıcı lisansı bulunan kişilerin, bu Yönetmeliğin 17. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması açısından bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yeni lisans almış olarak kabul edileceği kurala bağlanmak suretiyle, yıllık asgarî beyaz ürün satış yükümlülüğü, dağıtıcı lisansının alınmasını takip eden ikinci takvim yılından itibaren kademeli olarak arttırıldığından, beşinci takvim yılından itibaren yıllık asgarî 60.000 ton beyaz ürün satışının gerçekleştirilmesi gerektiğinden ve 08/06/2021 tarihi itibarıyla dağıtıcı lisansı bulunan kişiler yeni lisans almış olarak değerlendirileceğinden, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde yapılan söz konusu değişikliklerin davacı şirketin lehine olduğu açıktır.
Bu itibarla, davacı şirketçe, 2019 yılına ilişkin asgarî 60.000 ton beyaz ürün satış yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesine ilişkin hukuken kabul edilebilir bir gerekçe sunulmadığı açık ise de 08/06/2021 tarih ve 31505 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler davacı şirketin lehine olduğundan ve bu değişikliklerin davacı şirkete de uygulanması gerektiğinden, davacı şirketin dağıtıcı lisansının iptaline ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararında hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yönündeki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu gerekçeli onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.