Danıştay Kararı 13. Daire 2021/940 E. 2022/4723 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/940 E.  ,  2022/4723 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/940
Karar No:2022/4723

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: “Aydın ili, Efeler ilçesi, … Mahallesi, … parsel, no:…” adresinde bulunan mülkiyeti Efeler Belediyesi’ne ait 68,40 m2 alanlı ticarethanenin kiraya verilmesine ilişkin 26/08/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin ita amirince onaylanmayarak iptalini müteakip alınan … tarih ve … sayılı encümen kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihalenin iptaline ilişkin olarak ita amiri olan Belediye Başkanınca alınan 09/09/2020 tarihli karardan sonra ihale komisyonu olan belediye encümeni tarafından ihalenin iptaline ilişkin dava konusu … tarih ve … sayılı kararın alındığı, 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre davalı belediyeye ait taşınmazın 3 yıllığına kiralanmasına ilişkin ihalede ihale komisyonu olan belediye encümeni tarafından ihalenin davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin karar sonrasında ihalenin iptali yetkisinin ita amirinde olduğu ve ihale komisyonu olan belediye encümeninin ihalenin iptali hususunda bir yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, yetkisi bulunmayan belediye encümeni tarafından tesis edilen ihalenin iptali yönündeki dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ihalenin iptali kararının ita amiri tarafından alındığı, dava konusu olan encümen kararının ihalenin iptali kararı değil, teminatın iadesi kararı olduğu, söz konusu taşınmaz için tekrar 17/12/2020 tarihinde ihale yapıldığı, ihaleye üç isteklinin katıldığı ve bu defa taşınmazın aylık 410,00-TL yerine 820,00-TL bedelle ihale edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
”Aydın ili, Efeler ilçesi, … Mah., … parsel, No:…” adresinde bulunan 68,40 m2 alanlı dükkanın 3 yıllığına Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık ihale usulü ile kiraya verilmesi için ihale yapılmasına … tarih ve … sayılı encümen kararı ile karar verilmiştir.
26/08/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye davacı tek istekli olarak katılmış ve son teklif olarak 410-TL vermiştir. İhale komisyonu olan Belediye Encümenince ihalenin tek katılımcı olan davacının üzerinde bırakılması yönünde … tarih ve … sayılı karar alınmış ve bu karar ita amiri olan Belediye Başkanı’nın onayına sunulmuştur.
İta amiri tarafından 09/09/2020 tarihli karar ile rekabet ortamının sağlanmadığından bahisle ihalenin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine, Belediye Encümeni tarafından dava konusu … tarih ve … sayılı karar ile, … tarih ve … sayılı kararın iptal edilerek, davacıya ihaleye katılırken yatırmış olduğu 400,00-TL geçici teminat bedelinin ve 100,00-TL dosya bedelinin iadesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, ”Bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır.”; 31. maddesinde, “İhale komisyonları tarafından alınan ihale kararları, ita amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanır veya iptal edilir. İta amirince karar iptal edilirse ihale hükümsüz sayılır.” kuralları yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile, itâ âmirlerine 15 gün içinde ihaleyi onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sadece mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle itâ âmirinin yerindelik denetimi yaparak idarenin menfaatini koruması amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim, ihaleye katılanlar arasında yapılan anlaşmalar veya bazı katılımcıların ihaleden çekilmeye zorlanmaları veya belli paylar karşılığında piyasa şartlarına uygun olmayan teklifler vermeye ikna edilmeleri yoluyla kamu kaynaklarının haksız biçimde özel kişi veya kuruluşlara aktarılması şeklinde gelişen olaylara ülkemizde rastlandığı bilinen bir husustur. Bütün bu gerçekleri göz önünde tutan kanun koyucu, son kez genel bir değerlendirme yaparak idare menfaatini kollamak üzere itâ âmirine sözü edilen yetkiyi tanımıştır.
Bu itibarla, hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapan itâ âmiri tarafından bu konuda alınan idari kararın yargısal denetiminin de özellik arz edeceği açıktır. Başka bir anlatımla, 2886 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile itâ âmirine ihale komisyonu kararlarını onaylama zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle, anılan madde ile itâ âmirine tanınan yetkinin ihaleyi onaylamama yönünde kullanılması hâlinde, bu yetkinin kamu yararına kullanıldığının ispatı bakımından, itâ âmirince hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihaleyi onaylamama işleminin idari davaya konu edilmesi hâlinde gerek davalı idarenin mahkemeye yapacağı açıklamalar ve sunduğu belgeler ve gerekse mahkemece re’sen yapılacak araştırma sonucunda elde edilen bulgular, işlemde kamu yararına aykırılık bulunmadığını ortaya koyar nitelikte ise, ihaleyi onaylamama işleminin hukuka aykırılığından bahsedilemeyecektir..
İdare, 2886 sayılı Kanun’da yer alan ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması ilkelerine göre ihaleyi gerçekleştirmek zorundadır. Bu kapsamda, yeterli rekabetin sağlanamaması hâlinde ihalenin ana amacının gerçekleşemeyeceği ve dolayısıyla ihaleden beklenen faydanın sağlanamayacağı açıktır. Bir kamu malının kiralanmasından mümkün olduğunca en yüksek gelir elde edilmesi kamunun yararına olacağından, taşınmazın daha yüksek bir fiyatla kiralanabileceğinin anlaşılması hâlinde, itâ âmirince ihalenin iptal edilmesi yolunda takdir yetkisi kullanılarak ihalenin iptaline karar verilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, 26/08/2020 tarihinde gerçekleşen ihalede taşınmaz için belirlenen muhammen bedelin 370,00-TL olduğu, ihaleye davacının tek istekli olarak katıldığı, davacının kiralama için en son 410,00-TL teklif sunduğu encümen kararı ile ihalenin davacı uhdesinde bırakıldığı, bunun üzerine ita amirince ihale bedeli hadde layık görülmeyerek ihalenin onaylanmamasına ve iptaline karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar İdare Mahkemesi’nce dava konusu encümen kararında yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ise de, ihalenin encümen kararıyla değil ita amirinin kararıyla iptal edildiği, anılan iptal kararı üzerine de encümen tarafından davacının ödemiş olduğu dosya bedeli ile geçici teminat tutarının iadesi yönünde karar alındığı dikkate alındığında, anılan gerekçe yönünden Mahkeme kararında hukukî isabet görülmemiştir.
Bu itibarla, ita amiri olan belediye başkanının takdir yetkisini kamu yararı dışındaki gerekçelerle kullandığı yönünde dosyada herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı da göz önüne alındığında, muhammen bedele yakın bir bedelle sonuçlanan ihalede yerindelik denetimi yapan belediye başkanının rekabetin sağlanamadığı gerekçesiyle ihaleyi iptal etmesi üzerine alınan dava konusu encümen kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, dava konusu işlemin iptali yönündeki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Toplam …-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ….-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. İlk derece aşamasında kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
7. Posta giderleri avansından artan tutarın davalı idareye iadesine,
8. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
9. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 13/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.