Danıştay Kararı 13. Daire 2021/885 E. 2022/5026 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/885 E.  ,  2022/5026 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/885
Karar No:2022/5026

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Urla ilçesi, … Mahallesi’nde … ada, … parselinde kayıtlı bulunan Hazine taşınmazının 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile kiralanmasına ilişkin 15/09/2020 tarihli ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı tarafından, söz konusu taşınmazı 2012 yılından itibaren kesintisiz olarak kullandığı, araziye çeşitli ağaçlar diktiği, araziyi tarımsal amaçla kullandığından bahisle, davaya konu taşınmazın tarafına satılması veya kiralanması gerektiği iddia edilmekte ise de; 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a 5838 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile eklenen Ek 6. Maddesinde yer alan “İmar planı bulunmayan veya imar planında tarımsal amaca ayrılan Hazineye ait tarım arazilerini en az üç yıldan beri tarımsal amaçla kullandığı 31/12/2017 tarihinden önce Bakanlıkça tespit edilen ve başvuru tarihi itibarıyla kullanımlarının hâlen devam ettiği belirlenen kullanıcılardan; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde bu arazileri doğrudan kiralamak için başvuruda bulunanlara, ecrimisil borçları bulunmaması şartıyla, cari yıl ecrimisil bedelinin yarısı üzerinden on yıla kadar doğrudan kiralanabilir. Kira süresi sonunda yükümlülüklerini yerine getirdiği tespit edilen ve talepte bulunan kiracıların kira süresi uzatılabilir veya bu araziler sözleşme hükümleri çerçevesinde on yıllık kullanımı müteakip kiracılarına doğrudan satılabilir.” kuralı uyarınca imar planında tarımsal amaca ayrılan Hazineye ait tarım arazilerini en az üç yıldan beri tarımsal amaçla kullandığının 31/12/2017 tarihinden önce tespit edilmesi ve başvuru tarihi itibarıyla kullanımlarına hâlen devam edilmesinin de işbu taşınmazların kiralanması için şart olarak öngörüldüğü, mevzuat gereğince 31/12/2017 tarihinden önce üç yıldan beri tarımsal amaçla kullanma şartının davacı tarafından yerine getirilmediği, üç yıldan beri tarımsal amaçla kullanma şartının gerçekleştiği yönünde herhangi bir tespit de bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu 2108 mertekarelik taşınmazın ağaç dikilmek ve etrafına tel örgü çekilmek suretiyle 25/11/2012 tarihinden itibaren kendisi tarafından kullanılmaya başlandığı, kullanımın taşınmazın kendisine kiralanması veya satışı hususunda idareye yapılan başvurudan önce ve sonra da kesintisiz olarak devam ettiği, davalı idarece taşınmazın kullanımına ilişkin yapılan tespitlerin tamamının hatalı olduğu, bu tespitlere ilişkin olarak idareye gerekli itirazların yapıldığı, yapılan ihale üzerine taşınmazı fahiş fiyata kiralamak zorunda kaldığı, idarece yapılan tespitlerin hatalı olduğu hususunun davalı idare tarafından açılan soruşturmada düzenlenen 22/06/2022 tarihli inceleme raporundan da anlaşılacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.