Danıştay Kararı 13. Daire 2021/852 E. 2022/5024 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/852 E.  ,  2022/5024 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/852
Karar No:2022/5024

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mersin ili, Silifke ilçesi … Mahallesi … parselde bulunan 9 adet taşınmazın (iş yerleri, duş, soyunma odaları) 06/05/2020 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile kiraya verilmesi amacıyla yapılan ihale sonrasında imzalanması gereken sözleşmenin “ihalesi yapılan yerlerin Covid-19 koronavirüs salgını ile mücadele için alınması gereken tedbirleri karşılamadığı” gerekçesi ile imzalanmamasına ilişkin … tarih ve E… sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 2886 sayılı Kanunda, yapılan ve onaylanan bütün ihalelerin sözleşmeye bağlanması gerektiği düzenlenmiş olmasına karşın, uyuşmazlıkta mevzuata uygun olarak yapılmış ve kesinleşmiş ihalelere ilişkin sözleşmelerin, “ihalesi yapılan yerlerin fiziki yapısı itibariyle koronavirüs salgının önlenmesine yönelik alınması gereken tedbirleri karşılamadığı” ileri sürülerek imzalanmadığı görülmekte ise de, davalı idarece herhangi bir hukuka aykırılık gerekçe gösterilerek sözleşmeye konu 3 yıllık süre için yapılmış olan ihalelerin iptal edilmediği, salgının önlenmesine yönelik alınması gereken tedbirleri karşılamadığı yönünde bir tespit bulunmadığı, kaldı ki sözleşmenin imzalanmasından sonraki süreçte Covid-19 salgının önlenmesi için gerekli denetimlerin yapılarak alınması gereken tedbirleri almayan işletmeciler hakkında ilgili mevzuatı gereğince idari yaptırım uygulanmasının mümkün olduğu, ayrıca Mersin Valiliği İl Umumi Hıfzısıhha Kurulu’nun 31/05/2020 tarih ve 2020/50 sayılı kararı ile İç İşleri Bakanlığının 30/05/2020 tarih ve 8556 sayılı Genelgesi uyarınca sahil bantlarında (plajlarda) yapılacak piknik, spor, yürüyüş, gezi vb. faaliyetlere, belirlenen kurallar ve mesafe şartlarına uyularak 01/06/2020 tarihinden itibaren başlanılmasına karar verildiği, sözleşme imzalama konusunda idareye getirilen yükümlülüğün yerine getirilmemesinin hukuken kabul edilebilir herhangi bir nedene dayanmadığı, bu nedenle sözleşmelerin imzalanmayacağına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 9 ayrı kira sözleşmesine ilişkin dava açıldığından dilekçenin reddi gerektiği, uyuşmazlığın adli yargının görevine girdiği, ihale süreci içerisinde Haziran ayı gibi salgının kontrol altına alınacağının yetkili makamlar tarafından açıklanmış olmasına rağmen bunun mümkün olmadığı, bu kapsamda kısıtlama gereklilikleri uyarınca alınması gereken tedbirlerin ihale konusu yerlerin bitişik nizamda ve kullanım alanları küçük olması nedeniyle yerine getirilmesi mümkün olamayacağından davacıya teslimini imkansız hale geldiği, aktarılan durumun mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği, ihale üzerinde bırakılan kişinin kullanabileceği haklarının 2886 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile sınırlı olduğu, nitekim bu imkanın da davacıya tanındığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.