Danıştay Kararı 13. Daire 2021/667 E. 2023/1640 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/667 E.  ,  2023/1640 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/667
Karar No:2023/1640

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “..” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 18/03/2020 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle 25.881,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığa konu yayında program sunucusu tarafından Harbiye’deki törende Atatürk’ün apolet numarası okunduğunda ayağa kalkılması gerekirken törende ayağa kalkmayan askerlerin geleneğe aykırı davrandıkları ve bu yolla Atatürk düşmanlığı yaptıkları gerekçesiyle suçlandığı ve askerlere hitaben, “terbiyesiz, rezil, utanmaz, lan, nasıl tuğgeneral yapmışlar anlıyoruz işte imam ordusundan geliyor, albayımız nasıl bir albaysa, o rütbelere nasıl geldiyse, bu kadar kendinizi alçaltmayın, bu cumhuriyetin tuğgenerali olamazsınız, Atatürk dendiği zaman ayağa kalkmayacak kadar alçalıyor, ben imamın albayıyım” yönünde ifadelerde bulunulduğu, söz konusu ifadeler ile iki asker hedef gösterilerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin toplum nezdindeki itibarını zedelemeye çalışıldığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği;
Uyuşmazlık konusu yayındaki söylemlerin ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, ifadelerin eleştiri sınırını aşar şekilde aşağılayıcı, küçük düşürücü olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da, kamu kurumları ve yayın kuruluşlarınca, kişiler hakkında yapılan yayınlarda masumiyet karinesinin ihlâl edilmemesi ve bu ilkenin de sıkı bir şekilde korunması gerektiğinin vurgulandığı, bu itibarla, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirkete idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usûl ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu yayında herhangi bir yayın ilkesinin ihlâl edilmediği, İdare Mahkemesi’nce eksik inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle karar verildiği, öğrenciler arasında bir askerin ayaklarını uzatmış bir şekilde oturduğu, sunucu tarafından söylenen sözlerin sırf sert olmasının yayın ilkelerinin ihlâl edildiği anlamına gelmeyeceği, dava konusu işlemin amaç unsuru yönünden de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuku uygun olarak tesis edildiği, davacı tarafından ileri sürülen iddialar mesnetsiz olduğundan temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 04/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.