Danıştay Kararı 13. Daire 2021/591 E. 2022/5342 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/591 E.  ,  2022/5342 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/591
Karar No:2022/5342

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 30/06/2020 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca gerçekleştirilen “Erzurum Şehir Hastanesi Kafeterya Yeri” ihalesine ilişkin Erzurum Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü İhale Komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Erzurum Şehir Hastanesi Kafeterya Yerinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre 36 ay süreli olarak kiralanmasına ilişkin 24/06/2020 tarihli ihalede davacının vergi borcu olduğundan bahisle ihale dışı bırakıldığı ve yapılan ihalenin en yüksek teklifi veren dava dışı firmaya ihale edildiği, davacı tarafından haksız yere ihale dışı bırakılması ve dava konusu yerin teklif verenlerden Yiğiter İnşaat adına ihale edilmesine ilişkin 30/06/2020 tarihli kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, dava konusu ihaleye ilişkin ihale şartnamesinin İhaleye Katılabilmek İçin İstenen Şartlar ve Belgeler başlıklı 23. maddesinde, gerçek kişilerin ilk ilan tarihinden sonra vergi borcu olmadığına dair alınan belgeyi vermesi gerektiği, yine bu hususun ihale ilanında da düzenlendiği, davacının anılan şartın yer aldığı ihale dokümanı eki olan ihale şartnamesini ”okudum anladım.” beyanı ile imzalayarak teslim ettiği, ancak davacının vergi borcunun olduğu; öte yandan, davacı, 640,35-TL vergi borcu bulunduğunu, Kamu İhale Genel Tebliğinin 17.4.1. nolu bendinde 5.000-TL’yi aşan tutarlardaki borçların vergi borcu olarak kabul edileceğinin düzenlendiğini, buna göre ihale dışı bırakılmasının yasal olmadığını belirtmekte ise de, Kamu İhale Genel Tebliğinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile ilgili olarak düzenlendiği, bu tebliğin 17.4.1 nolu bendinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 10. maddesi ile ilgili düzenleme getirdiğinin anlaşıldığı, dava konusu ihalenin ise 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre yapıldığı, bu nedenle davacının bu iddiasının yerinde olmadığı, davacı tarafından eşitlik ilkesinin gözetilmediği ve serbest yarışma kuralları içerisinde ihalenin yapılmadığı iddiasına ilişkin olarak ise, bu hususu ispatlayıcı nitelikte dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, mevzuat hükümleri, ihale şartnamesi ve ihale ilanına göre ihaleye katılabilmek için ihaleye katılacak kişinin vergi borcunun olmaması gerektiği dikkate alındığında, vergi borcu olduğu sabit olan davacının ihale dışı bırakılması sonucu dava konusu yerin teklif verenlerden başka bir firma adına ihale edilmesine ilişkin dava konusu İhale Komisyonu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, Kamu İhale Genel Tebliği’nde yer alan ilgili hükmün 2886 sayılı Kanunu da kapsadığı, 2886 sayılı Kanun’da şartnamede vergi borcunun bulunmadığına dair belge istenebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, 640 TL’lik vergi borcu nedeniyle ihale dışı bırakılmasının orantılılık ve kanunilik ilkelerine de uygun olmadığı, ihalenin gayrimenkul kiralanmasına ilişkin olduğu ve vergi borcu yoktur yazısının fiili bir gerekliliğinin de bulunmadığı, borç söz konusu olsa dahi kamu kurumunu zarara uğratacak bir durumun gerçekleşmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.