Danıştay Kararı 13. Daire 2021/5321 E. 2023/1720 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/5321 E.  ,  2023/1720 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/5321
Karar No:2023/1720

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Prodüksiyon Televizyon Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 07/09/2020 tarihinde saat 20.22’de yayınlanan “…” isimli programda kullanılan birtakım ifadelerin 6112 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” ilkesini ihlâl ettiğinden bahisle 25.881,00-TL idari para cezası verilmesine ve program yayının üç kez durdurulmasına yönelik Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 07/09/2020 tarihinde gerçekleştirilen yayında sunucusu ile konuk arasında geçen diyaloglarda imam hatip mezunları hakkında sarfedilen sözlerin eleştiri sınırlarını aşan küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikte olduğu, söz konusu programda sunucu ile konuğu arasında geçen diyaloglarda sarfedilen söz ve açıklamaların içeriği itibarıyla ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edecek veya toplumda nefret duyguları oluşturacak nitelikte olmadığı, 6112 sayılı Kanun’un 8/1(ç) maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken 6112 sayılı Kanun’un 8/1(b) maddesi uyarınca işlem tesis edildiği; bu durumda 6112 sayılı Kanun’un 8/1(b) maddesinde yer alan ilkenin 07/09/2020 tarihinde yayınlanan “…” isimli program yayını ile ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32/1 maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi’nin kararının kendi içinde çelişkili olduğu, Mahkeme tarafından dava konusu yayınlarda ihlâl tespit edilmesine rağmen yerindelik denetimi yapıldığı, yerindelik denetim yasağının Anayasal bir zorunluluk olduğu, dava konusu yayında 6112 sayılı Kanun’un 8/1-b maddesinin ihlâl edildiğinin açık olduğu, söz konusu yayının ödev ve sorumluluk bilinci anlayışına aykırı olarak yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının çelişkii olmadığı, yerindelik denetiminin yapılmadığı, davalı idarenin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı istinaf başvurusu yaptıktan sonra 28/10/2021 tarihinde idari işleme konu aynı eylem ve fiil nedeniyle İdare Mahkemesi’nin gerekçesine uygun olarak 8/1-(ç) bendinden yeni idari para cezasını tesis ettiği, davaya konu yayının 6112 sayılı Kanun’un 8/1-(b) maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 07/09/2020 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda program sunucusu ile konuk arasında geçen diyaloglarda ”Peki o zaman eğitim kurumu olmaması mı sorun?- Eğitim kurumu yok ve eğitim kurumlarının durumu iyi değil. İtibarı yok bir de.- Eğitim kurumundan kastınız nedir? Hay Allah… Türkiye’de imam hatiplere nasıl bakılıyor? Bir imam hatip mezunu en zayıf öğrencinin gittiği yer.- Bir. (…’nın dediğini kastederek) İkincisi kendisinin imam hatipli olduğunu söylemekten neredeyse çoğu yerde utanıyor. Ama öbür tarafta …’li, …’li, …’li göğsünü gere gere…-Hocam niye öyle diyorsunuz … İmam Hatipli de gayet gururla geziyor, (gülerek) … İmam Hatip baya … düzeyinde bir okul yani -… Oysa ki …, …, … kimlerin kurduğu okullar? Cizvit papazlarının okulları. Cizvit papazları kurmadı mı?- Ama üstadım sonuca bakın işte. O imam hatipten mezun olmuş olanlar karşımıza bakın ne olarak çıkıyor? Cinsi sapık, sahtekar, ahlaksız … – Mesele o değil devlet itibar vermiyor. Devlet itibarsızlaştırmış.- Nasıl verecek?- Şehirlerden kovmuş dini. Kalorifer dairelerine, varoşlara, kapıcılığa mahkum edilmiş bir din anlayışı var.” şeklinde ifadeler kullanılması üzerine, uyuşmazlık konusu yayında 6112 sayılı Kanun’un 8/1-(b) maddesinin ihlâl edildiğinden bahisle 25.881,00-TL idari para cezası verilmesine ve program yayının üç kez durdurulmasına yönelik Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 125. maddesinin dördüncü fıkrası ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında, idarî yargı yetkisinin, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “Yayın hizmetleri; … ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.”; 32. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Bu Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasının … (b) … bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlâlin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlâlin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. … Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlâle konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlâle konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlâlin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir. ” kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi’nce dava konusu yayında kullanılan ifadeler nedeniyle 6112 sayılı Kanun’un 8/1(ç) maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiği belirtilerek dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu suretle Mahkemece idarenin yerine geçildiği ve takdir yetkisinin kaldırıldığı ileri sürülmektedir.
İdari Yargılama Usulu Kanunu’nun 2. maddesinde, idari yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu ve idare mahkemelerinin idari eylem ve idari işlem niteliğinde yargı kararı veremeyecekleri kurala bağlandığından, idari işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği açıktır.
Hukuka uygunluk denetimi, yürütme ve idarenin işlem ve eylemlerinin kanunlara şekil ve esas yönünden aykırı olup olmadığının araştırılıp saptanmasından ibarettir. Öte yandan, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğine ilişkin kural, yargısal denetim yetkisinin yürütme ve idare üzerinde salt ve genel olarak varlığını ve işlerliğini kabul etmekte; sadece bu yetkinin kullanılması sonucunda, yargı merciinin, denetlenen organ ve makamının yapabileceği işlem ve eylemin yerini tutabilecek veya yürütme ve idarenin bu işlem ve eylemleri başlangıçta ya da hükümden sonra tesis etmesinde var olan takdir yetkisini kaldıracak, yani tamamen yadsıyacak bir karar vermesini yasaklamaktadır. Yargı yerleri, takdir yetkisi içersin veya bağlı yetki olsun, yürütme ve idarenin yaptığı ya da yapması gereken bir işlem ve eylemi hüküm olarak kararlaştıramayacaktır. Her çeşit uyuşmazlıkta yargı kararının idari işlem yerine geçirilmesi yasaklanmıştır (DURAN Lütfi, İdari İşlem Niteliğinde Yargı Kararlarıyla Vergi Davalarının Çözümü (I), Amme İdaresi Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 4, Aralık 1987, s. 5-9.)
6112 sayılı Kanun’un 37. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde, medya hizmet sağlayıcılarının sunduğu yayın hizmetlerinde bu Kanun’a ve ilgili diğer mevzuata aykırılık tespit edilmesi hâlinde gerekli müeyyideleri uygulamak, Üst Kurul’un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Dava konusu Üst Kurul kararı incelendiğinde, uyuşmazlık konusu yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8/1-(b) maddesinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirket hakkında, 25.881,00-TL idari para cezası ve program yayınını durdurma idari tedbirinin uygulandığı, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararıyla hukuka uygun bulunan İlk Derece Mahkemesi kararında ise, söz konusu yayında kullanılan ifadelerin, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde düzenlenen yayın ilkesinin ihlâline sebep olduğu nitelemesiyle, esasen uyuşmazlık konusu yayının Üst Kurul kararında değerlendirilmeyen bir yayın ilkesi yönünden irdelendiği ve buna ilişkin idarenin takdir yetkisini kaldıracak nitelikte bir gerekçeye yer verildiği görülmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, dava konusu Üst Kurul kararının hukuka uygunluk denetimi yapılırken, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle tesis edilen işlemin şekil ve esas yönünden hukuka aykırı olup olmadığının ve uyuşmazlık konusu yayında anılan yayın ilkesinin ihlâl edilip edilmediğinin belirlenmesi, bunun ötesinde dava konusu işlemin kapsamını aşan nitelikte bir değerlendirmeye yer verilmemesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu yayında program sunucusu ile konuk arasında geçen diyaloglarda imam hatip mezunları hakkında sarfedilen sözlerin; kamuoyunu ilgilendiren genel yarara ilişkin güncel bir tartışmaya katkı sağlayacak nitelikte olmadığı, verilen haberin veya haber verme faaliyetinin bir parçası olmayıp doğrudan program konuğu tarafından kullanıldığı, hedef alınan bireylerin manevi varlıkları üzerinde ciddi bir etki doğuracağı ancak içeriği itibarıyla ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edecek veya toplumda nefret duyguları oluşturacak nitelikte olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, programda kullanılan ifadeler nedeniyle 6112 sayılı Kanun’un 8.maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı kuruluş hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesi’ne, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.