Danıştay Kararı 13. Daire 2021/527 E. 2023/1718 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/527 E.  ,  2023/1718 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/527
Karar No:2023/1718

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait ”…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 16 ve 23/12/2019 tarihlerinde yayınlanan “…” adlı dizide 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, ”Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez.” kuralının ihlâl edildiğinden bahisle 355.358,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı, dava konusu idari para cezasının 4250 sayılı Kanun’un 6. maddesinin ihlâli sebebiyle, aynı Kanun’un 7. maddesi uyarınca verildiği ve 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 4250 sayılı Kanun’da idari para cezasına karşı müracaat edilecek görevli mahkemenin de gösterilmediği; bu durumda, 5326 sayılı Kanun’un 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde uygulanacak olması nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, 5326 sayılı Kanun’un 27. maddesinin 1. fıkrası gereğince adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı Kanun’un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece tesis edilen işlemin kamu gücü kullanmak suretiyle tek yanlı olarak tesis ettiği, hukuk aleminde sonuçlar doğuran idari işlem olduğu, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği, alkol kullanımının yayında ne şekilde özendirildiğinin somut bir şekilde ortaya konulamadığı, işlemin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davaya konu işlemin idari para cezası niteliğinde olduğu, dava konusu idari para cezasının dayanağı olan 4250 sayılı Kanun’da kanun yoluna ilişkin özel bir düzenlemenin olmaması nedeniyle söz konusu idari para cezasına karşı açılacak davanın görümünde ve çözümünde adli yargının görevli olduğu, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların sorumlu yayıncılık bilinciyle hareket etmek zorunda olduğu, olayın kurgu olmasının bu sorumluluk bilinciyle hareket etme zorunluluğunu ortadan kaldırmadığı, söz konusu yayında alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40. maddesine, 03/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında, Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde, “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti” yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasında, “Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Bölge İdare Mahkemesi kararının davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. Bölge İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden incelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin davacıya tebliğine ilişkin … tarih ve E… sayılı yazıda “dava konusu işleme karşı … İdare Mahkemelerinde dava açılabileceği” ibaresine yer verilerek görevli yargı yeri olarak İdare Mahkemelerinin gösterildiği, bu kapsamda davacı tarafından İdare Mahkemesi’nde dava açılmasını müteakiben davalı idare tarafından dosyaya sunulan savunma dilekçesinde ise uyuşmazlığın çözümünde 5326 sayılı Kanun uyarınca adli yargı mercilerinin görevli olduğu belirtilerek görev itirazında bulunulduğu, bunun üzerine İdare Mahkemesi’nce davanın görev yönünden reddine karar verildiği ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiği, söz konusu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ise reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar İdare Mahkemesi’nce davanın görev yönünden reddine ilişkin kararda davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmişse de, davalı idare tarafından davacıya İdare Mahkemesi’nde dava açabileceği bildirildikten sonra savunma dilekçesinde uyuşmazlıkta adli yargı mercilerinin görevli olduğu gerekçesiyle görev itirazında bulunulduğu, başka bir deyişle Anayasa’nın 40. maddesi kapsamında idari işleme karşı hangi merciye başvurulacağı bildirilirken davalı idare tarafından davacının yanlış yargı merciine yönlendirildiği göz önüne alındığında, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi’nce, davanın görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen kararda davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği hâlde, vekâlet ücretine hükmedilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmadığından, bu hususun Bölge İdare Mahkemesi’nce düzeltilmemiş olmasında hukukî isabet görülmemiştir.
Ancak, belirtilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmemekte olup, bu kapsamda, temyizen incelenen Bölge İdare Mahkemesi kararı ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.700,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle söz konusu kararın düzeltilmesi gerektiğinden, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasının “istinaf başvurusunun reddine” ibaresinden sonra gelmek üzere, “2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan ‘Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.700,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine’ ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilmesine” ibaresi eklenerek düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle görev yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “istinaf başvurusunun reddine” ibaresinden sonra gelmek üzere, “2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan ‘Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.700,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine’ ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.