Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/5221 E. , 2022/379 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/5221
Karar No:2022/379
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYENLER : 1. (DAVACI) … Diş Protez Laboratuvarı Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI ) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 21/09/2021 tarih ve E:2016/3317, K:2021/2919 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yasaklama kararının Bakan tarafından verilmesi gerektiği, idare tarafından yasaklamaya dayanak gösterilen tutanakların geçersiz olduğu, söz konusu tutanakların tebliğ edilmediği, yasaklama kararının hukuka aykırı olduğu; davalı yanında müdahil tarafından, davacının sözleşme hükümlerine uygun davranmadığından hakkında yasaklama kararı verildiği, yasaklama kararının usulüne uygun tesis edildiği ileri sürülerek Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. Davalı Yanında Müdahilin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usûl işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinde, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı Milli Eğitim Bakanlığı’nın karar düzeltme isteminde bulunmadığı, buna karşılık karar düzeltme isteminde bulunan Gazi Üniversitesi’nin, davalı yanında müdahil sıfatıyla davayı takip ettiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 68. maddesine göre davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahil, yanında davaya katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması durumunda, tek başına kanun yollarına başvuramaz. (Kuru Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, İstanbul-2016, s.512). Bununla birlikte, feri müdahilin tek başına kanun yollarına başvuramamasının, Anayasa’nın 90. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan âdil yargılanma hakkı çerçevesinde de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hukuk sisteminde kişiye doğrudan taraf olmadığı, ancak hak ve menfaatlerini etkileyen bir davada iddia ve savunmalarını öne sürebilmesine imkân sağlayacak nitelikte bir mekanizmanın bulunması ve bu mekanizmanın etkin bir şekilde işlemesi âdil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olarak kabul edildiğinden, üçüncü kişinin davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar fer’ii müdahil olarak davada yer alabileceği kurala bağlanmıştır. İdarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı idarî yargıda da müdahillik, görülmekte olan davalar yönünden uyuşmazlık konusu üzerinde hak iddia eden ya da davanın taraflarından birinin davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan üçüncü kişilerin davaya sadece şeklen değil, etkili bir şekilde katılmasıyla, âdil yargılanma hakkının uygulamada gerçekleşebilmesi için önemli bir müessesedir.
Ancak, âdil yargılanma hakkı, davanın doğrudan tarafı olmayan fer’i müdahile asıl tarafa sağlanan tüm imkân ve hakların mutlak ve şartsız olarak tanınmasını zorunlu kılacak nitelikte bir güvenceyi bünyesinde barındırmamaktadır. Bu bağlamda, âdil yargılanma hakkının, fer’i müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın iradesiyle uyuşmayan usûl işlemlerini yapabilmesini garanti altına almadığı ifade edilmelidir. Dolayısıyla asilin yargılamayı devam ettirmeme yönündeki iradesine rağmen fer’i müdahilin davayı sürdürebilmesine imkân tanınması biçiminde âdil yargılanma hakkından doğan bir zorunluluğun bulunmadığı açıktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 19/7/2018 tarihinde, … İnşaat ve Eğitimi Hizmetleri A.Ş. (B. No: 2015/2909) başvurusunda, fer’i müdahilin temyiz isteminin reddi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Bu itibarla, fer’i müdahilin karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.
2. Davacının Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi:
Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.
Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2. Davalı yanında müdahilin karar düzeltme isteminin incelenmeksizin REDDİNE
2. Karar düzeltme giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.