Danıştay Kararı 13. Daire 2021/5129 E. 2022/489 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/5129 E.  ,  2022/489 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/5129
Karar No:2022/489

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nce 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirilen 2021- 2022 yılları için “…”ne ilişkin ihalenin iptali ve yeniden ihale yapılması istemi ile yapılan 09/09/2021 tarihli başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirilen hizmet alımına ilişkin davacıya herhangi bir bildirim yapılmadığı, davacının, hizmet alımının yapıldığı tarihi ihaleyi gerçekleştiren idareye yaptığı başvuruyla birlikte öğrenebileceği, söz konusu başvuruda “haricen öğrenilme” zamanına ilişkin kesin bir tarih belirtilmese de en geç idareye başvuru tarihi olan 09/09/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıkta 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında idareye yapılan başvurunun işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı da dikkate alındığında, dava açma süresinin 09/09/2021 tarihinde başladığının kabulü gerektiği, bu durumda, öğrenme tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde en son (09/10/2021 gününün cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle) 11/10/2021 Pazartesi gününe kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 13/10/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iptali istenilen işlemin idareye 09/09/2021 tarihinde yapılan başvurunun reddine dair 13/09/2021 tarihli işlem olduğu ve bu işlemin 17/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla davanın 13/10/2021 tarihinde süresinde açıldığı, Teknik Şartname’nin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kananu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutar ile istemi hâlinde kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Anayasa’nın 40/2. maddesi hükmü ile, bireylerin yargı ya da idarî makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, idare mahkemelerinde idarî işlemlere karşı dava açma süresinin kural olarak “altmış gün” olduğu; 8. maddesinde, sürenin tebliğ tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; 20/A maddesinde ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işleme karşı hangi merciye, hangi sürede başvuracağını bilmeyen davacının, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü, bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini ve idarî başvuru yolu bulunup bulunmadığını bilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davacının, dava konusu ihaleden bütün unsurlarıyla haberdar olduğu 09/09/2021 tarihinden itibaren altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde, 13/10/2021 tarihinde açtığı davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, İdare Mahkemesi’nce davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.