Danıştay Kararı 13. Daire 2021/5007 E. 2022/4936 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/5007 E.  ,  2022/4936 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/5007
Karar No:2022/4936

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. …
2. … Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı-ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Buharkent Belediye Başkanlığı’nca 17/12/2010 tarihinde gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “Çöp Toplama ve Süpürme İşi” ihalesi üzerinde kalan davacı şirketin, sözleşmenin uygulanması aşamasında sahte ve yanıltıcı belgeler kullandığının tespit edildiğinden bahisle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 26. maddesi uyarınca davacı şirket ile şirketin sermayesinin yarısından fazlasına sahip ortağı olan diğer davacının 1 (bir) yıl süreyle tüm kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin 09/06/2012 tarih ve 28318 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin 27/10/2020 tarih ve E:2014/5201, K:2020/2875 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; ihalenin … vergi kimlik numaralı davacı şirket uhdesinde kaldığı, fakat hakediş ödemeleri için sunulan 02/10/2011, 30/10/2011 ve 18/12/2011 tarihli e-borcu yoktur belgelerinin … vergi kimlik numaralı … Hizmetler Turizm Tekstil Gıda İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlendiğinin görüldüğü; bu durumda, davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu ihaleye ilişkin olarak idareye sunulan “e-Borcu Yoktur” belgelerinin başka bir şirkete ait olduğu hususunun sabit olduğu anlaşıldığından ve davacı şirketin sahte ve yanıltıcı belge kullandığının kabulü gerektiğinden 4735 sayılı Kanun’un 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 26. maddesi uyarınca davacıların (1) yıl süreyle tüm kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, yasaklama işlemine gerekçe olarak gösterilen “SGK Borcu Yoktur” belgesinin sahte bir belge olarak kabul edilemeyeceği, aynı aynı adreste faaliyet gösteren ve benzer unvanda olan ve şirket ortakları aynı olan başka bir şirkete ait belge sehven dosyaya sunulmuş ise de sahte belge olarak değerlendirilemeyeceği, 4735 sayılı Kanun’un 25. maddesinin yanıltıcı belge ile ilgili bir hüküm içermediği, söz konusu yazı bu kapsamda değerlendirilse bile bunun yasaklama sebebi olamayacağı, aynı merkezde faaliyet gösteren başka bir şirkete ait yazının karıştırıldığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 90. maddesi ve bu madde uyarınca Bakanlar Kurulu’nca çıkarılan 29/09/2008 tarih ve 27012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişkisiz Belgesi Aranması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre her hakediş ödemesinden önce SGK’ya prim borcu olup olmadığının idare tarafından sorulması gerektiği, borcu var ise hakedişin ödenmemesi gerektiği, anılan mevzuat gereğince hakediş ödemesi yapılmadan önce SGK’dan prim borcu sorgulamasının yapılmasının idarenin görevi olduğu, hiçbir geçerliliği olmayan “SGK borcu yoktur” yazısı nedeniyle yasaklanmalarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.