Danıştay Kararı 13. Daire 2021/4728 E. 2023/86 K. 12.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/4728 E.  ,  2023/86 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4728
Karar No:2023/86

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Aydın ili, Yenipazar ilçesi, … Mahalle, … ada, … sayılı parsele kayıtlı 120 m2 büyüklüğündeki arsa vasıflı taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle satışına ilişkin olarak 31/01/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptal edilmesine dair Yenipazar Belediye Encümeni’nin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlığa konu ihalede taşınmazın tek katılımcı olan davacıya 15.300,00-TL bedelle açık teklif usulü ile satıldığı, bu satış öncesinde söz konusu taşınmazın kıymetinin 15.000,00-TL olarak belirlendiği, taşınmazın mülkiyetinin satış sonrası davacıya geçirildiği, ancak 12/04/2021 tarih ve bila sayılı Yenipazar Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü yazısı ile yapılan araştırmalar sonucu söz konusu arsanın 2020 yılı hesaplanan rayiç değerinin 16.331,68-TL olduğunun farkedildiği, satış ihalesinin rayiç değerinin altında yapıldığının tespit edildiğinden bahisle satış ihalesinin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemin ihale tarihinden yaklaşık 13 ay sonra 12/03/2020 tarihinde tesis edildiği, ihale aşamasında ve sonrasında ilanda bulunan bir eksiklik nedeniyle ihaleye konu gayrimenkulün rayiç bedelinin düşük belirlendiği ya da davacı tarafından idarenin yanıltıldığı yönünde bir tereddüt yaşandığına ilişkin istekli ya da istekli olabilecek kişi ya da kişiler tarafından yapılmış bir şikâyet veya itiraz bulunmadığı, bu nedenle anılan işlemin yok hükmünde olduğu veya ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesi nedeniyle ya da idarenin açıkça hataya düşerek tesis edildiği kabul edilemeyeceğinden, geri almaya ilişkin şartların işbu uyuşmazlıkta gerçekleşmediği, ayrıca söz konusu taşınmazın rayiç bedelinin kıymet takdirinde tespit edilen miktarın üstünde olduğundan rayiç bedelle ilgili ihtilafın ihale tarihinde davalı idarenin iradesini etkileyecek nitelikte esasa ilişkin maddi bir hata niteliğinde olmadığı, öte yandan ihalenin tüm aşamalarında ve sonrasında bu nedenle tereddüte düşüldüğü ve rekabetin engellediğine ilişkin bir hususun da ortaya konulamadığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca belediye meclisinin satım kararı doğrultusunda 2886 sayılı Kanun’da belirlenen usule uygun olarak muhammen bedelleri belirlenmek ve ilan edilmek suretiyle gerçekleştirilen davalı belediyeye ait taşınmazın satışına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taşınmazın gerçek değerinin ihalede teklif edilen tutardan daha yüksek olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 23/12/2019 tarihinde idarelerince hazırlanan kıymet takdir raporu ile kiralanacak ve satışa arz edilecek taşınmazların rayiç bedellerinin belirlendiği, bu raporda ihale konusu gayrimenkulün değerinin 15.000,00-TL olarak belirlendiği, daha sonra 12/03/2021 tarihli Mali Hizmetler Müdürlüğü yazısıyla söz konusu yerin 2020 yılı rayiç değerinin altında satıldığının bildirildiği, bunun üzerine 2886 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda kamuya ait taşınmazın rayiç bedelinin altında satılamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 12/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.