Danıştay Kararı 13. Daire 2021/4065 E. 2023/1051 K. 08.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/4065 E.  ,  2023/1051 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4065
Karar No:2023/1051

TEMYİZ EDENLER:
1- (DAVALI) … Kurumu
VEKİLİ: Av. …

2- (DAVACI) …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait LPG otogaz istasyonunda yapılan denetimde sorumlu müdür bulundurulmadığının, LPG Yetkili Personel belgesi olmayan personel çalıştırıldığının ve üçüncü şahıslar mali sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin tespit edildiğinden bahisle 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca toplam 686.784,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin 19/01/2021 tarih ve E:2015/2110, K:2021/170 sayılı kısmen onama, kısmen bozma kararı üzerine, bozulan kısım yönünden bozma kararına uyularak verilen kararda;
1- Davacıya ait LPG otogaz istasyonunda “Sorumlu Müdür” çalıştırılmadığından bahisle 5307 sayılı Kanun’un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (h) bendi ile Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Sorumlu Müdür Yönetmeliği’nin 5. maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca 57.232,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararının iptali istemi yönünden; 5307 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırmama fiili nedeniyle idarî para cezası verilmeden önce ihtarda bulunma şartının yerine getirilmesi ve lehe kanun niteliği taşıyan söz konusu kuralın davacıya da uygulanması zorunluluğu karşısında, dava konusu Kurul kararının, davacının LPG otogaz istasyonunda sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle 57.232,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı;
2- Davacıya ait LPG otogaz istasyonunda zorunlu sigorta yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin tespit edildiğinden bahisle 5307 sayılı Kanun’un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ç) bendine ve 13. maddesine aykırı hareket edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 572.320,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararının iptali istemi yönünden; LPG otogaz istasyonunun sigortasının bulunmaması eylemine yönelik olarak idari para cezası uygulanmasını düzenleyen 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan “13’üncü” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 18/01/2018 tarih ve E:2017/129, K:2018/6 sayılı kararıyla iptal edildiği ve iptal hükmünün anılan kararın 13/02/2018 tarih ve 30331 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girdiği, Anayasa’nın 153. maddesinde yer alan, Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralının, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış hakların korunmasına yönelik olup, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği hâlde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmesi Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olacağından, temyiz incelemesinin Anayasa’ya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına imkân bulunmadığı, bu itibarla, 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan “13’üncü” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği, dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal hükmünün hukukî sonuçları gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin açık olduğu belirtilerek dava konusu Kurul kararının zorunlu sigorta yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle 572.320,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin yukarıda aktarılan kısımlarının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDELERİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin her yönüyle hukuka uygun olduğu, ihtar mekanizmasının yürürlüğe girdiği tarihten önce tesis edilen idari işlemlere uygulanmasının hukuka aykırılık teşkil edeceği, Anaya Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarının geriye yürümemesinin esas olduğu ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, dava konusu işlemin zamanaşımına uğradığı, bu nedenle Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarenin temyiz istemi açısından;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen dava konusu işlemin kısmen iptali yolundaki karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının temyiz istemine gelince;
2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen ve kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 46. maddesinde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği; 49. maddesinin 5. fıkrasında ise, kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısmın Danıştay kararında belirtileceği kurala bağlanmış olup, temyiz yoluna, aleyhine karar verilen taraflarca başvurulabileceği açıktır.
İdarî işlemler hakkında iptal davası açılabilmesi için öncelikle idarî işlemin ilgilinin hukuki menfaatini ihlâl etmesi koşulunun varlığı arandığı gibi, kanun yoluna başvurmada da hukuki yarar bulunması gerekmektedir. Başka bir deyişle, kanun yoluna başvuranın, aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın bozulması veya değiştirilmesinde korunmaya değer hukuki menfaatinin bulunması şarttır.
… İdare Mahkemesi’nce davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19/01/2021 tarih ve E:2015/2110, K:2021/170 sayılı kararı ile Mahkeme kararının 1 adet idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmının onanmasına, sorumlu müdür çalıştırılmadığı ve üçüncü şahıslar mali sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verildiği; böylelikle Mahkeme kararının LPG Yetkili Personel Belgesi olmayan personel çalıştırıldığından bahisle 57,232,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin olarak davanın reddine dair kısmının onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının onanarak kesinleşen davanın reddine ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
Bu itibarla, bozma kararı sonrasında davacı aleyhine herhangi bir hüküm kurulmadığından, hakkında hüküm kurulmayan ve kesinleşen kısma yönelik olan temyiz isteminin incelenmesine hukuken imkân bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddine,
2. Davalının temyiz isteminin reddine,
3. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, toplam … TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
5. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.