Danıştay Kararı 13. Daire 2021/3381 E. 2023/933 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/3381 E.  ,  2023/933 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/3381
Karar No:2023/933

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurumu
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca … tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “Sürücülü (Kısmi Zamanlı) Araç Kiralama ve Sürücüsüz Araç Kiralama Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak yapılan itirazen şikâyet başvurusu sonucu alınan ihalenin iptaline yönelik 23/12/2020 tarih ve 2020/UY.II.2114 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; itirazen şikâyet başvurusunda yer alan 1. iddianın incelenmesinden; ihalede farklı nitelikleri haiz 40 farklı türde toplam 613 araç kullanılacağı, işin yürütümünde kullanılacak araçlardan 29 farklı türde toplam 142 araç için kendi malı olma şartı arandığı, kendi malı olması istenilen araçların çeşitliliği ve sayısı dikkate alındığında, kendi malı olma koşulu getirilmesinin ihaleye katılımı ve rekabeti daraltacağı, kaldı ki söz konusu araçların kiralama ve temin hususlarının sözleşmenin yürütülmesi aşamasında da yapılabileceği, söz konusu araçların özellikle birçoğunun (binek araç, kamyonet vb.) piyasadan kolay bir şekilde temin edilebilecek nitelikte araçlar olduğu, sözleşmenin yürütülmesi aşamasında söz konusu araçların temininin aksaması durumunda yükleniciye, idarece dokümanda yer alan müeyyidelerin uygulanacağı, bu nedenle iddia konusu düzenlemenin söz konusu ihaleye katılımı daraltıcı nitelikte ve mevzuata aykırı olduğu;
İtirazen şikâyet başvurusunda yer alan 2. iddianın incelenmesinden; ihalenin araç ve iş makinesi kiralama işi olduğu, söz konusu ihalede sadece (K1) ve (D2) yetki belgesinin istenilmesinin ihaleye katılımı azalttığı, uyuşmazlık konusu ihaleye 4 istekli tarafından teklif verildiği, 1 isteklinin teklifinin teklif mektubu ve/veya geçici teminatı usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı, geriye kalan 3 isteklinin teklifinin geçerli teklif olarak belirlendiği, bununla birlikte, teklif zarfında sunulan belgeler incelendiğinde, ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenen dava dışı … Turizm ve Seyahat Acentası Ltd. Şti.’nin K1 ve D2 yetki belgesi sunduğu, diğer iki isteklinin ise KI ve B2 yetki belgesi sunduğu, bu durumun ise ihalede rekabet ortamının tesis edilmesini engelleyici nitelikle olduğu;
İtirazen şikâyet başvurusunda yer alan 3. ve 4. iddialara ilişkin olarak:
Dava konusu Kurul kararında başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığına karar verildiği, dava konusu da edilmemesi nedeniyle Mahkemece incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, araçlar için kendi malı olma şartı getirilmesinin yapılacak hizmetlerin aksamaması amacıyla getirildiği, araçların iş başında bulundurulmasının yüklenicinin inisiyatifine bırakılmasının hizmetlerin verimli bir şekilde sürdürülmesini engelleyeceği, kendi malı şartı getirilen araçlarının piyasadan kolay hâlde temin edilebilen araçlar olduğu, katılımı engelleyici olmadığı, yük taşımaya yönelik kullanılacak araçların Karayolları Taşıma Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca sahip olması gereken ve zorunlu olan belgelere ilişkin olarak iddia edildiği gibi İdari Şartname’nin 7.1.h maddesinde ‘sadece’ veya ‘yalnızca’ gibi ibarelerin bulunmadığı, söz konusu belgelerin Karayolları Taşıma Kanunu’na aykırı ve uygun olmayacak durumlar ile cezai işlemlerden kaçınmak amacıyla istenildiği, TURSAB belgesinin ise gelen talepler doğrultusunda vatandaşların taşımacılığını yaptığı il dışına düzenlenecek olan gezi ya da amatör spor kulüplerinin taşınması esnasında bulundurulması zorunlu bir belge olduğu ve cezai işlemlere maruz kalmamak adına istenilen bir belge olduğu, diğer iki istekli tarafından D2 belgesi yerine B2 belgesi sunulduğu ve idarece amaca uygun belge olduğundan bu isteklilerin değerlendirme dışı bırakılmadığı, ihale konusu kiralanacak araçların yarısından fazlasının binek, station-wagon, arazi binek, kaptı kaçtı, panel ve pick-up tipi taşıtlardan oluştuğu ve bu araçlar için aylık kiralama bedellerinin taşıtın Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği tarafından yayımlanan ve harcama talimatının verildiği yılın ocak ayı itibarıyla uygulanacak Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer alan kasko sigortası değerinin %2’sini aşmayacağı hususları düşünüldüğünde söz konusu ihalenin kısmi teklife açık şekilde ihale edilmesi durumunda %2’lik kısım için katılım olmayacağı, dolayısıyla rekabet şartları oluşmayacağından ihalenin bu kısmının iptalinin söz konusu olacağı, bu nedenle idarenin hizmetlerinin aksamasına sebebiyet vermemek için ihalenin kısmi teklife kapalı olarak gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, dava konusu ihalede kendi malı olarak istenilen araçlara bakıldığında, 29 çeşit araç için kendi malı olma şartının getirildiği, toplam istenen araç sayısının 613 adet olduğu, bunların 142 adedinin kendi malı olmasının istenildiği, kendi malı olması istenilen araçların çeşitliliği ve sayısı dikkate alındığında, kendi malı olma koşulu getirilmesinin ihaleye katılımı ve rekabeti daraltacağı, kaldı ki söz konusu araçların kiralama ve temin hususlarının sözleşmenin yürütülmesi aşamasında da yapılabileceği, söz konusu araçların özellikle birçoğunun (binek araç, kamyonet vb.) piyasadan kolay bir şekilde temin edilebilecek nitelikte araçlar olduğu, sözleşmenin yürütülmesi aşamasında söz konusu araçların temininin aksaması durumunda yükleniciye, idarece dokümanda yer alan müeyyidelerin uygulanacağı, bu nedenle iddia konusu düzenlemenin söz konusu ihaleye katılımı daraltıcı nitelikte ve mevzuata aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.