Danıştay Kararı 13. Daire 2021/320 E. 2023/1644 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/320 E.  ,  2023/1644 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/320
Karar No:2023/1644

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … A.Ş.
(Eski Unvan: … A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

2. (DAVACI YANINDA MÜDAHİL) : … San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF(DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 27/10/2015 tarihinde yayınlanan “…” adlı programda yer alan ifadelerle, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) ve (s) bentlerinin ihlâl edildiğinden bahisle, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasına istinaden 6112 sayılı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 224.975,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu “…” programının formatı gereği yarışmacıların birbiriyle rekabet ettikleri, bu sebeple aralarında tartışmalar yaşandığı, birbirlerine karşı sarfettikleri sözlerin, insan onuruna ya da herhangi bir kuruluşa karşı küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde ifadeler içermediği, toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen ifadeler olmadığı, bu itibarla, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce, Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; CD içeriği ile yayın deşifre metninin incelenmesinden, programın biçimi itibarıyla yarışmacıların birbirleriyle rekabet ederken birbirlerini eleştirmelerinin esas olduğu, ancak gerek ses tonu gerekse el ve yüz hareketleriyle birlikte sarfettikleri ifadelerle, birbirlerinin hâl, tutum ve kişiliklerini hedef alarak aşağıladığı, küçük düşürdüğü ve onur kırıcı ithamlarda bulunduğu; öte yandan, yarışmacıların birbirlerini giydikleri kıyafetler vasıtasıyla aşağılayan, küçük düşüren ve acımasızca rekabet ederek, ortaya koydukları hâlin toplumsal cinsiyete dair klişeleri teşvik ettiği, bu klişelerdeki kadınlık hâliyle tamamen örtüştüğü ve bu suretle açıkça kadın istismarı yaptıkları, bu olumsuz durumun ayrımcılığa yol açtığı, bu itibarla, söz konusu yayında yer alan ifadelerin 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) ve (s) bentlerindeki yayın ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının kesin olarak verilmesinin usul bakımından hukuka aykırı olduğu, yarışmacılar arasında geçen konuşmalarda, eleştiri sınırlarının ötesinde ifadeler sarf edilmediği ve insan onuruna aykırı davranılmadığı, “Reality Show” formatında bir moda yarışması olan söz konusu yayında geçen konuşmaların yarışmanın olağan seyri ve psikolojisi içinde yapılan sıradan eleştirilerden ibaret olduğu, adı geçen programda eleştirilerin hakaret boyutuna ulaşması, bizzat program sunucusunun ve jüri üyelerinin yerinde ve ölçülü müdahaleleri ile engellendiği, yayında taşkınlığa asla müsamaha gösterilmediği, kadınların kıyafetlerinde ve öz bakımlarında erkeklerden daha hassas davranmalarının, vücut bakımlarına ve kıyafetlerindeki estetiğe önem vermelerinin, onların erkeklerle eşit sayılmadığı ve aşağılandığı anlamına gelmediği, söz konusu durumun da kadın istismarı olarak görülmesinin, hiçbir objektif ve bilimsel dayanağı olmayan sübjektif bir yaklaşım olduğu, dava konusu işlemin oyçokluğuyla tesis edildiği ve dava konusu işlemin hukukiliği noktasında Kurul üyelerinin arasında dahi fikir birliğinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Müdahil tarafından, Mahkeme kararının temyize tabi olduğu, yayında geçen diyalogların hiçbirinde insan onuruna, özel hayatın gizliliğine saygısızlık, küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde ifadelerin yer almadığı, programda geçen ifadelerin eleştiri sınırları ötesinde olmadığı, yaptırım kararı tesis edilirken davalı idare tarafından konulan kriterlerin kanun koyucunun üstünde ağır bir yorum olduğu ve bu tür bir uygulamanın televizyon yayıncılığında yapımcı şirketleri program yapamaz hâle getireceği, söz konusu yarışmanın bir şov programı olduğu ve formatında bu şekilde düzenlendiği, gerçek olmayan, tamamen kurgu niteliğinde olan diyalogları gerçek olarak değerlendirmenin eşitliğe ve hakkaniyete uygun olmadığı, yayın ilkesinin ihlâl edildiği ifade ve davranışlarla ilgili olarak bilirkişi incelemesine başvurulmasının gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, adı geçen programda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) ve (s) bendinin ihlâl edildiği, istinaf kararının kesin olduğu ve temyizinin mümkün olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davacı yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya ve müdahile iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 04/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.