Danıştay Kararı 13. Daire 2021/3074 E. 2023/1650 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/3074 E.  ,  2023/1650 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/3074
Karar No:2023/1650

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
(Eski Unvan: … A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında, 05/12/2018 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 273.306,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu yayına yönelik olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve 04/10/2019 tarihinde Mahkeme kaydına giren bilirkişi raporunda özetle; programdaki sahnelerin öfke anlarında ve tartışma yaşandığında bunun çözümüne yönelik olarak yapılabileceklerin belirsizliğinden kaynaklı, esnekliği olmayan, tekrarlayan olumsuz mesajlar içerdiği, söz konusu sahnedeki görüntülerin, ses tonu ve vurguların çocuklara ve gençlere uygun rol model olmadığı, sahnelerde yer alan tartışma ortamının ve buna uygun çözüm üretilememesinin programı izleyen küçük yaş grubu çocuklarda korku, kaygı ve dehşet duyguları yaratabileceği, davaya konu programın çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporu uyuşmazlığın çözümünde hükme esas alınabilecek yeterlik ve nitelikte görülerek, söz konusu programda 6112 sayılı Kanun’un 8. madddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiği anlaşıldığından, dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi’nce; dava konusu programın farklı bir televizyon kanalında yayımlanması nedeniyle uygulanan idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 2019/573 esas sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dosyaya sunulan 21/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; küçük yaşta olan yarışmacının yarışma süresince kendisinden yaşça büyük olan yarışmacılara karşı eleştirilerini giderek artırdığı, saygı sınırını aşan konuşmalar yaptığı, bir süre sonra sinirlerini kontrol edemeyerek masaya vurma, tepsiyi atma gibi davranışlarda bulunduğu, diğer yarışmacıları huzursuz ettiği, bununla ilgili diğerlerinin sürekli uyarılarda bulundukları, sunucunun gelişen süreci takip ederken başlangıçta sadece yarışmacının sözlü davranışlarının uygunsuzluğunun farkına varması konusunda müdahale ettiği, ancak davranışların aşırıya kaçmaya başladığını düşündüğü aşamada, özellikle yarışmacının kimseye zarar vermek istemediği için tepsiyi yere attığını ifade ettiğinde, yayında böyle bir şey yapmasının söz konusu olamayacağını, kimseye zarar vermesine izin vermeyeceğini, kendisini toparlaması gerektiğini belirttiği, hatta özür dilemesini sağladığı, dava konusu yayının kurgusu itibarıyla çocukların bilişsel ve davranışsal gelişimi açısından uzun dönemde olumsuz modeller oluşturabileceği, ikili ilişkilerde uygunsuz sorun çözme modelleri sunabileceği, ancak argo, küfür, fiziksel şiddet, cinsellik, tehdit içermediği, bütün olarak programa bakıldığında daha küçük çocukların dahî, yarışmadaki genel havayı anlayabilecekleri, uygun olmayan söz ve davranışları sebebiyle gencin kınandığını, uygunsuz söz ve davranışların onaylanmayarak şaşkınlıkla karşılandığını ve rahatsız edici bulunduğunu algılayabileceklerinin tespit edildiği, sonuç olarak programın 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükme aykırılık teşkil etmediği kanaatine varıldığı, .. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ortada sadece bir yanlış davranışın değil yanlış davranış karşısında birden çok doğru davranışın da bulunduğu, dava konusu yayının tasvip edilemeyecek nitelikte olduğu, ancak çocuk ve gençlerin fiziksel zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde ağır bir içerik barındırmadığı gerekçesiyle idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği, Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun Dairelerinin 16/09/2020 tarih ve E:2020/807, K;2020/793 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, anılan dava dosyası, istinaf incelemesi sonucunda karara bağlandığı için ek bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmediği, kararlar arasında yeknesaklığın sağlanabilmesi bakımından, “…” isimli programa ilişkin olarak … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ulaşılan tespit ve değerlendirmeler de dikkate alınarak, dava konusu programın 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen yayın ilkesini ihlâl etmediği anlaşıldığından dava konusu Üst Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi’nce verilen kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, programın yemek yarışması formatında olmasının çocukların ve gençlerin gelişimi açısından risk içermeyeceği anlamına gelmediği, toplumsal yaşamda sergilenemeyecek görüntülerin korunması gereken izleyici kitlesinin ekran başında olabileceği saat dilimlerinde yayınlanmasının çocuk ve gençlerin duygusal, ahlaki ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği, davacı şirketin sorumlu yayıncılık anlayışına aykırı hareket ettiği, bir yayının kısmen hukuka uygun kısmen hukuka aykırı içerik içermesinin başka bir anlatımla yayında yer alan yanlış davranışları tasvip etmeyen doğru davranışların bulunmasının yayını hukuka uygun hâle getirmeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyize konu kararda yayının kısmen hukuka uygun kısmen hukuka aykırı olduğuna ilişkin bir değerlendirmenin bulunmadığı, dava konusu yayında gerçekleşen tartışmaların diğer yarışmacılar ve program sunucusu tarafından eleştirildiği, yayında bir yanlış davranış karşısında birden çok doğru davranışın bulunduğu, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 04/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.