Danıştay Kararı 13. Daire 2021/2617 E. 2023/1149 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/2617 E.  ,  2023/1149 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/2617
Karar No:2023/1149

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması; davacı tarafından esası yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle Eskişehir ili, Çifteler ilçesi, … Mahallesi, … mevkiinde bulunan … parsel sayılı taşınmaz ile Yarımlar mevkiinde bulunan …, …, …, …, …-…-…-… ve … parsel sayılı taşınmazların kiralanmasına ilişkin ihale kararlarının iptali istenmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihaleye ilişkin birinci ilanın 25/06/2020 tarihinde, ikinci ilanın 30/06/2020 tarihinde … Gazetesi’nde yapıldığı, söz konusu ihale ilanına ilişkin belgelerin Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün … tarih ve E… sayılı yazısı ile Eskişehir Valiliği’ne, ilgili Kaymakamlıklara, ilgili Belediye Başkanlıklarına ve ilgili mahalle muhtarlıklarına gönderildiği, ayrıca ihaleye ilişkin ilanın Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün internet adresinde de yayınlandığı, Eskişehir ili Çifteler ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan 10 adet taşınmazdan …, …, …-… (kısım), …-… (kısım), … parsel sayılı taşınmazların 06/07/2020-10/07/2020 tarihleri arasında 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle dava dışı üçüncü kişilere ihale edildiği, diğer parseller için ise, ihaleye talipli çıkmadığından ihale komisyonunun 09-10/07/2020 tarihli kararlarıyla aynı bedel ve şartlarla 15 gün müddetle pazarlık ihalesine bırakılmasına karar verildiği, bu kapsamda … (kısım), … (kısım) parsel sayılı taşınmazların 2886 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca pazarlık usulü ile yapılan ihaleler sonucunda ihale edildiği, açık artırma usulü ile yapılan ihale sonucunda kiraya verilen taşınmazların 13/07/2020 tarihinde, pazarlık usulü ile yapılan ihaleler sonucunda kiraya verilen taşınmazların ise 31/07/2020 tarihinde ihale onaylarının yapıldığı, davacının dava konusu 10 adet taşınmaz ile ilgili ihalelere katılmadığı, bu durumda, her ne kadar davacı tarafından anılan 10 adet vakıf taşınmazının kiracısı olduğu, söz konusu taşınmazları tahliye etmesi gerektiğine ilişkin hakkında açılmış bir dava bulunmadığı gibi alınmış idari bir karar da bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, 2886 sayılı Kanun uyarınca tahliyeye ilişkin hususların davanın konusunu teşkil etmediği, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ve dava konusu taşınmazların beşi için davacının eşi ile davalı idare arasında yapılmış olan (Eskişehir 4. Noterliği’nce onaylanan … tarih ve … yevmiye numaralı) kira sözleşmesinin 27/04/2010-31/12/2010 tarihleri arasında geçerli olduğu, davacı ile davalı idare arasında herhangi bir yazılı kira sözleşmesinin bulunmadığı, dava konusu taşınmazların davacı tarafından işgal bedeli ödenerek kullanıldığı, işgaliye bedelinin ödenmesinin davacıya herhangi bir hak kazandırmadığı, taşınmazın malikinin mülkiyete ilişkin hakkını dilediği gibi kullanabileceği ve işgalci olan davacının korunmaya değer bir hakkının bulunduğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu taşınmazlarla ilgili ihalelere davacının katılmadığı da anlaşıldığından, davacının fuzuli şâgil olduğu yererin 19/06/2020 tarihli ihale komisyonu kararına istinaden kiraya verilmesine yönelik ihale işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu arazilerin uzun yıllardır kira ilişkisi içerisinde kendileri tarafından kullanıldığı, davacının murisi ile davalı idare arasında sözleşme imzalandığı, kira sözleşmesinin Borçlar Kanunu gereği belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüştüğü, mursin ardından kira ilişkisini sona erdirecek herhangi bir fesih işlemi veya tahliye davası olmadığı, taşınmazın kullanılmaya devam ettiği; davalı idare tarafından, kendi lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, idare kararın usul ve yasaya uygun olduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 14/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.