Danıştay Kararı 13. Daire 2021/205 E. 2023/1165 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/205 E.  ,  2023/1165 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/205
Karar No:2023/1165

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, … (…) Mahallesi’nde bulunan Hazineye ait taşınmazların, 1995 yılındaki ihale bedeli olan 109.500,00-TL+KDV’nin faizi ile birlikte hesaplanarak bugüne uyarlanması sonucunda belirlenen bedel ile davacı kooperatife devir ve tesliminin yapılması talebiyle yapılan 27/11/2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; idarenin, kesinleşen yargı kararlarına rağmen uyuşmazlık konusu taşınmazların devir işlemlerini tamamlamaktan kaçındığı, 09/12/1998 tarihli yargı kararının gereklerinin tam anlamıyla yerine getirilmediği, bu aşamada gelişen şehir nedeniyle arsa bedelinin kooperatif üyelerinin başlangıçta öngörebileceği rakamın çok üzerine çıktığı, en son … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının uygulanmasına yönelik olduğu, … İdare Mahkemesi’nin kararının ise, 564 ve 664 sayılı parsellerin söz konusu kararın davalı idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren en geç 30 gün içinde tespit edilecek rayiç bedel üzerinden devredilmesini zorunlu kıldığı, … ve … sayılı parsellerin belirtilen tarihteki rayiç bedel üzerinden devredilmesi gerekirken, bu tarih esas alınmaksızın yapılan belirlemeye ilişkin işlemin …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verildiği hususu da dikkate alındığında, ihale bedeli olan 109.500,00-TL+KDV bedelinin faizi ile birlikte hesaplanarak günümüze uyarlanması ve uyarlama sonucunda belirlenen bedel ile ihale konusu taşınmazların davacı kooperatife devir ve tesliminin yapılması talebiyle yapılan 27/11/2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, … İdare Mahkemesi kararının muhteviyatının yanlış yorumlandığı, anılan iptal kararının davacının talep ettiği gibi ihale bedeli olan 109.500,00-TL’nin faizi ile güncellenmesi sonucunda belirlenecek fiyat üzerinden taşınmazın devredilmesine ilişkin olmadığı, yargı kararlarının gerekçesine uygun olarak taşınmazların rayiç bedeli belirlenerek bu bedel üzerinden taşınmazların devralınması için davacı kooperatife tebligat yapıldığı hâlde davacı tarafından taşınmazların devralınmadığı, kesinleşen mahkeme kararlarında devrin rayiç bedel üzerinden yapılması gerektiğinin belirtildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, taşınmazlar üzerindeki hak sahipliğinin ihale tarihiyle başladığı, ihalenin iptaline ilişkin idarî işlemin mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle anılan yerlerin devrinin ihale bedeli olan 109.500,00-TL üzerinden yapılması gerektiği, idarenin oyalamaları nedeniyle devir sürecinin uzadığı, idarece taşınmazın devri için fahiş bedellerin talep edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Maliye Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı Olur’uyla, mülkiyeti Hazine’ye ait Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Köyü’nde bulunan … ve … sayılı parseller, 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesi uyarınca “Kentsel Arsa Üretim Projesi” kapsamında değerlendirilmek üzere Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce ihaleye çıkarılmış, 109.500,00-TL bedelle davacı kooperatif üzerinde kalan ihale ita amirince onaylanmayarak ihalenin iptaline karar verilmiştir.
İhalenin iptaline ilişkin işleme karşı açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Danıştay Onuncu Dairesi’nin 04/06/1997 tarih ve E:1996/8146, K:1997/2157 sayılı kararıyla anılan kararın bozulmasına karar verilmiş, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla da bozma kararına uyularak işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
Davacı kooperatif tarafından, ihaleye konu taşınmazların tapusunun iptali ve kooperatifleri adına tescili ile ihale bedeli hakkında depo kararı verilmesi istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı esasına kayıtlı dava açılmış, anılan davada … tarih ve K:… sayılı kararla, “davacı kooperatifin bugünkü değer üzerinden bedel yatırmasının Medeni Kanun’un 2 ve 4. maddelerine uygun düşeceği, zira ihale bedeli olan 109.075.000.000.-TL’nin depo ettirilmemesi nedeniyle davacı kooperatifin bir zararının söz konusu olmadığı, Mahkemenin ihale makamı yerine geçerek ihaleyi onaylaması mümkün olmadığı gibi, ihale makamınca tasdik edilmeden ve alıcı ile aralarında kanuna uygun şekilde bir sözleşme düzenlenmeden taşınmazların mülkiyetinin davacıya intikalinin de mümkün olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karar … Hukuk Dairesi’nin K:… sayılı kararı ile onanmış ve karar kesinleşmiştir.
19/09/2002 tarihinde davacı tarafından söz konusu arazinin devredilmesi ile ödenecek miktarın bildirilmesi istemiyle TOKİ Başkanlığı’na başvurulmuş, … tarih ve … sayılı cevabi yazıda; söz konusu parsellerin 8.396.946.965.000,00.-TL üzerinden devredileceği, bu bedelin verilen süre içinde yatırılması, şayet parseller satın alınmayacaksa, bu hususun yine aynı süre içinde davalı kuruma bildirilmesinin istenilmesi üzerine, davacı tarafından bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozmaya uyma kararında, “27/11/1995 tarihinde yapılan ihalenin ita amirince onaylanmaması işlemi kesinleşen yargı kararı ile iptal edildiğinden, idarenin bu karar gereğini yerine getirmekten kaçınamayacağı açık ise de, anılan işlem üzerine ihale bedelinin davacı kooperatifçe ödenmemesi ve geçici teminatın davacı kooperatife iade edilmesi karşısında, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşen E:… , K:… sayılı kararında hüküm altına alındığı gibi davacı kooperatifin bugünkü değeri üzerinden bedel yatırmasının Medeni Kanun’un 2 ve 4. maddelerine uygun düşeceği, zira ihale bedeli olan 109.500,00.-TL’nin depo ettirilmemesi nedeniyle davacı kooperatifin bir zararı söz konusu olmadığından, yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi aşamasında taşınmazların değerinin artmış olması nedeniyle, taşınmazların değerinin ihalenin kesinleşen bedeli (109.500,00.-TL) olarak belirlenmesi ve bu bedel üzerinden devredilmesi mümkün olmadığından, rayiç bedel üzerinden bedelin tespit edilmesinde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın Dairemizin 13/02/2014 tarih ve E:2010/3498, K:2014/408 sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından 15/06/2010 tarihli dilekçeyle, söz konusu parsellerin 8.396.946,00.-TL üzerinden devir ve tescilinin yapılması idareden talep edilmiş, başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, “27/11/1995 tarihinde yapılan ihalenin ita amirince onaylanmamasına ilişkin işlem, kesinleşen yargı kararı ile iptal edildiğinden, idarenin bu karar üzerine söz konusu parselleri davacıya devretmekten kaçınamayacağı açık ise de, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 31/03/2008 tarih ve E:2007/13006, K:2009/3609 sayılı kararı ile Mahkememizin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında, idarece devir aşamasında rayiç bedel belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediği ifade edilmekle birlikte, ortada söz konusu parsellerin 8.396.946,00.-TL üzerinden devir edilmesini zorunlu kılan bir yargı kararı bulunmadığı anlaşıldığından, davacının anılan bedel üzerinden arsa devrinin yapılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın Dairemizin 13/02/2014 tarih ve E:2012/375, K:2014/407 sayılı kararıyla onanmasına; 08/12/2014 tarih ve E:2014/2169, K:2014/4045 sayılı kararıyla da karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından 27/06/2013 tarihli dilekçeyle, ihaleye konu taşınmazlar ile aynı yerde bulunan … ve … sayılı parsellerin güncellenecek bedel üzerinden devrine yönelik olarak satın alma talebinde bulunulmuş, anılan talebin Maliye Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine bu işleme karşı açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, “dava konusu uyuşmazlığın mülkiyeti Hazine’ye ait Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Köyü’nde bulunan ve 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesi uyarınca “Kentsel Arsa Üretim Projesi” kapsamında değerlendirilmek üzere Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce ihaleye çıkarılan … ve … sayılı parsellere ilişkin olarak yapılan incelemede, söz konusu parsellerin 27/11/1995 tarihinde yapılan ihaleyle davacı kooperatif üzerinde kaldığı, ihalenin ita amirince onaylanmaması üzerine anılan işleme karşı açılan davada, işlemin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kesinleşen Mahkeme kararı gereğince davalı idarenin bu parselleri devir aşamasında belirlenecek rayiç bedel üzerinden davacıya devretmekten kaçınamayacağı sonucuna varıldığından davacının 27/06/2013 tarihli dilekçesi üzerine mülkiyeti Hazine’ye ait olup davacı kooperatife ihale suretiyle satışı yapılan Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … Köyü’nde bulunan … ve … sayılı parsellerin devir aşamasında belirlenecek rayiç bedel üzerinden davacıya teklif edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin … ve … sayılı parsellere ilişkin kısmında hukuka uygunluk; kesinleşen ihale kapsamında ve buna ilişkin Mahkeme kararlarında bulunmayan… ve … sayılı parsellerin davacıya devrine ilişkin talebin reddine ilişkin kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle söz konusu işlemin … ve … sayılı parsellerin kesinleşen yargı kararları uyarınca güncellenecek bedel üzerinden devrine yönelik talebin reddine ilişkin kısmının iptaline, davanın … ve … sayılı parsellere ilişkin kısmı yönünden ise reddine karar verilmiştir. Anılan kararın Dairemizin 12/01/2017 tarih ve E:2016/1691, K:2017/119 sayılı kararıyla onanmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Dairemizin anılan kararının tebliği üzerine, kararın uygulanmasına yönelik olarak, Maliye Bakanlığı’nın .. tarih ve … sayılı yazısı ile yazı ekinde belirtilen taşınmazların 313 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’ne göre günün rayicine göre bedel tespiti yapılarak gönderilmesi Ankara Valiliği’nden istenilmiş; Ankara Valiliği Defterdarlık Başkent Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Anıt Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı cevabi yazısında, taşınmazlara ilişkin bilgi ve belgelerin yazı ekinde sisteme yüklendiği bildirilmiştir.
İhaleye konu parsellerin ve bu parsellerin imar uygulaması sonucu gittiği taşınmazların tahmini satış bedeli emlak müdür yardımcısı, kadastro teknisyeni ve defterdarlık uzmanından oluşan üç kişilik komisyon tarafından belirlenmiştir.
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısıyla, yargı kararlarının uygulanması amacıyla Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan … ve … parsel numaralı taşınmazlar ile bu taşınmazların imar uygulamasından gelen taşınmazların toplam 313.977.296,00-TL bedelle kooperatife satışının Bakanlık Makamının … tarih ve … sayılı Olur’uyla ile uygun görüldüğü Ankara Valiliği’ne bildirilmiştir.
Bunun üzerine, Ankara Valiliği Defterdarlık Başkent Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Anıt Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle, … ve … sayılı parsellerin ve anılan parsellerin imar uygulamasından gelen taşınmazların kesinleşen yargı kararları uyarınca 313 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’ne göre güncellenen toplam 313.977.296,00-TL bedel üzerinden davacı kooperatife satışına, aksi takdirde hakkının kaybolacağına ve anılan taşınmazların genel hükümlere göre ihale yoluyla satışının yapılacağına karar verildiği hususları davacı kooperatife bildirilmiştir.
Ankara Valiliği Defterdarlık Başkent Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Anıt Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, “davalı idarece, kesinleşen yargı kararlarına rağmen uyuşmazlık konusu taşınmazların devir işlemlerini tamamlamaktan kaçınıldığı, 09/12/1998 tarihli yargı kararının gereklerinin tam anlamıyla yerine getirilmediği, bu aşamada gelişen şehir nedeniyle arsa bedelinin kooperatif üyelerinin başlangıçta öngörebileceği rakamın çok üzerine çıktığı ve en son … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E…., K…. sayılı kararın, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının uygulanmasına yönelik olduğu, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının gereği ise, …ve … sayılı parsellerin, … İdare Mahkemesi’nin … tarihli kararının davalı idareye tebliğ edildiği tarihten en geç 30. güne denk gelen tarih itibarıyla tespit edilecek rayiç bedel üzerinden devredilmesini zorunlu kıldığı sonucuna varılarak … ve … sayılı parsellerin belirtilen tarihteki rayiç bedel üzerinden devredilmesi gerekirken bu tarih esas alınmaksızın mevzuat hükümlerine aykırı bir şekilde yargı kararının süresinde uygulanmaması sonucu oluşan güncel bedel üzerinden satışının yapılacağına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davacı tarafından 27/11/2018 tarihli dilekçeyle, mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlama amacıyla, ihale bedeli olan 109.500,00-TL+KDV’nin faiziyle birlikte hesaplanarak bugüne uyarlanması ve uyarlama sonucu belirlenen bedel ile ihaleye konu taşınmazların kendisine devir ve tesliminin yapılması talebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulmuştur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle, söz konusu talep hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığının bildirilmesi suretiyle, anılan başvurunun reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
Öte yandan, Dairemizin 09/10/2019 tarih ve E:2019/2831, K:2019/2967 sayılı kararıyla, “… İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararının doğurduğu hukukî sonucun taşınmazların güncel rayiç değer belirlenerek bu değer üzerinden devrini zorunlu kıldığı, yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi için idarece güncel rayiç değerin tespit edilebilmesi amacıyla mevzuat gereğince bir bedel tespit komisyonunun oluşturulması, komisyonca gerekli piyasa araştırması yapıldıktan sonra belirlenen güncel rayiç değerin itâ âmirince uygun bulunması ve süre verilerek davacının devre davet edilmesi gerekmekte olup, belirtilen hukukî süreç tamamlanmadan yargı kararının gereğinin yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği, bu itibarla, davalı idarenin taşınmazların rayiç bedelini belirleyerek ve davacı kooperatife süre vererek devre davet etmesine ilişkin dava konusu işlemin yargı kararının uygulanması amacıyla tesis edildiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… kararının bozulmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin hukuk devleti olduğu vurgulanmış, 138. maddesinin 4. fıkrasında; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararların sonuçları” başlıklı 28. maddesinin 1. bendinde ise, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.” kurallarına yer verilmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in “Tahmin edilen bedel tespiti” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında tahmin edilen bedelin, bedel tespit komisyonunca tespit edileceği ve karara bağlanacağı, bedel tespit ve takdirinde, taşınmazın konumu ve özellikleri göz önünde bulundurulmak suretiyle rayiç bedelin esas alınacağı, 313 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “IX. Özel Ödeme Araçları ve Satış Bedelinin Tahsili” başlıklı bölümünün 2. fıkrasında taşınmazların satış bedelinin ihale kararının veya satışı uygun görüldüğünün bildirilmesini izleyen günden itibaren on beş gün içinde peşin veya taksitle ödenebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı kooperatif tarafından, ihaleye konu taşınmazların tapusunun iptali ve kooperatifleri adına tescili ile ihale bedeli hakkında depo kararı verilmesi istemiyle açılan davada, “kooperatifin bugünkü değer üzerinden bedel yatırmasının Medeni Kanun’un 2. ve 4. maddelerine uygun düşeceği”; ihale konusu parsellerin 8.396.946,00-TL üzerinden devredileceğine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, “rayiç bedel üzerinden bedelin tespit edilmesinde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı”; ihale konusu parsellerin 8.396.946,00-TL üzerinden devir ve tescilinin yapılması talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, “idarece devir aşamasında rayiç bedel belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediği”; ihaleye konu parseller ile aynı yerde bulunan bir kısım parsellerin güncellenecek bedel üzerinden satın alma başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, “ihaleye konu parsellerin devir aşamasında belirlenecek rayiç bedel üzerinden davacıya teklif edilmesi gerektiği”; taşınmazların satış ihalesi üzerinde kalan davacı kooperatife kesinleşen yargı kararları uyarınca güncellenen bedeller üzerinden satışına, bu bedeller üzerinden alınmaması hâlinde hakkının kaybolacağı ve anılan taşınmazların genel hükümlere göre ihale yoluyla satışının yapılacağına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, “davalı idarece ihaleye konu taşınmazlar için güncel rayiç değer belirlenmesi ve süre verilerek davacı kooperatifin devre davet edilmesi gerektiği” ve “davalı idarenin taşınmazların rayiç bedelini belirleyerek ve davacı kooperatife süre vererek devre davet etmesine ilişkin dava konusu işlemin yargı kararının uygulanması amacıyla tesis edildiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçelerine yer verildiği görülmektedir.
Davacı kooperatifin ihaleye konu … ve … sayılı parseller ile aynı yerde bulunan … ve … sayılı parsellerin güncellenecek bedel üzerinden satın alma başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, söz konusu işlemin ihaleye konu taşınmazlar yönünden iptaline, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verildiği; anılan kararın Dairemizin 12/01/2017 tarih ve E:2016/1691, K:2017/119 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesi ve kararın tebliği üzerine, Maliye Bakanlığı’nca kararın uygulanmasına yönelik olarak, 313 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca günün rayicine göre bedel tespitinin yapılmasının Ankara Valiliği’nden istenildiği, Ankara Valiliği’nce oluşturulan komisyon tarafından taşınmazların satış bedelinin, taşınmazın konumu, emsal alınan taşınmazlarla kıyaslanması, yapılaşma koşulları ve emlakçıların tespiti göz önünde bulundurularak belirlendiği, taşınmazların toplam 313.977.296,00-TL bedelle kooperatife satışının Bakanlık Makamının … tarih ve … sayılı Oluru ile uygun görülerek bu durumun Ankara Valiliği’ne bildirilmesi üzerine, Ankara Valiliği Defterdarlık Başkent Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Anıt Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle, davacı kooperatife mevzuata uygun olarak süre verilmek suretiyle, ihale konusu taşınmazların davacı kooperatife kesinleşen yargı kararları uyarınca güncellenen bedeller üzerinden satışına, bu bedeller üzerinden alınmaması hâlinde hakkının kaybolacağı ve anılan taşınmazların genel hükümlere göre ihale yoluyla satışının yapılacağına karar verildiğine ilişkin bildirimde bulunulduğu, Ankara Valiliği Defterdarlık Başkent Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Anıt Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada ise, Dairemizin 09/10/2019 tarih ve E:2019/2831, K:2019/2967 sayılı kararıyla, … İdare Mahkemesi’nin anılan işlemin iptali yolundaki kararının bozularak davanın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
… İdare Mahkemesi’nde açılan davanın, davacı kooperatifin ihaleye konu taşınmazları güncel bedelden satın alma başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemine dair olduğu; başka bir anlatımla, anılan davada, davalı idarece belirlenmiş bedele ilişkin bir işlemin varlığından ve bu işlemin iptal edildiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Dolayısıyla, güncel bedelden satın alma başvurusunun reddi işleminin ihaleye konu taşınmazlar yönünden iptali üzerine anılan yargı kararının doğurduğu hukukî sonuç uyarınca, davalı idarece ihaleye konu taşınmazlar için güncel rayiç değer belirlenmesi ve süre verilerek davacı kooperatifin anılan taşınmazların devri için davet edilmesi gerekmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında, … İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararının tebliğ edildiği tarihten sonraki en geç 30. güne denk gelen tarih itibarıyla tespit edilecek rayiç değer üzerinden taşınmazların devrini zorunlu kıldığı ve … ve … sayılı parsellerin belirtilen tarihteki rayiç bedel üzerinden devredilmesi gerekirken bu tarih esas alınmaksızın yapılan belirlemeye ilişkin işlemin … İdare Mahkemesi’nce iptaline karar verildiği belirtilmiş ise de, … İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararının doğurduğu hukukî sonucun taşınmazların güncel rayiç değer belirlenerek bu değer üzerinden devrini zorunlu kıldığı, yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi için idarece güncel rayiç değerin tespit edilebilmesi amacıyla mevzuat gereğince bir bedel tespit komisyonunun oluşturulması, komisyonca gerekli piyasa araştırması yapıldıktan sonra belirlenen güncel rayiç değerin itâ âmirince uygun bulunması ve süre verilerek davacının devre davet edilmesi gerektiği, belirtilen hukukî süreç tamamlanmadan yargı kararının gereğinin yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği açık olup, Dairemizce de davalı idarenin taşınmazların rayiç bedelini belirleyerek ve davacı kooperatife süre vererek devre davet etmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararı bozularak davanın reddine karar verilmiştir.
Bu itibarla, yargı kararlarının ihale konusu taşınmazların güncel rayiç değeri üzerinden davacı kooperatife devrine ilişkin olduğu ve Ankara Valiliği’nce anılan kararların uygulanması amacıyla taşınmazların rayiç bedelinin belirlenerek bu bedel üzerinden taşınmazların devralınması için süre verilerek davacı kooperatife bildirimde bulunulduğu anlaşıldığından, ihale konusu taşınmazların, 1995 yılındaki ihale bedeli olan 109.500,00-TL+KDV’nin faizi ile birlikte hesaplanarak bugüne uyarlanması sonucunda belirlenen bedel ile davacı kooperatife devir ve tesliminin yapılması talebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne yapılan 27/11/2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. …-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … -TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 14/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.