Danıştay Kararı 13. Daire 2021/1440 E. 2023/1482 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/1440 E.  ,  2023/1482 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1440
Karar No:2023/1482

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansına sahip davacı şirketin, bayisinde kurulu otomasyon sistemi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dağıtıcı lisansına sahip davacı şirketin, bayisine ait akaryakıt istasyonunda bulunan otomasyon sistemini kurma ve sağlıklı çalışmasını sağlama, bayisinin otomasyon sistemine izinsiz müdahale edilmesine ve/veya otomasyon sisteminin sağlıklı ve doğru çalışmasına ilişkin gerekli tedbirleri alma ve bu kapsamda oluşan aykırılıkları yine mevzuatta belirlenen süre içerisinde Kurum’a bildirme yükümlülüğü bulunduğu;
Davacı şirketin bayisine ait akaryakıt istasyonunda … tarihinde yapılan denetimde, (1) numaralı motorin tankının prob başının yukarıya çekildiği ve tanka ait verilerin otomasyon sistemine yansımadığının ve prob başı aşağı indirilince yapılan dolumu algıladığının tespit edildiği, akaryakıt istasyonu yetkilisince, denetim esnasında düzenlenen tutanağın ihtirazî kayıt konulmaksızın imzalandığının anlaşıldığı;
Bu kapsamda, dağıtıcı lisansına sahip davacı şirketin, bayisinde kurulu otomasyon sistemi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı;
Davacı şirket tarafından, soruşturmaya ilişkin sürelere riayet edilmediği, otomasyon sistemine bir müdahalede bulunulmadığı, arızanın ilk oluşum tarihinden itibaren 10 (on) gün içinde bu arızanın giderilip giderilmediği gözetilmeksizin dava konusu işlemin tesis edildiği, bayiye …-TL idarî para cezası verilirken şirketleri hakkında bu cezanın yaklaşık 10 katından fazla tutarda idarî para cezası verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı iddia edilmiş ise de, söz konusu iddialara itibar edilmediği;
Öte yandan, 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesiyle değişik 5015 sayılı Kanun’un “İdarî para cezaları” başlıklı 19. maddesinde yapılan değişiklikle idarî para cezalarına getirilen asgarî ceza miktarı yükseltildiği için yapılan değişikliğin davacı şirketin lehine olmadığı;
Ayrıca, … tarih ve …. sayılı Kurul kararında “Lisans sahibinin aykırılık bildirimleri hariç olmak üzere istasyon otomasyon sistemine ilişkin verileri mevzuatta belirtilen süre içerisinde Kurum’a sunmaması” fiili düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılmakla birlikte, bayinin otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı veriler içermemesine rağmen akaryakıt ikmalinde bulunulmasına dair fiilin düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılmadığı;
Kaldı ki, 7164 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle 5015 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 6. madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Kurul’ca verilmiş olan idarî para cezaları yönünden ihtar yapılması mümkün olmadığından 7164 sayılı Kanun’la getirilen ihtar müessesesinin dava konusu olayda uygulanma imkânının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, soruşturmaya ilişkin sürelere riayet edilmediği, otomasyon sistemine bir müdahalede bulunulmadığı, arızanın ilk oluşum tarihinden itibaren 10 (on) gün içinde giderilip giderilmediği gözetilmeksizin dava konusu işlemin tesis edildiği, bayiye 80.106,00-TL idarî para cezası verilirken şirketleri hakkında bu cezanın yaklaşık 10 katından fazla tutarda idarî para cezası verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı iddia edilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Dağıtıcı lisansı ile faaliyet gösteren davacı şirketin bayisine ait akaryakıt istasyonunda … tarihinde yapılan denetimde, bayisinde kurulu otomasyon sistemi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 972.717,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve …. sayılı Kurul kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME:
7164 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önce, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde idarî para cezaları, 20. maddesinde ise diğer yaptırımlar düzenlenmiş olup, idarî para cezalarının da idarî yaptırım oldukları hususunda tereddüt bulunmamakla birlikte, 5015 sayılı Kanun’da idarî para cezaları ile diğer yaptırımlar farklı usûl ve esaslara bağlanmıştır. Bu bağlamda 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde, 15 günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi yönünde yapılması gereken ihbar, idarî para cezası verilebilmesinin ön şartı olarak belirtilmediği hâlde, idarî para cezası dışındaki idarî yaptırımları düzenleyen 20. maddesinin önceki metninde, lisans iptali için aykırılığın giderilmesi yönünde 15 günlük süre tanıyan ihbar yapılması zorunlu görülmüştür. Daha da önemlisi, ilgiliye verilen 15 günlük süre içerisinde aykırılıklar giderildiği takdirde piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, söz konusu aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmiş olması idarî para cezası verilmesine engel değildir. Başka bir anlatımla, ilgilinin mevzuata aykırı fiili hem idarî yaptırım uygulanmasını hem de idarî para cezası verilmesini gerektiriyorsa, aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmesi durumunda ilgilinin piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulması ve lisans iptali gibi yaptırımlar uygulanmayacak, ancak söz konusu mevzuata aykırılık nedeniyle idarî para cezası uygulanabilecektir.
Değişiklikten sonra ise, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinde yapılan yeni düzenleme ile, idarî yaptırımlar sayılmış ve idarî para cezalarının da 20. maddedeki hükme tâbi olacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, 19. maddede yer verilen idarî para cezalarına ilişkin fiillerden Kurul tarafından belirlenen “niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olanlar” için 30 (otuz) günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceğinin ihtar edileceğine ilişkin düzenlemenin, idarî para cezaları yönünden cezalandırılmadan önce mevzuata aykırı davranışta bulunan kişi veya kişilere söz konusu aykırılığın ortadan kaldırılması için tanınmış bir imkân olduğu, bu yönüyle ihtarın kişinin cezalandırılabilmesine ilişkin bir ön şart teşkil ettiği ve anılan Kanun değişikliğinin failin lehine olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenlerin önceki kanun döneminde doğrudan idarî para cezasına muhatap oldukları hâlde, söz konusu kanun değişikliğinden sonra aynı fiilleri işleyenlerin ihlâlin ortadan kaldırılması hususunda ihtar edilmelerinin öngörülmesi, böylelikle ihtar edilen kişilerin söz konusu ihlâli ortadan kaldırarak ceza almaktan kurtulabilmelerine imkân tanınması karşısında, ihtar müessesesinin maddî hukuka etkisinin bulunduğu ve lehe kanun kapsamında belirtilen fiilleri önceki kanun döneminde işleyenler yönünden de geçmişe etkili olarak uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Diğer taraftan, 7164 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 6. maddenin birinci fıkrasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul’ca idarî para cezası verilmemiş olan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenler için nasıl bir usûl izleneceği öngörülmüş; ikinci fıkrasında ise maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul tarafından karara bağlanmış idarî para cezalarının tahsiline ilişkin kurallara yer verilmiştir.
Söz konusu Geçici maddede, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri kanun değişikliğinden önce işleyen ve haklarında idarî para cezası uygulanan kişiler yönünden ne gibi bir işlem yapılacağı açıklanmamış olmakla birlikte, yeni düzenlemede yer alan ihtar müessesesi lehe kanun niteliğinde olduğundan, yargı aşamasındaki idarî para cezaları ile ilgili olarak yargı yerleri tarafından lehe kanun hükümlerinin belirtilen kişiler hakkında da uygulanması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında yer verilen, 7164 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle 5015 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 6. madde uyarınca ihtarın yalnızca maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul’ca idarî para cezası verilmemiş fiiller bakımından uygulanabileceği yönündeki gerekçesinde hukukî isabet bulunmamakla birlikte, sübut bulan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında yer almayan fiili nedeniyle davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5.2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın Ankara … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.